MARKSİZM – LENİNİZM FELSEFESİ NEDİR?

0
272
marksizm-leninizm
Marksizim ve Leninizim

MARKSİZM – LENİNİZM FELSEFESİ NEDİR?

Marksizm-Leninizm Felsefesi;

Marksizm-Leninizm, Leninizm olarak da adlandırılan, Lenin tarafından Marksizm’in geliştirilmesine verilen isimdir. Siyasi alanda farklı hatta birbirinin karşıtı özneler Marksist-Leninist olduklarını öne sürebilirler. Genel olarak içeriğinde öne çıkan yanlar kapitalizmin bir devrim sonunda devrilmesi, proletarya diktatörlüğünün kurulması, öncü komünist parti önderliğinde sosyalizm yolunda ilerlenmesidir.

Leninizm, kapitalizmin ancak devrimle devrilebileceğini öne sürerek evrimci reform çabalarını mahkum eder. Leninizm’e bağlı bir öncü partinin temel amacı proletaryaya sınıfı bilincinin taşınmasıdır. Sınıf ve tarih bilincine sahip işçi sınıfı örgütlenecek ve siyasi iktidara el koyacaktır. Devrimin ardından iktidardaki işçi sınıfı kendi diktatörlüğünü kurarak sosyalizmi kurmaya girişecektir.

Marksizm-Leninizm, adını Karl Marx ve Vladimir Lenin’den alan, 1920’li yıllarda komünist partiler arasında popülerlik kazanan ideolojik akım. Marksizm-Leninizm, Marx, Engels ve Lenin’in ortaya koyduğu temel öğretilere bağlı kalarak, değişen koşullara ve çağın gereklerine uygun bir biçimde sosyalist sistemde yeniden uygulanmasıdır.

Komintern ‘in de kuruluş ideolojisi olarak benimsenen bu görüş, en yaygın benimsenen komünist ideolojidir Özelinde kapitalizme, faşizme ve emperyalizme karşıdır ve sınıfsız bir toplum yaratmak için özel mülkiyete dayalı üretim biçimlerinin tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini savunur.

Marksist-Leninist ideoloji kişiye ait özel mülkiyete karşı değil, büyük ölçekli işletmelerin ve toplumsal üretim alanlarının özel teşebbüse ait olmasına karşıdır. Ekonomide küçük ölçekli işletmelerin korunmasını ve teşvik edilmesini savunmakla birlikte, büyük ölçekli üretim alanlarında kolektif işletme biçimini savunur.

Tarihsel olarak Paris Komünü sayılmazsa, Marksist-Leninist ilkeler ilk olarak 1917 yılında gerçekleşen Ekim Devrim’inden sonra Sovyetler Birliğinde uygulandı ve ardından devletin resmi ideolojisi haline geldi. Ayrıca ülkede Marksizm-Leninizm Enstitüsü adında bir bilim akademisi bulunmakta ve birçok eser yayımlamaktaydı.

Bununla birlikte Marksist-Leninist ilkelerin ortaya çıkışından bu yana bu görüşlere karşı dünyanın birçok yerinde antikomünizm adı verilen politikalar üretilmiş ve bu ilkeleri savunanlara çeşitli baskılar uygulanmış, hatta toplu katliamlara kadar varan uygulamalar gerçekleştirilmiştir.

Tarihçe

Lenin, Karl Marx ve Friedrich Engels anıtı açılışında konuşuyor, 7 Kasım 1918, Moskova.

 Ortaya çıkışı

Leninizm, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü olan Marksist felsefenin üzerine politik ve ekonomik konularda katkı sunan bir teori olup, Marksizm’in bir aşaması olarak ele alınır. Bu yaklaşıma göre Lenin, Marx’ın eserlerini ve temel prensiplerini esas alarak onun savunduklarını ekonomik, felsefi ve siyasi konularda geliştirmiş ve onu yenidünya şartlarına uygun bir öğreti haline getirmiştir.

Leninizm terimi, Lenin hayattayken pek kullanılan bir terim değildi. Ancak sağlık sorunları nedeniyle aktif politikadan çekilmesinin ardından diğer Sovyet politikacıları Lenin’in görüşleri adı altında bu ifadeyi sıklıkla dillendirmeye başlamışlardır. Ardından Komintern’e Grigory Zinoviev “Leninizm” terimini ilk kez kullandı ve terim popüler hale geldi. Marksizm-Leninizm’in ayrı bir ideoloji halini alarak yaygınca kullanılması Stalin’in 1926 tarihli “Leninizm’in Soruları” (Almanca orijinali: Fragen Des Leninismus) adlı eseriyle başlar.

Gelişimi

Marksizm-Leninizm ideolojisinin çeşitli ülkelerde iktidara gelişinin yıllara göre dağılımı şu şekildedir; Günümüzde Marksizm-Leninizm Çin, Kuzey Kore, Küba, Vietnam ve Laos’daki devlet yönetimlerinin belirleyici ideolojisidir.

Bununla birlikte şu an dünyanın ülkesinde faaliyet gösteren birçok silahlı örgüt kendisini Marksist-Leninist olarak tanımlamakta ve bu ilkelerin uygulandığı bir rejim kurmak istemektedir. Bu örgütlere Türkiye’de faaliyet gösteren Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi ve Marksist Leninist Komünist Parti, Filipinler’de faaliyet gösteren Yeni Halk Ordusu ya da Kolombiya’da faaliyet gösteren Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri örnek olarak gösterilebilir.

canemregündem.com

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here