ATATÜRK KRONOLOJİSİ/BİYOGRAFİSİ

0
179
atatürk-kronolojisi

            ATATÜRK KRONOLOJİSİ/BİYOGRAFİSİ

Mustafa Kemal Atatürk Biyografisi  19.5.1881

Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik’te Kocakasım Mahallesi, Islahhane Caddesindeki üç katlı pembe evde doğdu.

Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım’dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın’dan Makedonya’ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım’la evlendi. Atatürk’ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı.

Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendinin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi’ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti. (1888)

Bir süre Rapla Çiftliğinde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik’e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi ’ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye’ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına “Kemal” i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdadisini bitirip, İstanbul’da Harp Okulunda öğrenime başladı.

1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu. Harp Akademisi’ne devam etti. 11 Ocak 1905’te yüzbaşı rütbesiyle Akademiyi tamamladı. 1905-1907 yılları arasında Şam’da 5. Ordu emrinde görev yaptı. 1907’de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastıra III. Ordu’ya atandı. 19 Nisan 1909’da İstanbul’a giren Hareket Ordusunda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. 1910 yılında Fransa’ya gönderildi. Picardie Manevraları ’na katıldı. 1911 yılında İstanbul’da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı. 1911 yılında İtalyanların Trablusgarp’a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı.

22 Aralık 1911’de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912’de Derne Komutanlığına getirildi. Ekim 1912’de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır’daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne’nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915’te sona erdi. Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ’da görevlendirildi.

1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşında, Mustafa Kemal Çanakkale’de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine “Çanakkale geçilmez! ” dedirtti. 18 Mart 1915’te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası’na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915’te Arıburnu’na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal’in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı’nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915’te Arıburnu’nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos’ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos’ta Kireçtepe, 21 Ağustos’ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal’in askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” emri cephenin kaderini değiştirmiştir.

Mustafa Kemal Çanakkale Savaşlarından sonra 1916’da Edirne ve Diyarbakır’da görev aldı. 1 Nisan 1916’da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis’in geri alınmasını sağladı. Şam ve Halep’teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917’de İstanbul’a geldi. Velihat Vahidettin Efendiyle Almanya’ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyahatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad’a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 1918’de Halep’e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekenin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918’de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelip Harbiye Nezaretinde (Bakanlığında) göreve başladı.

Mondros Mütarekesinden sonra İtilaf Devletlerinin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. 22 Haziran 1919’da Amasya’da yayımladığı genelgeyle “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını ” ilan edip Sivas Kongresini toplantıya çağırdı. 23 Temmuz – 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 – 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresini toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919’da Ankara’da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyetinin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşının başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı.

Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919’da Yunanlıların İzmir’i işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşmasını imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğunu paylaşan I. Dünya Savaşının galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye-ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.

Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:
  • Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü’nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı.
  • Çukurova, Gaziantep, Kahramanmaraş Şanlıurfa savunmaları (1919- 1921)
  • I. İnönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921)
  • II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921)
  • Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921)
  • Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922)Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921’de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal’e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşmasıyla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması’yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı.

23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM’nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşını başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922’de hilafet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğuyla yönetim bağları koparıldı. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oy birliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet’in ilk hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ve “Yurtta barış cihanda barış” temelleri üzerinde yükselmeye başladı.

Atatürk Türkiye’yi “Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak” amacıyla bir dizi devrim yaptı.

Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz:
  1. Siyasal Devrimler:
  • Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
  • Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
  • Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)
  1. Toplumsal Devrimler
  • Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)
  • Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
  • Tekke zaviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
  • Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)
  • Lakap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
  • Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931)
  1. Hukuk Devrimi :
  • Mecellenin kaldırılması (1924-1937)
  • Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)
  1. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler:
  • Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)
  • Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928)
  • Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932)
  • Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
  • Güzel sanatlarda yenilikler
  1. Ekonomi Alanında Devrimler:
  • Aşarın kaldırılması
  • Çiftçinin özendirilmesi
  • Örnek çiftliklerin kurulması
  • Sanayiyi Teşvik Kanununun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
  • I. ve II. Kalkınma Planlarının (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması

Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934’de TBMM’nce Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadı verildi.

Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk’ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti. Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye’yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı. 15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşını ve Cumhuriyet’in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutkunu okudu.

Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923’de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdürrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı. 1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kız kardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox’a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği’ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı.Fransızca ve Almanca biliyordu.

ATATÜRK’ÜN SON YILLARI VE ÖLÜMÜ

Atatürk’ün ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya çıktı. 1938 yılı başlarında Yalova’da bulunduğu sırada, ciddi olarak hastalandı. Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi. Fakat tamamen iyileşmeden Ankara’ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu. Bu tarihlerde Hatay sorununun gündemde olması da onu yormaktaydı. Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana’ya geziye çıktı. Kızgın güneş altında askeri birliklerimizi teftiş edip tatbikat yaptıran Atatürk, çok yorgun düştü. Ülkü edindiği milli dava uğruna kendi sağlığını hiçe saydı. Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs’ta Ankara’ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul’a gitti. Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu.

Deniz havası iyi geldiği için, Savarona Yatında bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti. İstanbul’a gelen Romanya kralı ile görüştü. Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. 4 Temmuz 1938’de Hatay Antlaşmasının yürürlüğe girmesi Atatürk’ü çok sevindirip moralini düzeltti. Temmuz sonlarına kadar Savarona’da kalan Atatürk’ün hastalığı ağırlaşınca Dolmabahçe Sarayı’na nakledildi. Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu. Onun hastalığını duyan Türk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, bütün kalbiyle iyileşmesini diliyordu. Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938’de vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı. Ekim ayı ortalarında durumu düzelir gibi oldu. Fakat, çok arzuladığı halde, Ankara’ya gelip cumhuriyetin on beşinci yıl dönümü törenlerine katılamadı.

29 Ekim 1938’de kahraman Türk Ordusu’na yolladığı mesaj, Başbakan Celâl Bayar tarafından okundu. “Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu” sözü ile Türk Ordusunun önemini belirtmiştir.

Yine aynı mesajda “Türk vatanının ve Türklük camiasının şan ve şerefini, dahili ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır” diyerek Türk Ordusu’na olan güvenini belirtmiştir.

Atatürk 1 Kasım 1938’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılış töreninde de bulunamadı. Hazırladığı açılış nutkunu Başbakan Celâl Bayar okudu. Atatürk bu nutkunda ülkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri açıkladı. Bundan başka eğitim ve kültür konularına da temas edip gençliğin milli şuurlu ve modern kültürlü olarak yetişmesi için İstanbul Üniversitesinin geliştirilmesi, Ankara Üniversitesinin tamamlanması ve Van Gölü civarında bir üniversitenin kurulması için çalışmaların yapıldığını belirtti.

Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının çalışmalarından duyduğu memnuniyeti açıkladı. Ayrıca Türk gençliğinin kültürde olduğu gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması için Beden Terbiyesi Kanununun uygulamaya konulmasından duyduğu memnuniyeti belirtti. Atatürk, ölümüne kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı.

Atatürk’ün hastalığı tekrar şiddetlendi. 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı. Bütün memleketi tekrar derin bir üzüntü kapladı. Her Türk’ün kalbi onun kurtulması dileğiyle çarpıyordu. Ancak, kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu.

Dolmabahçe Sarayı’nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe, insan için değişmez kanun, hükmünü uyguladı. Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı. Bu kara haberle, yalnız Türk milleti değil, bütün dünya yasa büründü. Büyük, küçük bütün devletler onun cenaze töreninde bulunmak üzere temsilciler göndererek, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusuna karşı duydukları derin saygıyı belirten mesajlar gönderdiler. 16 Kasım günü Atatürk’ün tabutu, Dolmabahçe Arayanının büyük tören salonunda katafalka konuldu.

Üç gün üç gece, gözü yaşlı bir insan seli ulu önderine karşı duyduğu saygı, minnet ve bağlılığını ifade etti. Cenaze namazı 19 Kasım günü Prof. Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı. On iki generalin omzunda sarayın dış kapısına çıkarılan tabut, top arabasına konularak, İstanbul halkının gözyaşları arasında Gülhane Parkı’na götürüldü. Buradan bir torpido ile Yavuz zırhlısına nakledildi. Büyük Ada açıklarına kadar, donanmamız ve törene katılmak için gelmiş olan yabancı gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı cenazeyi İzmit’e getirdi. Burada Yavuz zırhlısından alınan cenaze, özel bir trene kondu. Atalarına son saygı görevlerini yapmak üzere toplanan halkın kalbinde derin bir üzüntü bırakarak Ankara’ya getirilmek üzere hareket edildi.

Atatürk’ün vefatı üzerine cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Bakanlar, Genelkurmay Başkanı, milletvekilleri ile ordu ve devlet ileri gelenleri tarafından karşılanan cenaze, Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde hazırlanan katafalka kondu. Ankara halkı da onun cenazesi önünden saygıyla geçerek son görevini yaptı.

21 Kasım 1938 Pazartesi günü, sivil ve askeri yöneticiler ile yabancı devlet temsilcilerinin hazır bulunduğu ve on binlerce insanın katıldığı büyük bir tören yapıldı. Daha sonra Atatürk’ün tabutu katafalkta alınarak. Etnografya Müzesinde hazırlanan geçici kabre kondu. Türk milleti daha sonra, bu büyük insana layık, Ankara Rasattepe’de bir Anıtkabir yaptırdı. 10 Kasım 1953’te Etnografya Müzesinden alınan Atatürk’ün naaşı Anıtkabir’e getirildi. Burada yurdun her ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile hazırlanan ebedi istirahatgahına yerleştirildi.

1881 – 1904

1881:Mustafa Kemal’in Selanik’te doğumu.

1886:Mustafa Kemal’in ilköğrenimine başlaması. (Kısa bir süre mahalle mektebine devam etmiş, daha sonra çağdaş eğitim yapan Şemsi Efendi Okuluna geçerek ilkokulu burada bitirmiştir.)

23 Mayıs 1886:Mustafa Kemal’in babası Ali Rıza Efendinin ölümü.

1894:Mustafa Kemal’in Selanik Askeri Rüştiyesine girmesi. (Şemsi Efendi İlkokulundan sonra bir süre Selanik Mülkiye Rüştiyesine devam etti ise de Kaymak Hafız adlı matematik öğretmeninin kendisine haksız yere sopa ile vurması üzerine bu okuldan ayrılmış, kendi istek ve kararı ile Askeri Rüştiyeye başvurarak öğrenimine burada devam etmiştir.)

1896:Mustafa Kemal’in Manastır Askeri İdadisine girmesi.

13 Mart 1899:Mustafa Kemal’in İstanbul’da Harp Okuluna girmesi.

10 Şubat 1902:Mustafa Kemal’in, teğmen rütbesiyle Harp Akademisine girmesi.

1903:Mustafa Kemal’in Harp Akademisinin ikinci sınıfına geçmesi ve üsteğmen olması.

1905 – 1918

1905:Mustafa Kemal’in kurmay yüzbaşı rütbesiyle Harp Akademisinden mezun olması ve 5’inci Ordu emrine atanması.

Mustafa Kemal’in Şam’da bazı arkadaşları ile gizli olarak Vatan ve Hürriyet Cemiyetini kurması.

1906:25 Aralık 1906:Mustafa Kemal’e, Suriye bölgesindeki üstün hizmetlerinden ötürü Beşinci Rütbeden Mecid’i nişanı verilmesi.

1907:20 Haziran 1907:Mustafa Kemal’in kolağası (kıdemli yüzbaşı) olması.

13 Ekim 1907:Mustafa Kemal’in Şam’dan, merkezi Manastır’da bulunan 3’üncü Ordu Karargahına atanması. (Bu karargahın Selanik’teki şubesinde görev yapmıştır.)

1908:Mustafa Kemal’in General Litzmann’dan çevirdiği “Takımın Muharebe Talimi” adlı -askeri eğitimle ilgili- kitabın Selanik’te yayımlanması.

22 Haziran 1908:Mustafa Kemal’e, 3’üncü Ordu Karargahındaki görevinin yanı sıra Şark Demiryolu Müfettişliği görevinin de verilmesi.

23 Temmuz 1908:İkinci Meşrutiyet’in ilanı.

17 Aralık 1908:İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra, İstanbul’da Meclis-i Mebusan’ın toplanması.

13 Ocak 1909:Mustafa Kemal’in 3’üncü Ordu Selanik 2’nci Redif Tümeni Kurmay Başkanlığına getirilmesi.

13 Nisan 1909:İstanbul’da İkinci Meşrutiyete karşı -avcı taburlarının ayaklanmasıyla- büyük isyan çıkması (31 Mart İsyanı).

15/16 Nisan 1909:Mustafa Kemal’in Hareket Ordusu ile beraber -bu ordunun Kurmay Başkanı olarak- Selanik’ten İstanbul’a hareketi.

Mayıs 1909:Mustafa Kemal’in İstanbul’dan Selanik’e dönmesi.

30 Ağustos 1909:Mustafa Kemal’in Cumalı Ordugâhındaki askeri manevraya katılması.

22 Eylül 1909:Selanik’te “İttihat ve Terakki Cemiyeti Büyük Kongresi “nin toplanması. (Mustafa Kemal, bu kongrede bir konuşma yaparak ordunun siyasetten çekilmesi gereğini savunmuştur.)

5 Kasım 1909:Mustafa Kemal’in Selanik 2’nci Redif tümeni Kurmay Başkanlığından tekrar 3’üncü Ordu Karargahına atanması.

Mustafa Kemal’in “Cumalı Ordugahı” adlı kitabının Selanik’te yayımlanması. (Bu küçük kitap, 30 Ağustos – 8 Eylül 1909 arasında Cumalı Ordugahında yapılan askeri manevra esnasında tutulan not ve krokilerden oluşmuştur.)

6 Eylül 1910:Mustafa Kemal’in Üçüncü Ordu Subay Talimgahı Komutanlığına atanması.

Eylül 1910:Mustafa Kemal’in orduyu temsilen, Picardie Manevralarını izlemek amacıyla Fransa’ya gönderilmesi.

Kasım 1910:Mustafa Kemal’in Üçüncü Ordu Subay Talimgâhı Komutanlığından tekrar Üçüncü Ordu Karargahına atanması.

Ocak 1911:Mustafa Kemal’in, Selanik’te bulunan 38’inci Piyade Alayında görevlendirilmesi.

19 Nisan 1911:Mustafa Kemal’in, 5’inci Kolordunun Selanik-Kılkış arasında yaptığı manevralara katılması. (Manevra, 20 Nisan 1911 akşamı sona ermiştir.)

Eylül 1911:Mustafa Kemal’in, İstanbul’da Genelkurmay 1’inci Şubeye atanması.

29 Eylül 1911:İtalyanların Trablusgarp’ta Osmanlı Devleti’ne harp ilanı.

15 Ekim 1911:Mustafa Kemal’in, Trablusgarp’a gönüllü gitmek üzere gizlice arkadaşlarıyla beraber İstanbul’dan ayrılması.

27 Kasım 1911:Mustafa Kemal’in binbaşılığa terfi etmesi.

19 Aralık 1911:Mustafa Kemal’in, Tobruk Bölgesi Komutanlığı görevini yürüten Ethem Paşa’nın yerine Tobruk Bölgesi Komutanlığına getirilmesi.

30 Aralık 1911:Mustafa Kemal’in Derne’ye gelmesi ve Derne Doğu Kolu Komutanlığını üzerine alması.

Mustafa Kemal’in, “Tabiye Tatbikat Seyahati” adlı kitabının Selanik’te yayımlanması. (Bu küçük kitap, 5’inci Kolordunun 19-20 Nisan 1911 günleri yaptığı ve Mustafa Kemal’in de katıldığı bir askeri tatbikatın not ve krokilerinden oluşmuştur.)

Mart 1912:Mustafa Kemal’in Derne Komutanlığına atanması.

24 Ekim 1912: Mustafa Kemal’in Derne’den İstanbul’a hareketi.

Ekim 1912:Balkan Harbinin başlaması.

Kasım 1912:Mustafa Kemal’in, Gelibolu’da bulunan Bahr-i Sefid (Çanakkale) Boğazı Kuva-yı Mürettebe Komutanlığına atanması.

Mart 1913: Edirne’nin Bulgarların eline geçmesi.

30 Mayıs 1913:Osmanlı Devletinin Balkan devletleri ile Londra Barış Antlaşmasını imzalaması. (Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti Midye – Enez hattını sınır olarak kabul etmiş, Edirneyi Bulgaristan’a bırakmıştır.)

Temmuz 1913:Edirne’nin Bulgarlardan geri alınması.

29 Eylül 1913:Osmanlı Devletinin Balkan Savaşı sonunda Bulgaristan ile İstanbul Antlaşmasını imzalaması.

27 Ekim 1913:Mustafa Kemal’in Sofya Ataşe Militerliğine atanması.

20 Kasım 1913:Mustafa Kemal’in Sofya’ya gelmesi ve Ataşe Militerlik görevine başlaması.

11 Ocak 1914:Mustafa Kemal’e, Sofya Ataşe Militerliğine ilaveten Bükreş, Belgrad ve Çetine Ataşe Militerliklerini de yürütme görevi verilmesi.

1 Mart 1914:Mustafa Kemal’in yarbaylığa terfi etmesi.

1 Ağustos 1914:Birinci Dünya Savaş’ının başlaması.

29 Ekim 1914:Osmanlı Devletinin Birinci Dünya Savaşı’na girmesi.

20 Ocak 1915:Mustafa Kemal’in, 3’üncü Kolorduya bağlı olarak Tekirdağ’da teşkil edilecek 19’uncu Tümen Komutanlığına atanması.

2 Şubat 1915:Mustafa Kemal’in Tekirdağ’a gelişi ve 19’uncu Tümeni kurma çalışmalarına başlaması.

25 Şubat 1915:Tekirdağ’daki 19’uncu Tümen Komutanlığının Maydos (Eceabat)’a nakli ve Mustafa Kemal’in 19’uncu Tümen Komutanlığı üzerinde olmak üzere Maydos Bölgesi Komutanı olarak görevini sürdürmesi.

18 Mart 1915:Çanakkale Boğazı geçmeye teşebbüs eden İngiliz ve Fransız donanmalarının, ağır zayiat vererek bu teşebbüslerinde başarısız oluşu.

24 Mart 1915:Çanakkale cephesinin önem kazanması üzerine, Gelibolu’da 5’inci Ordunun kurulması kararı ve komutanlığına Alman Generali Mareşal Liman von Sanders’in atanması. (Liman von Sanders 26 Mart 1915 günü komutayı ele almak üzere Gelibolu’ya gelmiştir.)

Nisan 1915:Mustafa Kemal’in komutasındaki 19’uncu Tümenin, 5’inci Ordunun genel ihtiyatını oluşturmak üzere Bigalı ‘ya gönderilmesi.

25 Nisan 1915:Çanakkale’de İngilizlerin, Fransız kuvvetleri ve ANZAC Kolordusu ile beraber Arıburnu, Seddülbahir ve Kumkale sahillerinden çıkarma hareketine başlaması; Bu kuvvetlerin, Bigali’den harekete geçen Mustafa Kemal komutasındaki 19’uncu Tümen kuvvetlerinin taarruzu ile geri çekilmeye mecbur edilmesi.

1 Haziran 1915:Mustafa Kemal’in albaylığa terfi etmesi.

15 Temmuz 1915:Mustafa Kemal’e Harp Madalyası verilmesi.

8 Ağustos 1915:Mustafa Kemal’in -5’inci Ordu Komutanı General Liman von Sanders’in emri ile- Anafartalar Grubu Komutanlığına getirilmesi.

9 Ağustos 1915:Mustafa Kemal komutasındaki kuvvetlerin, Anafartalar bölgesinde İngilizlere taarruzu; düşmanın, tepelerden tekrar çıkarma yaptığı kıyılara itilmesi.

10 Ağustos 1915:Mustafa Kemal komutasındaki kuvvetlerin, Conkbayırı’nda İngilizlere taarruzu ve bu taarruzun başarı ile sonuçlanması. (Bu muharebe esnasında, Mustafa Kemal’in kalbini hedef alan bir şarapnel parçasının, göğüs cebindeki saati parçalayarak geri dönmesi sonucu, kendisi mutlak bir ölümden kurtulmuştur.)

1 Eylül 1915:Mustafa Kemal’e, Anafartalar Grubu Komutanlığındaki üstün başarıları sebebiyle “Muharebe Gümüş Liyakat Madalyası” verilmesi.

19/20 Aralık 1915:İngilizlerin, işgal ettikleri siperleri boşaltarak gece Anafartalar – Arıburnu bölgesinden gizli olarak çekilmeleri.

17 Ocak 1916:Mustafa Kemal’e, “Anafartalar Grubu Komutanlığı” dönemindeki üstün başarıları sebebiyle “Muharebe Altın Liyakat Madalyası” verilmesi.

27 Ocak 1916:Mustafa Kemal’in, karargahı Edirne’de bulunan 16’ncı Kolordu Komutanlığına atanması.

10 Mart 1916:Mustafa Kemal’in komuta ettiği 16’ncı Kolordu Karargahının Başkomutanlık Vekaletince Diyarbakır’a nakledilme kararı.

11 Mart 1916:Mustafa Kemal’in, 16’ncı Kolordu Karargahının Edirne’den Diyarbakır’a kaydırılması kararı üzerine  Edirne’den İstanbul’a gelmesi.

15 veya 16 Mart 1916:Mustafa Kemal’in, Diyarbakır’daki görevine gitmek üzere İstanbul’dan ayrılması.

26 veya 27 Mart 1916:Mustafa Kemal’in Diyarbakır’a gelerek 16’ncı Kolordunun komutasını üzerine alması.

1 Nisan 1916:Mustafa Kemal’in Mirlivalığa (tümgeneralliğe) terfi etmesi.

15 Haziran 1916:Mustafa Kemal’in komuta ettiği 16’ncı Kolordu Karargahının Diyarbakır’dan Silvan’a nakledilmesi.

16 Haziran 1916:Mustafa Kemal’in Diyarbakır’dan Silvan’a gelmesi.

2-3 Ağustos 1916:Mustafa Kemal komutasındaki kuvvetlerin Bitlis ve Muş yönünde taarruza geçmesi.

7 Ağustos 1916:Mustafa Kemal komutasındaki kuvvetlerin Muş’u düşman işgalinden kurtarması.

8 Ağustos 1916:Mustafa Kemal komutasındaki kuvvetlerin Bitlis’i düşman işgalinden kurtarması.

12 Aralık 1916:Mustafa Kemal’in -Ahmet İzzet Paşa’nın izinli olarak bir süre İstanbul’a gitmesi üzerine 2’nci Ordu Komutan Vekilliğine atanması. Mustafa Kemal’e Muş ve Bitlis cephelerindeki başarıları sebebiyle “İkinci Rütbe ‘den Mecid’i Nişanı” verilmesi.

16 Aralık 1916:Mustafa Kemal’in, Sekerat (Diyarbakır’ın Palu kazasına bağlı bir bucak merkezi)’ta 2’inci Ordu Karargahına gelerek komutan vekilliği görevini üzerine alması.

14 veya 17 Şubat 1917:Mustafa Kemal’in Hicaz Kuvve-i Seferiye Komutanlığına atanması.

21 Şubat 1917:Mustafa Kemal’in Şam’a gitmek üzere Diyarbakır’dan ayrılması.

26 Şubat 1917:Mustafa Kemal’in Şam’a gelmesi.

5 Mart 1917:Mustafa Kemal’in -Hicaz Kuvve-i Seferiye Komutanlığının kaldırılması üzerine- 2’nci Ordu Komutanlığına atanması.

12 Mart 1917:Mustafa Kemal’in 2’nci Ordu Komutanı olarak Şam’dan Diyarbakır’a dönmesi.

5 Temmuz 1917:Mustafa Kemal’in, Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına bağlı 7’nci Ordu Komutanlığına atanması.

10 Temmuz 1917:Mustafa Kemal’in 7’nci Ordu Karargahını oluşturmak üzere Enver Paşa tarafından çağrılması üzerine Diyarbakır’dan İstanbul’a hareketi.

16 Temmuz 1917:Mustafa Kemal’in Diyarbakır’dan İstanbul’a gelmesi.

15 Ağustos 1917:Mustafa Kemal’in 7’nci Ordu Komutanlığı görevine başlamak üzere İstanbul’dan Halep’e hareketi. (7’nci Ordu Karargahı Halep’in Aziziye mevkinde idi.)

20 Eylül 1917:Mustafa Kemal’in, Halep’ten -İstanbul’da bulunan- Bahriye Nazırı ve 4’üncü Ordu Komutanı Cemal Paşa’ya, Sina Cephesi hakkındaki düşünce ve önerilerini bildiren geniş raporu.

6 Ekim 1917:Mustafa Kemal’in -Yıldırım Orduları Komutanı Mareşal Falkenhein’le anlaşmazlık sonucu- 7’nci Ordu Komutanlığından istifa etmesi.

9 Ekim 1917:Mustafa Kemal’in tekrar Diyarbakır’da bulunan 2’nci Ordu Komutanlığına atanması. (Mustafa Kemal, bu atamayı kabul etmediğinden işlem yürürlülük kazanmamış, kendisi 2’nci Ordu Komutanı sıfatıyla izinli sayılarak Halep’ten İstanbul’a gelmiştir.)

15 Ekim 1917:Mustafa Kemal’in, Halep’ten İstanbul’a dönmesi. (Bazı kaynaklarda Mustafa Kemal’in İstanbul’a dönmesi ekim ortası veya ekim sonu olarak gösterilmektedir.)

7 Kasım 1917:Mustafa Kemal’in, İstanbul’da Genel Karargahta görevlendirilmesi.

15 Aralık 1917:Mustafa Kemal’in, Veliaht Vahdettin Efendinin maiyetinde Almanya’ya gitmek üzere İstanbul’dan ayrılması.

16 Aralık 1917:Mustafa Kemal’e, o güne kadarki üstün başarıları sebebiyle “Birinci rütbeden Kılıçlı Mecid’i Nişanı” verilmesi.

4 Ocak 1918:Mustafa Kemal’in Almanya seyahatinden İstanbul’a dönmesi.

19 Şubat 1918:Mustafa Kemal’e, Alman İmparatoru tarafından “Birinci Rütbeden Kılıçlı Cordon de Prusse Nişanı” verilmesi.

Mayıs 1918:Mustafa Kemal’in, böbrek rahatsızlığı sebebiyle tedavi için İstanbul’dan Viyana’ya hareketi. (Viyana ve Karlsbad’da 2 ay kadar tedavi görmüştür.)

2 Ağustos 1918:Mustafa Kemal’in Viyana’dan İstanbul’a dönmesi. (Bu tarih bazı kaynaklarda 4 Ağustos 1918 olarak gösterilmiştir.)

7 Ağustos 1918:Mustafa Kemal’in, Mareşal Falkenhein’ın yerine Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı’na getirilmiş olan Mareşal Liman von Sanders’in emrindeki 7’nci Orduya tekrar komutan olarak atanması.

1 Eylül 1918:Mustafa Kemal’in, Nablus’taki 7’nci Ordu Karargahına gelerek komutayı ele alması.

19 Eylül 1918:İngiliz birliklerinin Filistin Cephesinde genel taarruza başlaması.

20 Eylül 1918:Mustafa Kemal’in gelişen İngiliz taarruzu karşısında 7’nci Orduyu Şeria Nehri’nin doğusuna alma kararı. (19 Eylül tarihli İngiliz taarruzu karşısında 8’inci Ordu cephesinin yarılması üzerine 4’üncü ve 7’nci Ordular da düşman tarafından çevrilme tehlikesinde kalmışlardı. Mustafa Kemal bu durumda, uygun koşullar altında muharebeye devam etmek için 20 Eylül’de birliklerine Şeria Nehri’nin doğusuna çekilme emrini vermiştir. Bu karar üzerine, 7’nci Ordu birlikleri düzenini ve savaş gücünü bozmadan Rayak’a, oradan da Halep’e çekilmiştir.)

22 Eylül 1918:Mustafa Kemal’e olağanüstü hizmetleri ve ordusunu imhadan kurtardığı için fahri yaverlik unvanı verilmesi. (Bu tarih, bazı kaynaklarda 21 Eylül, bazı kaynaklarda ise 23 Eylül olarak belirtilmiştir.)

26 Ekim 1918:İngilizlerin Halep’e girmesi. Mustafa Kemal komutasındaki 7’nci Ordu birliklerinin İngiliz taarruzlarını Halep’in kuzeyinde durdurması ve düşmanın bu hattı geçmesine imkan verilmemesi.

30 Ekim 1918:Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanması.

31 Ekim 1918:Mareşal Liman von Sanders’in, Yıldırım Orduları Grup Komutanlığını Mustafa Kemal’e devretmesi.

Kasım 1918:Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı ile 7’nci Ordu Karargahının kaldırılması ve Mustafa Kemal’in Harbiye Nezareti emrine verilmesi.

10/11 Kasım 1918:Mustafa Kemal’in Adana’dan trenle İstanbul’a hareketi.

13 Kasım 1918:Mustafa Kemal’in Adana’dan İstanbul’a gelmesi.

Aralık 1918: Mustafa Kemal’in -1914 yılında yazdığı- “Zabit ve Kumandan İle Hasbihâl” adlı eserinin İstanbul’da yayımlanması.

1919 – 1922

30 Nisan 1919:Mustafa Kemal’in 9’uncu Ordu Kıtaatı Müfettişliğine atanması.

15 Mayıs 1919:Yunanların İzmir’e çıkması.

16 Mayıs 1919:Mustafa Kemal’in Anadolu’ya geçmek üzere Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan ayrılması.

19 Mayıs 1919:Mustafa Kemal’in sabah Samsun’a çıkışı.

22 Mayıs 1919:Mustafa Kemal’in Samsun’dan Sadarete raporu: “. Millet birlik olup hakimiyet esasını, Türklük duygusunu hedef kabul etmiştir.”

25 Mayıs 1919:Mustafa Kemal’in Samsun’dan Havza’ya gelmesi.

11 veya 12 Haziran 1919:Mustafa Kemal’in Havza’dan Amasya’ya gelmesi.

21 Haziran 1919 – Mustafa Kemal’in, İstanbul’da bulunan bazı tanınmış kimselere Amasya’dan mektup göndererek onları Milli Mücadele’ye davet etmesi.

22 Haziran 1919:Mustafa Kemal’in Amasya’dan Anadolu’da mülki ve askeri makamlara genelgesi: “Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. …”

3 Temmuz 1919:Mustafa Kemal’in Erzurum’a gelmesi, halk ve asker tarafından sevgi gösterileriyle karşılanması.

8/9 Temmuz 1919:Mustafa Kemal’in Harbiye Nezaretine ve Padişaha resmi vazifesiyle beraber askerlik mesleğinden istifa ettiğini bildiren telgrafı.

9 Temmuz 1919:Mustafa Kemal’in orduya, vilayetlere ve millete resmi göreviyle beraber askerlik mesleğinden istifa ettiğini bildiren genelgesi: “… Bundan sonra mukaddes milli gayemiz için her türlü fedakarlıkla çalışmak üzere sine-i millette bir ferdi-i mücahit suretiyle bulunmakta olduğumu arz ve ilan ederim.”

14 Temmuz 1919:Mustafa Kemal’in askerlikten istifası ve Doğu İlleri Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyetinin Erzurum Şubesinin başına geçmesinin Erzurum’da yayımlanan Albayrak Gazetesi’nde halka ilanı: “… Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinin istifanamesi bir azim ve iman vesikasıdır. Millette, henüz eski kanın sönmemiş olduğunu gösterir muazzam delildir. Anafartalar’da, milli şerefi, tarihin bugünkü nesilden beklemekte olduğu mukaddes vazifeyi yükselten ve yücelten bu muhterem komutanı bugün de Milli Mücadele’nin başında görmek mutlu bir görüntüdür.”

23 Temmuz 1919:Erzurum Kongresi’nin açılması ve Mustafa Kemal’in Kongre’ye Başkan seçilmesi.

7 Ağustos 1919:Erzurum Kongresi’nin Mustafa Kemal’in kısa bir konuşmasıyla son bulması: “Milletimizin kurtuluş ümidi ile çırpındığı en heyecanlı bir zamanda fedakâr muhterem heyetiniz her türlü eziyetlere katlanarak burada, Erzurum’da toplandı. Hassas ve soylu bir ruh ve pek sağlam bir iman ile vatan ve milletimizin kurtuluşuna ait esaslı kararlar aldı. Bilhassa bütün cihana karşı milletimizin mevcudiyetini ve birliğini gösterdi. Tarih bu kongremizi şüphesiz ender ve büyük bir eser olarak kaydedecektir.” Mustafa Kemal’in Erzurum Kongresi tarafından Heyet-i Temsiliye Reisliği ‘ne seçilmesi.

9 Ağustos 1919:Mustafa Kemal’in askerlik mesleğinden çıkarılmasına, sahip olduğu madalya ve nişanların geri alınmasına ve fahri yaverlik unvanının kaldırılmasına dair irade-i seniye çıkması.

2 Eylül 1919:Mustafa Kemal’in Sivas’a gelmesi, candan gösterilerle karşılanması.

4 Eylül 1919:Sivas Kongresi’nin açılması ve Mustafa Kemal’in Sivas Kongresi başkanlığına seçilmesi.11 Eylül 1919 – Sivas Kongresi’nin son bulması. “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” teşkil edildiğine dair yazının Mustafa Kemal imzası ile Sivas vilayetine verilmesi.

7 Ekim 1919:Mustafa Kemal’in Heyet-i Temsiliye adına millete beyannamesi: “En ağır tarihi şartlar altında bile milli vakarından ve herkesin hukukuna saygı göstermedeki mazisinden gelen hasletlerinden zerre kadar ayrılmamış olan milletimizin bundan sonra da aynı tarz ve harekette sabit kalacağından ve bu suretle bu mübarek topraklara sahip olmaktaki uygarlık yeteneğini bütün cihana onaylatacağından şüphe yoktur.”

18 Ekim 1919:Mustafa Kemal’in Sivas’tan Amasya’ya gelmesi.

20 Ekim 1919:Mustafa Kemal’in, Amasya’da beraberinde Rauf ve Bekir Sami Beyler olmak üzere İstanbul Hükumetinin Bahriye Nazırı Salih Paşa ile görüşmelere başlaması (Amasya Mülakatı).

22 Ekim 1919:Amasya Görüşmeleri (Amasya Mülakatı)’nin sona ermesi.

7 Kasım 1919:Mustafa Kemal’in İstanbul’da yeniden toplanması kararlaştırılan Osmanlı Meclis-i Mebusanı için yapılan seçimlerde Erzurum milletvekilliğine seçilmesi.

27 Aralık 1919:Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelmesi ve büyük törenle karşılanması. (Mustafa Kemal, şehre girdikten sonra vali odasında bir müddet istirahat ederek çay içmiş, daha sonra 20’nci Kolorduyu ziyaret etmiş, buradan da kendisine ve arkadaşlarına ayrılan Ziraat Mektebine gelmiştir.) Mustafa Kemal’in bütün teşkilata, “Ankara’ya geldiğini ve Heyet-i Temsiliye Merkezinin Ankara olduğunu” bildiren telgrafı.

12 Ocak 1920:İstanbul’da son “Osmanlı Meclis-i Mebusanı ‘nın açılması. (İstanbul’un işgali üzerine Meclis, 18 Mart 1920 günü son toplantısını yaparak çalışmalarına ara verme kararı almış, 11 Nisan 1920’de de Padişah iradesiyle kapatılmıştır.)

28 Ocak 1920:Osmanlı Meclis-i Mebusanının gizli toplantısında Misakımilli’nin kabulü.

17 Şubat 1920:Osmanlı Meclis-i Mebusanında Misakımilli’nin yabancı parlamentolara ve basına bildirilme kararı.

16 Mart 1920:İtilaf devletleri tarafından 13 Kasım 1918’de fiili işgale uğrayan İstanbul’un resmen işgali. Mustafa Kemal’in İstanbul’un işgali nedeniyle millete beyannamesi: “. Bugün, İstanbul’u zorla işgal etmek suretiyle Osmanlı Devleti’nin yedi yüz senelik hayat ve egemenliğine son verildi. Yani bugün Türk milleti, medenî kabiliyetinin, yaşama ve bağımsızlık hakkının ve bütün geleceğinin savunmasına davet edildi.”

19 Mart 1920:Mustafa Kemal’in Ankara’da bir meclis toplanması yolunda acele seçim yapılması için vilayetlere, mutasarrıflıklara ve kolordu komutanlarına genelgesi: “Ankara’da olağanüstü yetkiye sahip bir meclis, millet işlerini yönetmek ve denetlemek üzere toplanacaktır!”

23 Nisan 1920:Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılması.

24 Nisan 1920:Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanlığına seçilmesi ve teşekkür konuşması: “… Gerek askeri gerekse siyasi hayatımın bütün dönemlerini işgal eden mücadelelerimde daima hareket kuralım, milli iradeye dayanarak milletin ve vatanın muhtaç olduğu amaçlara yürümek olmuştur. …”

11 Mayıs 1920:Mustafa Kemal’in İstanbul’da divanıharp tarafından idama mahkum edilmesi.

24 Mayıs 1920:Mustafa Kemal hakkında 11 Mayıs 1920 tarihli idam kararının Padişah Vahdettin tarafından onaylanması.

22 Haziran 1920:Yunanların Milne hattından genel taarruza geçmeleri.

8 Temmuz 1920:Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinde konuşması: “… Memleketimizin ellide biri değil bütünü tahrip edilse, bütünü ateşler içinde bırakılsa, biz bu toprakların üstünde bir tepeye çıkacağız ve oradan savunma ile meşgul olacağız!”

10 Ağustos 1920:İstanbul Hükumeti ile İtilaf devletleri arasında “Sevr Antlaşması “nın imzalanması.

13 Eylül 1920:Mustafa Kemal’in “Halkçılık Programı” adı altında bir broşür yayımlaması, bu broşürün Türkiye Büyük Millet Meclisine takdimi ve üyelere dağıtılması.

2/3 Aralık 1920:Ermenilerle Gümrü Antlaşmasının imzalanması.

5 Aralık 1920:Mustafa Kemal’in Bilecik’e gelmesi, burada Dahiliye Nazırı Ahmet İzzet Paşa başkanlığındaki İstanbul Heyeti ile görüşmesi ve heyetin İstanbul’a dönmesine müsaade etmeyeceğini, beraber Ankara’ya gidileceğini bildirmesi (Bilecik Mülakatı).

10 Ocak 1921:Birinci İnönü Zaferi.

11 Ocak 1921:Mustafa Kemal’in, Birinci İnönü Zaferi münasebetiyle Batı Cephesi Komutanı İsmet (İnönü) Bey’e tebrik telgrafı: “… Bu muvaffakıyetin mukaddes topraklarımızı düşman istilasından tamamen kurtaracak olan kesin zafere bir hayırlı başlangıç olmasını Allah’tan diler ve bu kutlamanın tüm Batı Ordusu er ve subaylarına iletilmesini rica ederim.”

20 Ocak 1921:İlk Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (Anayasa)’nun Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulü.

1 Mart 1921:Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin birinci devre ikinci toplantı yılını açış konuşması: “… Bugün anlaşılmıştır ki Sevr Anlaşması hükümleri Türkiye’ye zorla uygulanamaz. …”

16 Mart 1921:Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Sovyet Rusya arasında Moskova Antlaşmasının imzalanması.

1 Nisan 1921:İkinci İnönü Zaferi. Mustafa Kemal’in, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’ya cevap telgrafı: “… Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin ters talihini de yendiniz. İstila altındaki bedbaht topraklarımızla beraber bütün vatan, bugün en uzak köşelerine kadar zaferinizi kutluyor. Düşmanın istila hırsı, azim ve hamiyetinizin yalçın kayalarına çarparak hurdahaş oldu.”

10 Mayıs 1921:Türkiye Büyük Millet Meclisinde “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu “nun kurulması.

11 Mayıs 1921:Mustafa Kemal’in, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu” genel heyet toplantısında grup başkanlığına seçilmesi.

16 Temmuz 1921:Mustafa Kemal’in, Ankara’da toplanan ve 21 Temmuz 1921’e kadar çalışmalarına devam eden Maarif Kongresini açış konuşması: “… Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken onlara bilhassa varlığı ile hakkı ile birliği ile çelişen bütün yabancı unsurlarla mücadele lüzumunu ve milli düşünceleri, tam bir imanla her karşı fikre karşı şiddetle ve fedakara-ne savunma gereği telkin edilmelidir.”

18 Temmuz 1921:Mustafa Kemal’in Ankara’dan, Karacahisar’daki Batı Cephesi Karargahına gelmesi. Mustafa Kemal’in, Batı Cephesi Karargahında İsmet Paşa’ya direktifi: “Orduyu, Eskişehir’in kuzey ve güneyinde topladıktan sonra düşman ordusuyla araya büyük bir mesafe koymak lazımdır ki, ordunun düzenlenmesi ve takviyesi mümkün olabilsin. Bunun için Sakarya doğusuna kadar çekilmek uygundur.”

25 Temmuz 1921:Batı Cephesinde Türk ordusunun Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmesi.

5 Ağustos 1921:Mustafa Kemal’e, geniş yetkilerle ve üç ay süre ile Başkomutanlık yetkisi veren Kanun’un Büyük Millet Meclisinde kabulü. Mustafa Kemal’in başkomutan olmasından sonra Türkiye Büyük Millet Meclisinde konuşması: “… Milletimizi esir etmek isteyen düşmanları, Allah’ın yardımıyla ne olursa olsun mağlup edeceğimize dair olan güven ve itimadım bir dakika olsun sarsılmamıştır. Bu dakikada bu kesin inancımı yüksek heyetinize karşı, bütün millete karşı ve bütün âleme karşı ilân ederim.”

7-8 Ağustos 1921:Mustafa Kemal’in Tekalif-i Milliye emirlerini yayımlaması.

23 Ağustos 1921:Yunan ordusunun taarruzu ve Sakarya Meydan Muharebesinin başlaması. (22 gün 22 gece devam etmiştir.)

26 Ağustos 1921:Başkomutan Mustafa Kemal’in birliklere emri: “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz!”

13 Eylül 1921:Sakarya Meydan Muharebesinin zaferle sonuçlanması.

19 Eylül 1921:Mustafa Kemal’e Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kanunla “mareşal” rütbesi ve “gazi” unvanı verilmesi.

13 Ekim 1921:Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükumeti ile Kafkas Cumhuriyetleri (Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan) arasında Kars Antlaşmasının imzalanması.

20 Ekim 1921:Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükumeti ile Fransa Hükumeti arasında Ankara Antlaşmasının imzalanması.

31 Ekim 1921:Mustafa Kemal’in Başkomutanlık süresinin 5 Kasım 1921’den itibaren 3 ay daha uzatılmasına dair Kanun’un Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulü.

5 Kasım 1921:Mustafa Kemal’in Başkomutanlık süresinin üç ay uzatılması.

14 Ocak 1922:Mustafa Kemal’in başkanlığında, Meclis İkinci Reisi ve Maliye ve Milli Müdafaa Vekilleriyle, Genelkurmay Başkanı ve Milli Müdafaa ve Maliye Encümenleri reislerinden oluşmak üzere “Harp Encümeni” kurulması.

4 Şubat 1922:Mustafa Kemal’in Başkomutanlık süresinin 5 Şubat 1922 tarihinden itibaren ikinci defa üç ay uzatılmasına dair Kanun’un Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulü.

1 Mart 1922:Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin birinci devre üçüncü toplantı yılını açış konuşması: “… Efendiler! Büyük Millet Meclisi Hükumeti, Türkiye ve Türkiye halkının devamını ve bağımsızlığını temine çalışıyor. Çünkü Türkiye’nin asıl sahibi, meşru ve gerçek sahibi olan Türkiye halkının kesin arzu ve iradesi bu yoldadır…”

6 Mayıs 1922:Mustafa Kemal’in Başkomutanlık süresinin üçüncü defa üç ay süre ile uzatılmasına dair Kanun’un Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulü.

20 Temmuz 1922:Başkomutanlığın süresiz olarak Mustafa Kemal’in üzerinde kalmasının Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulü.

26 Ağustos 1922:Büyük Taarruz’un başlaması.

30 Ağustos 1922:Yunan ordusunun tamamen sarılması ve imha edilmesi suretiyle Dumlupınar (Başkomutan) Meydan Muharebesinin kazanılması.

1 Eylül 1922:Mustafa Kemal’in orduya beyannamesi: “… Bütün arkadaşlarımın Anadolu’da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin zihinsel güçlerini ve kahramanlık ve vatanseverlik kaynaklarını yarışırcasına göstermeye devam etmesini isterim. Ordular! İlk Hedefiniz Akdenizdir, ileri!”

9 Eylül 1922:Mustafa Kemal’in İzmir’in alınması haberi üzerine ordulara mesajı: “İlk verdiğim Akdeniz hedefine varmakta orduların gösterdiği gayret ve fedakarlığı hürmet ve takdirle anarım. Orduların bundan sonra verilecek hedeflerin elde edilişinde de aynı istek ve fedakarlığı göstereceklerine güvenim tamdır.”

10 Eylül 1922:Mustafa Kemal’in İzmir’e gelmesi.

4 Ekim 1922:Mustafa Kemal’in 26 Ağustos Taarruzu, 30 Ağustos ve 9 Eylül Zaferleri hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisinde konuşması: “… Bu Anadolu Zaferi tarih sayfaları arasında, bir millet tarafından tamamen benimsenen bir fikrin ne kadar güçlü ve ne zinde bir kuvvet olduğunun en güzel misali olarak kalacaktır.”

11 Ekim 1922:Mudanya Ateşkes Antlaşmasının imzalanması.

1 Kasım 1922:Hilafet ve Saltanatın birbirinden ayrılarak Saltanatın kaldırılması kararı.

1923 – 1938

14 Ocak 1923:Mustafa Kemal’in annesi Zübeyde Hanım’ın İzmir’de vefatı.

27 Ocak 1923:Mustafa Kemal’in İzmir’e gelerek annesinin mezarını ziyaret etmesi.

29 Ocak 1923:Mustafa Kemal’in İzmir’de Latife (Uşaklıgil) Hanım’la evlenmesi.

17 Şubat 1923:Mustafa Kemal’in İzmir’de toplanan Türkiye İktisat Kongresini açış konuşması: “… Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa, meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner…”

1 Mart 1923:Mustafa Kemal’in, Türkiye Büyük Millet Meclisinin birinci devre dördüncü toplantı yılını açış konuşması: “… Bilinmektedir ki izlediğimiz siyaset barışçı bir siyasettir. Memleketimizi hiçbir hak ve adalete dayanmayarak çiğnemek ve çiğnetmek girişimi, muzaffer ordumuzun fedakarane gayretiyle layık olduğu başarısızlığa uğratılmış ve milletimiz, tarihin nadir kaydettiği bir zafer kazanarak sevgili yurdumuzu kurtarmıştır…”

8 Nisan 1923:Mustafa Kemal’in, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı olarak milletvekili seçimi münasebetiyle millete, 9 ilkeyi içine alan beyannamesi.

24 Temmuz 1923:Lozan Antlaşmasının imzalanması.

13 Ağustos 1923:Mustafa Kemal’in ikinci defa Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına seçilmesi. Mustafa Kemal’in, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ikinci devre birinci toplantı yılını açış konuşması: “… Memleketimizi bayındır, halkımızı mutlu yapacağız ve refaha kavuşturacağız. Ümidimiz, kararımız ve bilhassa milletimizin ve Yüce Meclisinizin göstereceği birlik ve dayanışma, ilerleme ve uygarlık yolundaki çalışmamızda elbette başarının kefili olacaktır…”

11 Eylül 1923:Halk Fırkasının kurulması ve Mustafa Kemal’in Halk Fırkası Genel Başkanlığına seçilmesi.

13 Ekim 1923: Ankara’nın başkent olması.

29 Ekim 1923:Cumhuriyet’in ilanı ve Mustafa Kemal’in Cumhurbaşkanlığına seçilmesi.

30 Ekim 1923:Mustafa Kemal tarafından, kabineyi kurma görevine İsmet Paşa’nın atanması.

21 Kasım 1923:Mustafa Kemal’e Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı ile yeşil-kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilmesi.

1 Mart 1924:Mustafa Kemal’in, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ikinci devre birinci toplantı yılını açış konuşması: “… İslam dinini, asırlardan beri alışılageldiği şekilde bir siyaset vasıtası mevkisinden uzaklaştırmak ve yüceltmek gereğini görüyoruz. Mukaddes ve ilahi inançlarımızı ve vicdani değerlerimizi, karanlık ve kararsız olan ve her türlü menfaat ve ihtirasların ortaya çıkma sahnesi olan siyasetlerden ve siyasetin bütün kısımlarından bir an önce ve kesinlikle kurtarmak, milletin dünya ve ahiret saadetinin emrettiği bir zorunluluktur. Ancak bu suretle İslam dininin yüksekliği belirir.”

3 Mart 1924:Tevhid-i Tedrisat (Öğretimin Birliği) Kanun’unun kabulü. Hilafetin kaldırılmasına ve Osmanlı hanedanının Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışına çıkarılmasına dair Kanun’un kabulü. Şeriye ve Evkaf Vekaleti ile Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekâleti’nin kaldırılmasına dair Kanun’un kabulü. (Şeriye ve Evkaf Vekaletinin dini hizmetlerini yürütmek üzere Diyanet İşleri Başkanlığı, Erkânıharbiye umumiye Vekaletinin yerine Genelkurmay Başkanlığı kurulmuştur.)

26 Ağustos 1924:Mustafa Kemal’in direktifiyle, Ankara’da Türkiye İş Bankasının kurulması.

30 Ağustos 1924:Mustafa Kemal’in Dumlupınar’da Meçhul Asker Anıtının temelini atması.

1 Kasım 192:Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin ikinci devre ikinci toplantı yılını açış konuşması: “… Hiç şüphe etmemelidir ki, Anadolu ortasında süratle meydana getirilecek yeni ve bayındır bir Ankara, asırlarca ihmal edilen Türk vatanı için başlı başına bir uygarlık merkezi, Türk devleti için pek önemli bir dayanak olacaktır!”

17 Kasım 1924:Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kurulması. (1925 yılının Haziran ayının başında, Bakanlar Kurulu kararı ile feshedilmiştir.)

17 Şubat 1925: Aşar’ın kaldırılmasına dair Kanun’un kabulü.

4 Mart 1925:Takrir-i Sükun Kanun’unun Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulü.

5 Ağustos 1925:Mustafa Kemal’in, Latife (Uşaklıgil) Hanım’dan ayrılması.

28 Ağustos 1925:Mustafa Kemal’in elinde panama şapkası ile İnebolu’da Türk Ocağına gelmesi ve giyim ve şapka hakkında bir konuşma yapması.

1 Kasım 1925:Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin ikinci dönem üçüncü toplantı yılını açış konuşması: “… Cumhuriyet devrinin kendi zihniyet ve ahlakıyla donanmış basınını yine ancak Cumhuriyet’in kendisi yetiştirir…”

5 Kasım 1925:Mustafa Kemal’in, Ankara Hukuk Mektebinin açılış töreninde konuşması: “Cumhuriyetin güç ve dayanağı olacak bu büyük kurumun açılışında hissettiğim mutluluğu hiçbir girişimde duymadım ve bunu göstermek ve ifade etmekle memnunum.”

25 Kasım 1925:Şapka giyilmesi hakkında Kanun’un kabulü.

30 Kasım 1925:Tekke ve zaviyeler ile türbelerin kapatılmasına ve türbedarlıklar ile birtakım unvanların kaldırılmasına dair Kanun’un kabulü.

26 Aralık 1925:Milletlerarası saat ve takvim hakkındaki Kanunların kabulü.

17 Şubat 1926:Türk Medeni Kanun’unun kabulü.

22 Nisan 1926:Borçlar Kanun’unun kabulü.

29 Mayıs 1926:Türk Ticaret Kanun’unun kabulü.

14/15 Haziran 1926:Mustafa Kemal’e karşı planlanan suikast girişiminin elebaşılarının İzmir’de tutuklanması.

18 Haziran 1926:Mustafa Kemal’in İzmir suikast girişimi hakkında Anadolu Ajansına demeci: “… Alçak girişimin benim şahsımdan ziyade mukaddes Cumhuriyetimize ve onun dayandığı yüksek ilkelerimize yönelmiş bulunduğuna şüphe yoktur. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır!”

1 Kasım 1926:Mustafa Kemal’in, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ikinci dönem dördüncü toplanma yılını açış konuşması: “… Bu büyük millet, arzu ve istidadının yöneldiği istikametleri görmeye çalışan ve görebilen evladını daima takdir ve himaye etmiştir…”

30 Haziran 1927:Mustafa Kemal’in vermiş olduğu dilekçe üzerine askerlikten emekliye ayrılması hakkında kararname düzenlenmesi.

1 Temmuz 1927:Mustafa Kemal’in, Kurtuluş’tan sonra İstanbul’a ilk gelişi ve coşkun şekilde karşılanması.

15 Ekim 1927:Cumhuriyet Halk Partisi’nin “II. Büyük Kongresi “nin Ankara’da toplanması ve Mustafa Kemal’in 36 saat 33 dakika süren Büyük Nutuk’ u okumaya başlaması.

20 Ekim 1927:Mustafa Kemal’in Cumhuriyet Halk Partisi II. Büyük Kongresi’nde okuduğu Büyük Nutuk’u bitirmesi: “… Bugün ulaştığımız netice, asırlardan beri çekilen milli felaketlerin doğurduğu uyanıklığın ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların karşılığıdır. Bu neticeyi Türk gençliğine emanet ediyorum. Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. … Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

1 Kasım 1927 – Mustafa Kemal’in ikinci defa Cumhurbaşkanlığına seçilmesi. Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin üçüncü dönem birinci toplanma yılını açış konuşması: “… Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin asırlar süren arayışlarının özü ve onun bizzat kendisini idare etmek şuurunun canlı timsalidir. Türk milleti, mukadderatını Büyük Millet Meclisinin kifayetli ve vatanperver eline bıraktığı günden itibaren karanlıkları sıyırıp kaldırmış ve ümitleri boğan felaketlerden milletin gözlerini kamaştıran güneşler ve zaferler çıkarmıştır…”

10 Nisan 1928:Laiklik ile ilgili önemli Anayasa değişikliklerinin yapılması.

20 Mayıs 1928:Milletlerarası rakamların kullanılması hakkında Kanun’un kabulü.

9/10 Ağustos 1928:Mustafa Kemal’in, İstanbul Sarayburnu Parkında yeni harfler hakkında konuşması: “… Bizim ahenkli, zengin dilimiz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak ve bu gereği anlamak mecburiyetindeyiz!”

1 Kasım 1928:Yeni Türk harflerinin kabul ve tatbiki hakkında Kanun’un kabulü. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin üçüncü dönem ikinci toplantı yılını açış konuşması: “… Büyük Millet Meclisinin kararıyla Türk harflerinin kesinlik ve yasallık kazanması, bu memleketin yükselme mücadelesinde başlı başına bir geçit olacaktır…”

8 Kasım 1928:Mustafa Kemal’in halka yeni yazıyı öğretmek üzere faaliyete geçecek olan Millet Mekteplerinin Genel Başkanlığını ve Başöğretmenliğini kabul etmesi.

1 Ocak 1929:Yeni harfleri ve bu harflerle yazıyı halka öğretmek üzere Millet Mekteplerinin açılması.

1 Kasım 1929:Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin üçüncü dönem üçüncü toplantı yılını açış konuşması: “… Meclisimizin en büyük eseri olan Türk harfleri, memleketin umumi hayatına tamamen tatbik olunmuştur. İlk müşkülat, milletin ülkü kuvveti ve uygarlığa olan sevgisi sayesinde kolaylıkla yenilmiştir…”

3 Nisan 1930:Türk kadınlarına belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanıyan yeni Belediye Kanun’unun kabulü.

12 Ağustos 1930:Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurulması. (Parti, 17 Kasım 1930’da kendisini feshetmiştir.)

1 Kasım 1930:Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin üçüncü dönem dördüncü toplantı yılını açış konuşması: “… Geçen senenin önemli olaylarından biri de Sivas’a demiryolunun ulaşmasıdır. Bu kadar müşkülat içinde vatanı bir misli daha genişletmeye ve kuvvetlendirmeye yardımcı olan bu eserin gelecekte Türk milleti tarafından şükranla anılacağına eminim!”

23 Aralık 1930:Menemen’de, Kubilay adlı yedek subay öğretmenin şehit edilmesi.

12 Nisan 1931:Mustafa Kemal’in direktifiyle Türk Tarihi Tetkik Cemiyetinin kurulması. (Daha sonra “Türk Tarih Kurumu” adını almıştır.)

4 Mayıs 1931:Mustafa Kemal’in üçüncü defa Cumhurbaşkanlığına seçilmesi.

10 Mayıs 1931:Mustafa Kemal’in Ankara’da toplanan Cumhuriyet Halk Partisi Üçüncü Büyük Kongresini açış konuşması: “… Millet için ve milletçe yapılan işlerin hatırası her türlü hatıraların üstünde tutulmazsa milli tarih kavramının kıymetini takdir etmek mümkün olamaz!”

1 Kasım 1931:Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin dördüncü dönem birinci toplantı yılını açış konuşması: “… Türkiye’nin güvenliğini gaye tutan, hiçbir milletin aleyhinde olmayan bir barış doğrultusu, bizim daima kuralımız olacaktır.”

19 Şubat 1932:Halkevlerinin açılması.

12 Temmuz 1932:Mustafa Kemal’in direktifiyle “Türk Dili Tetkik Cemiyeti “nin kurulması. (Daha sonra “Türk Dil Kurumu” adını almıştır.)

1 Kasım 1932:Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin dördüncü dönem ikinci toplantı yılını açış konuşması: “… Milli kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türkiye Cumhuriyetinin temel dileği olarak temin edeceğiz!”

31 Mayıs 1933:İstanbul Darülfünununun kapatılmasına ve Milli Eğitim Bakanlığınca yeni bir üniversite kurulmasına dair Kanun’un kabulü.

1 Ağustos 1933:Kanunla kapatılan İstanbul Darülfünununun yerine İstanbul Üniversitesinin kurulması.

29 Ekim 1933:Mustafa Kemal’in, Cumhuriyet’in 10’uncu Yıl Dönümü nedeniyle Türk milletine ünlü söylevi: “… Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir. … Asla şüphem yoktur ki Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti bundan sonraki gelişimiyle geleceğin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır. … Ne mutlu Türk’üm diyene!”

1 Kasım 1933:Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin dördüncü dönem üçüncü toplantı yılını açış konuşması: “… Geçen on sene, gelecek devirler için bir başlangıçtan başka bir şey değildir. Bununla beraber, eski devirlerin tarihi karşısında, Cumhuriyet’in bu on senesi, eşi görülmeyen bir diriliş ve göz kamaştırıcı bir ileri atılış abidesidir!”

9 Şubat 1934:Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında “Balkan Antantı”nın imzalanması.

21 Haziran 1934:Soyadı Kanun’unun kabulü.

1 Kasım 1934:Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisinin dördüncü dönem dördüncü toplantı yılını açış konuşması: “… Güzel sanatların hepsinde, ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Bu yapılmaktadır. Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk musikisidir. Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musikide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir…”

24 Kasım 1934:Mustafa Kemal’e “ATATÜRK” soyadı verildiğine dair Kanun’un Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabulü.

26 Kasım 1934 – Efendi, Bey, Paşa, Hazretleri vb. lakap ve unvanların kaldırıldığına dair Kanun’un kabulü.

5 Aralık 1934:Türk kadınlarına milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanıyan Anayasa değişikliğinin kabulü.

1 Mart 1935:ATATÜRK’ün dördüncü defa Cumhurbaşkanı seçilmesi.

28 Nisan 1935:ATATÜRK’ün Hilaliahmere “Kızılay” adını verişinin Kızılay Kurultayında kabul edilmesi.

3 Mayıs 1935:ATATÜRK’ün Türk kuşunun hizmete açılması nedeniyle Etimesgut Havalananından yapılan törende konuşması: “… Türk çocuğu! Her işte olduğu gibi, havacılıkta da, en yüksek düzeyde, gökte seni bekleyen yerini az zamanda dolduracaksın!”

9 Mayıs 1935:ATATÜRK’ün, Cumhuriyet Halk Partisi IV. Büyük Kurultayını açış konuşması: “Uçurum kenarında yıkık bir ülke… Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren savaş… Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler… İşte Türk Genel Devriminin bir kısa ifadesi!”

1 Kasım 1935:ATATÜRK’ün Türkiye Büyük Millet Meclisinin beşinci dönem birinci toplantı yılını açış konuşması: ” … Olaylar Türk milletine iki önemli kuralı yeniden hatırlatıyor: Yurdumuzu ve haklarımızı savunacak kuvvette olmak! Barışı koruyacak uluslararası çalışma birliğine önem vermek!

9 Ocak 1936:ATATÜRK’ün Ankara’da “Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi “nin açılış törenini izlemesi.

20 Temmuz 1936:Boğazların Türk Hükumetinin hakimiyetine geçişini sağlayan “Montreux (Montrö) Sözleşmesinin imzalanması.

1 Kasım 1936:ATATÜRK’ün Türkiye Büyük Millet Meclisinin beşinci dönem ikinci toplantı yılını açış konuşması: “… Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla Türk milletini emin ve sağlam bir gelecek yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur…”

27 Ocak 1937:Cenevre’de Milletler Cemiyeti toplantısında Hatay’ın bağımsızlığının kabul edilmesi.

11 Haziran 1937:ATATÜRK’ün Başbakanlığa, bütün çiftliklerini ve mallarını hazineye bağışladığını telgraf ile bildirmesi.

8 Temmuz 1937:Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında Sadabat Paktının imzalanması.

1 Kasım 1937:ATATÜRK’ün Türkiye Büyük Millet Meclisinin beşinci dönem üçüncü toplantı yılını açış konuşması: “… Milletimizin layık olduğu yüksek uygarlık ve refah seviyesine varmasını alıkoyabilecek hiçbir engel düşünmeye yer bırakılmadığını ve bırakılmayacağını huzurunuzda söylemekle bahtiyarım!”

30 Mart 1938:Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin, Fransa’dan davet edilen Prof. Dr. Fissenger’in Atatürk’ü muayenesinden sonra ATATÜRK’ün hastalığı hakkında ilk resmi bildiri yayımlaması. (Bu bildiride, Fissenger’in muayenesi sonucu ATATÜRK’ün sağlığında endişe verici bir durum olmadığının tespit edildiği ve kendisine 1,5 ay kadar istirahat tavsiyesinin yeterli görüldüğü belirtilmiştir.)

27 Mayıs 1938:ATATÜRK’ün Ankara’dan İstanbul’a gelmesi. (Ölüm tarihine kadar İstanbul’da kalmıştır.)

5 Eylül 1938:ATATÜRK’ün Dolmabahçe Saray’ında vasiyetini yazması. (Vasiyetname, 6 Eylül 1938 günü Dolmabahçe Sarayı’na çağrılan İstanbul Altıncı Noterine ATATÜRK tarafından teslim edilmiştir.)

16 Ekim 1938:ATATÜRK’ün ilk ağır komaya girmesi.

29 Ekim 1938:ATATÜRK’ün, Cumhuriyet’in 15’inci Yıl Dönümü nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Ordusuna mesajı: “… Türk vatanının ve Türklük camiasının şan ve şerefini, iç ve dış her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an yapmaya hazır olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır…”

1 Kasım 1938:ATATÜRK’ün, Türkiye Büyük Millet Meclisinin beşinci dönem dördüncü toplantı yılını açış konuşmasının Başbakan Celâl Bayar tarafından okunması: “… Memleketimizi her gün daha çok kuvvetlendirmek, her alanda her türlü ihtimallere karşı koyabilecek bir halde bulundurmak ve dünya olaylarının bütün safhalarını büyük bir uyanıklılık la izlemek, barışsever siyasetimizin dayanacağı esasların başlangıcıdır!”

8 Kasım 1938:ATATÜRK’ün ikinci defa ağır komaya girmesi.

10 Kasım 1938:ATATÜRK’ün Dolmabahçe Saray’ında saat dokuzu beş geçe ölümü.

28 Kasım 1938:ATATÜRK’ün vasiyetinin, Ankara Üçüncü Sulh Hukuk Hâkimliği tarafından açılması.

Kaynak: tsk.ata.gov.tr.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here