24 Mart 2017
Can Emre
AVRUPA ÇÖKÜŞ İÇİNDE
Avrupa çöküş içinde!
İçeride dram, dışarıda komedi tarzında bir tiyatro oyunu ile karşı karşıyayız. İktidar referandum yaklaştıkça oylarını arttırmak, muhafazakar kesimin milliyetçi duygularını kabartmak için çatmadığı, hatta kavga etmediği Avrupa Ülkesi kalmadı.
Almanya, Hollanda, Fransa, Avusturya, Danimarka, Belçika derken kuzeye Norveç’e kadar uzandılar. Dün Avrupa’ya “Bizi kıskanıyorlar“ bu günde “Avrupa Çöküş İçinde” diyerek Avrupa özelinde siyaset yapmaya devam ediyorlar.
Neden? Çünkü Avrupa’nın çeşitli Ülkelerinde yaşayan yurttaşlarımızın milliyetçilik ve vatanseverlik duygularını harekete geçirerek, referandumda EVET oylarını arttırmak.
16 Nisan’da yapılacak referandum için sınır kapılarında 27 Mart’tan itibaren oy kullanılmaya başlanacak. Neticede seçim, referandum, oy ve iktidar beklentisi var!
Hükümetin beklentileri ve kampanyaları iç politikada HAYIR duvarına çarpınca, ister istemez Avrupa’da yaşayan gurbetçi Türklerin EVET oylarına ihtiyaç duyulmasına neden oldu. Orada doğup büyüyen, yaşayan, yaşadığı ülkenin vatandaşı olarak çift pasaport taşıyan Türklerin sınır kapılarında oy kullanmaları bana göre etik değilse, şimdi İktidarın dışarıda bu oylara çok ihtiyacı var.
Çünkü Ülke içinde HAYIR’lar önde…
‘Avrupa bizi kıskanıyor’
‘Avrupa çöküş içinde’
Sözleri tamamen politik bir seçim söylemidir. Ancak şöyle bir gerçek daha var.
Türkiye’ye otomobil ihraç eden Almanya, Fransa ve İtalyan üreticiler Türkiye pazarı için “Türkiye ekonomisi daralma ve küçülme sürecinde, Türkiye’ye ihraç ettiğimiz araç sayısında azalma, otomobil pazarında daralma var” diyerek Türk ekonomisinin ciddi bir küçülme sürecine girdiğini söylüyorlar.
Aynı zamanda Türk ekonomisi Avrupalı üreticilerin söylediği gibi daralma sürecine girdi. Haziran ayına kadar ödememiz gereken dış borç, İki yüz milyar dolar
Şimdi sormak lazım!
Avrupa bizim neyimizi kıskanıyor? Avrupa nasıl bir çöküş içinde? Avrupa’da yaşayan ve orada siyaset yapan çifte vatandaş olan dostlarımız, arkadaşlarımız, Avrupa’nın Türkiye’yi kıskanması hatta çöküş içinde olması söylemlerine gülüp geçerek, Avrupa’dan Türkiye’ye baktıklarında ekonomik, siyasal ve sosyal anlamda Türkiye’nin iyi gözükmediğini söylüyorlar.
Peki, İktidar içeride neden böyle söylemler içerisinde!
Sebebi çok basit.
16 Nisan’da gurbetçi vatandaşlardan, sanki vatandaşlarımız orada eziliyor, horlanıyor imajını çizerek onların referandumda EVET oylarına talip olmak!
Yani İktidarın Avrupa bizi kıskanıyor, Avrupa çöküş içinde söylemleri tamamen duygusal, oy kaygısı ve iktidar gücünü elinde tutmak. Çünkü anketler, çalışmalar İktidarın içeride HAYIR duvarına çarpması!
Avrupa’nın güçlü sanayi yapısı ve global şirketleri Mercedes, BMW, Renault, Fiat, Audi, Bosch, Siemens gibi şirketler zordalar. İşçi çıkartıyorlar. Kapanma riski ile karşı karşıyalar!
Öyle mi?
Bizim ülkemizdeki, insan haklarını, sınırsız özgürlükleri, emeklilere verilen promosyonları, çalışanlara verilen zamları, basın özgürlüğünü, köprüleri, yolları kıskanıyorlar!
Öyle mi?
Hepsi oyunun bir parçası.
Amaç iktidarı kaybetmemek, gücü kaybetmemek. Hepsi duygusal.
Madem Avrupa bizi kıskanıyor, madem Avrupa çöküş içinde, madem Avrupa Türkiye’ye karşı hasmane duygular içinde, buradaki fabrikalarını kapat, ürünlerini boykot et, arabalarına binme, uçaklarını kullanma ve ekonomik olarak onları diz çöktür. Bunlar olmayacağına göre yaptığınız seçim propagandası.
Gerisi laf-ı güzaf…!