SINIF MÜCADELESİ YA DA SINIF SAVAŞIMI NEDİR?

0
310
Sınıf Mücadelesi
Sınıf Mücadelesi

SINIF MÜCADELESİ YA DA
SINIF SAVAŞIMI NEDİR?

Sınıf Mücadelsi…

Sınıf mücadelesi ya da sınıf savaşımı, Marksist teoride ve tarih anlayışında, sınıflar arası ilişkilerde olan egemen durum. Belli bir toplumda,  toplumun bazı üyelerinin uğraşının, ötekilerin uğraşı ile çatıştığı, toplumsal yaşantının çelişkilerle dolu olduğu ve tarihin, uluslar ve toplumların kendi içerisinde olduğu kadar, uluslarla toplumların arasında da bir savaşımı ve gene bu yanında, birbiri ardından gelen devrim ve gericilik, barış ve savaş, durgunluk ve hızlı ilerleme ya da düşüş dönemlerini ortaya koyduğu herkesçe bilinmektedir.

Marksist tarih anlayışına göre, sınıf mücadelesi, yalnızca belirli bir andaki toplumsal sınıflar arasındaki çatışma değil, aksine tarihin bir lokomotifidir, yani tarihsel gelişmenin ve ilerlemenin dayanağı ifadesini sınıflar arasındaki savaşımda bulur. Marx ve Engels Komünist Manifesto adlı eserde bu durumu “Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir” şeklinde açıklamışlardır.

“Özgür insan ve köle, patrisiyen ve pleb, efendi ve serf, lonca ustası ve kalfa, tek sözcükle, ezen ve ezilen, biri ötekine sürekli bir karşı oluş içindeydi.  Kimi zaman gizli, kimi zaman açık bir kavga, her defasında, ya bir devrimle toplumun geniş ölçüde yeniden kurulmasıyla ya da katılan sınıfların ortak yok oluşu ile sonuçlanan bitmez tükenmez bir kavga sürdürüyorlardı.

Toplum, bir bütün olarak giderek daha fazla, iki büyük düşman kampa, birbirleriyle doğrudan yüz yüze gelen iki büyük sınıfa bölünmektedir.  Burjuvazi ve Proletarya.

Burjuvazi ile karşı karşıya bulunan bütün sınıflar içinde, bir tek proletarya gerçekten devrimci bir sınıftır. Öteki sınıflar, modem sanayi karşısında çürümekte ve sonunda yok olmaktadır; Proletarya onun özel ve temel ürünüdür. Aşağı orta sınıf, küçük imalatçı, dükkancı, zanaatçı, köylü, bunların tümü, orta sınıfın parçaları olarak varlıklarını yok olmaktan kurtarmak için burjuvaziye karşı dövüşmektedir. Bu nedenle, bunlar devrimci değil tutucudur.

Tarihi

Sınıf mücadelesi kavramını ilk olarak Karl Marx ele almış ve 1848 yılında Friedrich Engels’le birlikte kaleme aldığı Komünist Manifesto adlı eserde bahsetmiştir. Marx’a göre, kapitalizmde üretici pozisyonda bulunan ama bu pozisyonuna karşın üretim araçlarının burjuvazinin özel mülkiyetinde olmasından dolayı sömürülen işçi sınıfının, bu sömürüden kurtulması için burjuvazinin iktidarına son vermesi ve üretim araçlarını kamulaştırması gerekmektedir.

Sınıf mücadelesinde işçi sınıfı

Marksist teoride, sınıf mücadelesi açısından işçi sınıfına özel bir anlam da yüklenmiştir. Buna göre; İşçi sınıfı, sınıf mücadelesinde sınıf olarak kendi varlığını da ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Yani amaç, sınıflı toplumu devam ettirmek değil, tam aksine onu sona erdirmektir. Marx’ın ekonomi-politik düşüncelerini takip ederek söylemek gerekirse, “Proletaryanın maddi-toplumsal yapıdan kaynaklanan zorunlu bir görevidir.”

Lenin proletarya diktatörlüğü kurulduktan sonra sınıf mücadelesinin keskinleşeceğini şöyle anlatmaktadır;  Sınıfların ortadan kaldırılması sermayenin iktidarının devrilmesinden, burjuva devletin yıkılmasından, proletarya diktatörlüğünün kurulmasından sonra yok olmayan, bilakis sadece biçimleri değişen ve birçok açıdan daha da acımasızlaşan uzun süreli, zorlu, inatçı bir sınıf mücadelesinin eseri olacaktır.”

Burjuvazi;

Kapitalizm’de üst sınıf, zengin sermaye sınıfı. Üretim araçlarını ellerinde bulunduranlar, çıkarları bunlarla birleşenlerin oluşturdukları, toplumsal sınıf anlamında olup, aynı zamanda ‘Kent Soylu’ olma durumunu da içerir.

Proletarya;

Proleterlerin oluşturduğu sınıf, emekçi işçi sınıfı. Marksist düşünce yapısında ve Marksizm Teorisinde  proletarya, kapitalist sınıfın kar marjlarını arttırabilmesi için çalışan işçi sınıfını belirtmek amacı ile kullanılmıştır.

canemregündem.com

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here