18 Ağustos 2014
Can Emre
CHP ve İKTİDAR
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, sandığa gitmeyen tatilciler nedeniyle seçimi kaybettiklerini söyledi. Özellikle CHP’de aday belirleyen Kılıçdaroğlu ’nun kendisiydi.
Seçmenler liderlerin böyle mazeretlerine alışıklar…
Vatandaşı heyecanlandıracak, umutlandıracak, şezlonglarından zıplatacak, aday çıkarsaydılar, sandığa giderlerdi. Tek başına hareket eden liderlere de seçmenler, bizi yok sayanı bizde yok sayarız mesajını verdi.
Gayet açık ve net…
Kemal Kılıçdaroğlu Milletvekili seçimlerinde, Belediye Başkanlığı seçimlerinde son olarak ’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ipi göğüsleyemedi…
Genel Başkan olarak ‘ta gereğini yapmalı, gülü seven dikenine katlanmalı, siyaset bu şakaya gelmez.
Artık Cumhuriyet Halk Partisinde değişim zamanı, açık ve net söylüyorum, yeniden yapılanma, özüne dönme, gerçekleri görme ve Atatürk çizgisine gelme zamanı.
Cumhuriyet Halk Partisinin kurucusu Atatürk’ten günümüze kadar geçen süreçte, partinin öznesini oluşturan kavramlar, ihtilallerle yöneticilerin başarısızlıkları ve ihtirasları ile partinin öznesi dışındaki oluşumlara, yaprak misali savrulması nedeniyle eksen kayması yaşamıştır. Bunu herkes kabul etmeli ve bu gerçekleri görmelidir.
Atatürk ve Cumhuriyet değerlerini, laikliği, demokrasiyi, insan haklarını, emeği, benimseyerek büyümüş dürüst, inançlı ve idealleri olan genç dinamik beyinlere ihtiyacımız var.
5–6 Eylül tarihinde CHP’de kongre var. Başkan ve Yönetim belirlenecek.
Bu kongrede oy kullanacak delegeler 2015 seçimlerini, uzun yıllardır tek başına iktidar olamamanın nedenlerini, altı okun temsil ettiği değerlerin, yeniden parti içinde vücut bulmasını, 12 yıllık AKP İktidarında yaşanan seçim başarısızlıkları ve mağlubiyetler tartışılarak, gereği yapılmalı ve parti daha dinamik hale getirilmelidir.
Oy verecek delegeler, Başkalarından icazet beklemeden, başka rüzgarlara kapılmadan, mevki ve makam çıkarları gözetmeden partinin ve ülkenin menfaatlerini düşünerek, özgür iradeleri ile oylarını vermelidir.
Adalette, hukukta böyle tesis edilir.
Altı ok demek, Atatürk ve onun düşünceleri, felsefesi, bağımsızlık, özgürlük, vatanseverlik, eşitlik, emek ve insan hakları ile Cumhuriyet ve Laiklik temelinde yaşam demektir. Onun için bugün rüzgarlara ve iklimlere kapılmış olan düşünceler tekrardan geri gelmelidir. Bu fikirler ve düşünceler parti ve ülke için önemlidir. Değişim olur mu? Olmaz mı? Bilinmez, ama bu şekilde eski tas, eski hamam devam ederse, bundan sonra yaşanan başarısızlıklar sonrası, partililer ağlamasın, dert yanmasın!
Partililer, delegeler artık top sizde;
Ya gol atacaksınız, ya da topu dışarıya.!
Şayet bu da kaçarsa, hem tren kaçmış hem de biletiniz yanmış olur ki, her ikisi de hayal kırıklığıdır. Değişim olmazda parti yeniden yapılanmazsa seçim mağlubiyetlerinde suç seçmende değil, kongrelerde aday belirleyemeyen ve değişimi yakalayamayan parti tabanlarında, delegelerde ve liderlerdedir.
Şimdi düşünme vakti.
Ya gol atacaksınız, yada topu taca.
Yoksa iktidar olmak, hayalden de öte…
canemregündem.com