KOMÜNİZM NEDİR?
Komünizm
Özel mülkiyetin olmadığı, bütün malların, üretim araçlarının topluma ait bulunduğu, bunları herkesin ortaklaşa kullandığı toplum düzeni.
Böyle bir düzenin kurulması ereğini güden siyasal, ekonomik ve toplumsal öğreti.
Özel mülk ve kar amacı güden ekonominin kamu mülkiyeti ile değiştirilerek en azından temel üretim araçlarının (madenler, fabrikalar vb.) ve toplumun doğal kaynaklarının kontrolünün halkın elinde olmasını amaçlayan politik ve ekonomik öğretidir. Komünizmde ayrıca sınıf farkını ortadan kaldırmak, devletsiz bir toplum düzeni kurmak da amaçlanır.
‘Komünizm’ kelimesi dilimize Fransızcadan girmiştir ve Latince ‘de ‘ortak, müşterek’ anlamına gelen “com munis” kelimesinden türetilmiştir. Modern komünizm kavramının ortaya çıkışı Karl Marx ve Friedrich Engels’in yazdıkları “Komünist Manifesto” adlı eser aracılığıyla olmuştur. Daha sonra bu kavram bazı değişiklikler geçirerek Sovyetler Birliği, Çin, Doğu Almanya, Kuzey Kore, Küba ve Vietnam gibi ülkeler tarafından da benimsenmiştir.
Komünizm’in temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması, karşıt görüşlüleri için “ütopya” olarak atfedilir ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağına inanılır. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur.
Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında Anarko-komünist hareketle şekillenen (yaklaşık 4 yıl sürmüştür) toprakların kollektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur. Komünizmi savunan akımlar arasında en yaygını Leninizm (Marksizm-Leninizm)’dir. Marksizm-Leninizm’e göre komünizme giden süreç burjuvazinin ortadan kalkmasını sağlayacak olan proletarya rejimi başlatılacak ve ardından komünizmin hazırlayıcısı sosyalizm aşamasına geçilecektir.
Marksist kuramda son aşama olan komünizmin gerçekleşmesiyle devlet ortadan kalkacaktır. Leninizm dışında iki komünist akım daha bulunmaktadır. Bunlardan ilki Marksizm’in temel görüşlerini benimseyen fakat Leninist modelle komünizm hedefine ulaşılamayacağını iddia eden sol komünizm veya konsey komünizmi olarak adlandırılan akımdır.
Lenin’in “Sol Komünizm: Bir Çocukluk Hastalığı” adlı eserine cevaben yazılan Herman Gorter’in “Yoldaş Lenin’e Açık Mektup”, Gilles Dauvé ve François Martin’in “Komünist Hareketin Güneş Tutulması ve Yeniden Ortaya Çıkışı” isimli kitaplar bu akımın takipçilerinin yarattıkları eserlerdir. Diğer bir komünist akım ise anarşist komünizmdir. Anarşizmin bireyci ve kolektivist akımlarından ayrılan anarşist komünizm fikri, komünizme devlet aygıtını ele geçirerek geçilebileceğini reddeder ve bunu savunan Marksizm’i eleştirir.
Peter Kropotkin, Nestor Makhno, Errico Malatesta, Carlo Cafiero anarşist komünizm düşüncesinin temellerini atan düşünürlerden ve eylemcilerden bazılarıdır. Anarşist komünizm, anarşizm’den “sınıf” gerçeğine göre hareket etme ve örgütlenme temelinde ayrılır. Savunucuları komünizmin, bilimsel sosyalizm olmadan gerçekleştirilebileceği üzerinde birleşir. Anarşist komünizm, devlet’in kapitalizm için bir kılıf olduğunu ve bu yüzdende sınıfsız bir topluma gidilecek süreçte kullanılmasının sonucunda “diktatörlük”, “devlet kapitalizm”i ya da “bir sözde zümrenin, toplum üzerinde iktidarı’na yol açacağını düşünür.
Komünizm sözlük anlamı
- Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum düzeni, komünistlik.
- Böyle bir düzenin kurulmasını amaçlayan siyasi, ekonomik ve toplumsal öğreti, komünistlik.
Komünizm tarihi
Roma İmparatorluğunun çöküşüyle birlikte Kapitalizm düşüncesi dünya genelinde yayılmaya başlamıştır. 1516 yılında yazar Thomas Moore “Ütopya” adlı eserini yayınlamıştır. Bu eserde kamu mülkiyeti ve sınıfsızlık konuları ele alınmıştır.
Ondokuzuncu yüzyılın başlarında bu kavramlar geliştirilerek politik ve ekonomik teorilere dönüşmüştür. Fransız aristokrasisinin bir üyesi olan Henri de Saint-Simon konu üzerine birtakım eserler yazmış, bu eserlerin hepsini hayata geçirmese de Komünist hareketin temellerinin atılmasına katkıda bulunmuştur.
1848 yılında Prusyalı yazarlar Karl Marx ve Friedrich Engels birlikte yazdıkları Komünist Manifesto adlı eser sayesinde Komünizm somut bir teori haline gelmiştir. Komünist felsefenin doğuşu tam anlamıyla Parisli Sosyalistlerin Fransız hükümetine başkaldırarak kısa ömürlü bir Komünist hükümet kurma girişimleri sayesinde olmuştur. Ancak bu Komünist hükümet Fransız ordusu tarafından yok edilmiştir.
İlk ciddi Komünist devrim girişimi 1917 yılında Rusya’da gerçekleşmiştir.
Vladimir Lenin önderliğindeki Bolşevikler (Rus Komünist partisi ve devrimci hareketi) Rus monarşisini ve feodal sistemini devirmiştir. 1922 yılında ise Lenin önderliğinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kurulmuştur. Lenin 1923 yılında öldükten sonra SSCB’nin akıbeti Kızıl Ordu’nun kurucusu ve komutanı, aynı zamanda Lenin’in komutan muavini Lev Troçki’nin destekçileri ve Komünist partinin Genel Sekreteri Joseph Stalin’in destekçileri arasında ikiye bölünmüştür.
Troçki ve destekçilerinin çabalarına rağmen Stalin kontrolü ele almış ve 1929 yılında Troçki’yi sürgüne göndermiştir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği Komünizm kisvesi altında Stalin’in baskıcı rejimi ile yönetilmeye devam etmiş ve yarı-Sosyalist bir diktatörlüğe evrilmiştir. Batı’da Troçkizm popülerlik kazandıysa da Komünist hareket Stalin zulmü tarafından bozulmaya uğradı ve emperyalist politikalar Stalin’in ölümünden sonra bile Doğu Avrupa’da görülmeye devam etti.
Çin’de Mao Zedong önderliğinde bir Komünist devrim yapıldı ancak Mao’nun daha sonradan izlediği politikalar yüzünden diğer Komünistlerin 1950’li yılların ortalarına dek Çin’in gerçekten Komünist bir ülke olup olmadığına dair kuşkuları vardı. Devrim yararlı bir hareket olarak görülse de modern Komünistlerin büyük çoğunluğu günümüzde Çin’in gerçek bir Marksist ülke olmadığını, Stalin’in Sovyetler Birliği’nden çok da farkı olmadığını söylüyor. Komünizm üçüncü dünya ülkelerinde de yaygınlaşmıştı ve bir sonraki büyük Komünist devrim 1959 yılında Küba’da, Fidel Castro ve Che Guevara’nın diktatör Batista rejimini yıkmasıyla gerçekleşti.
Komünistler bir kez daha Küba’nın gerçek bir Marksist ülke olup olmadığına dair ikiye bölündü. 1990 yılında SSCB’de yaşanan bozulmalarla komünizmin miadını doldurduğu düşünülse de Komünist hareket teknik olarak hala aktif bir şekilde varlığını sürdürüyor.
Komünizm ile yönetilen ülkeler
Günümüzde Komünist rejim ile yönetilen ülkeler Küba, Çin, Vietnam ve Laos Demokratik Cumhuriyetidir.
Komünizm ve sosyalizm arasındaki farklar nelerdir?
- Sosyalizm ekonomik bir sistemdir, komünizm ise hem ekonomik hem de politik ve toplumsal bir sistemdir.
- Sosyalizmde ekonomi kaynakları halkın kendisi tarafından yönetilir ve kontrol edilir, komünizmde ise kontrol genellikle yönetimin başındaki partinin elindedir.
- Sosyalizmde mal varlığı kişilerin üretkenlik oranına göre dağıtılır, komünizmde ise kişilerin ihtiyaçlarına göre dağıtılır.
- Sosyalistlerde kişisel mülk anlayışı vardır, komünizmde ise özel mülk kavramı yoktur.
- Sosyalizm kapitalizmin varlığını sürdürmesine imkan tanırken komünizmde kapitalizm tamamen reddedilir.
Tüm bunlara ek olarak; Sosyalizm ve Komünizm arasındaki farklardan bir diğeri de refahın neye göre dağıtıldığı dır. Nitekim sosyalizmde bireyin üretkenliğine göre dağıtım yapılırken, komünizmde bireyin ihtiyacına göre dağıtım yapılmaktadır. Sosyalizmde mülk sahibi olunabilirken (büyük şirketler ya da büyük topraklar değil) komünizmde özel mülkiyet kavramı yoktur.
Örneğin; Sosyalizmde kişi araba sahibi olabilir ama bir araba fabrikasının sahibi olamaz. Komünizmde ise bütün mal mülk, toplumun tamamı tarafından serbest olarak kullanılabilir.
Komünizm simgesi Orak ve Çekiç
Bu simge ilk kez 1917 yılında Bolşevik Devrimi sırasında kullanılmıştır ve 1924 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin resmi sembolü olarak kabul edilmiştir. Bolşevik Devrim’inden sonra simge birçok komünist partiyi ve sosyalist devleti de temsil etmiştir. Çekiç, endüstriyel işçi sınıfını temsil ederken orak da tarım işçilerini temsil etmektedir. İkisi birlikte sosyalist işçi-çiftçi birliğini temsil ederler.
Sosyalizm ile Komünizm arasındaki farklar denildiğinde aklınıza bir şeyler geliyor mu? Günümüzde bu yaklaşımları karıştıranlar var.
Kısaca, sosyalizm ile komünizm arasındaki farklara da değinelim.
Öncelikle; sosyalizmin üretim ve değiş tokuş araçlarının ortaklaşa kullanılarak toplumsal sınıfları ortadan kaldırmaya yarayan öğreti olarak tanımlandığını hatırlatayım. Sonrasında ise komünizmin bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum düzeni biçiminde ifade edildiğini söyleyeyim. Şimdi gelelim iki kavram arasındaki belirgin farklılıklara!
Sosyalizm ekonomik bir sistemken, komünizm hem ekonomik hem de politik bir sistem olarak belirtilmektedir. Çünkü sosyalizm her bireyin eşit yaşamasını amaçlarken komünizmde hem her bireyin eşit yaşama maçı hem de sınıfsız, dinsiz ve devletsiz bir topluma ulaşma amacı güdülmektedir.
Ayrıca, her iki ideolojide de eşitlik söz konusu olmasına rağmen, sosyalizmde eşit yaşam komünizmde ise eşit yaşamın yanı sıra eşit yönetim modeli de bulunmaktadır. Sosyalizmde çoğunluğun kararı dikkate alınırken, komünizmde tek olan parti otoritesi geçerlidir. Ve bu özelliği de sosyalizmi bir bakıma liberalleştirmektedir denilebilir. Çünkü ekonominin yönetiminde halkın söz hakkı bulunmaktadır.
Örneğin;
Sosyalizmde kişi araba sahibi olabilir ama bir araba fabrikasının sahibi olamaz.
Komünizmde ise bütün mal mülk, toplumun tamamı tarafından serbest olarak kullanılabilir.
Son olarak; Komünizm kapitalizmin tamamen yok edilmesi gerektiği görüşünü savunurken, sosyalizm kapitalizmin sosyalist bir devlet içinde var olabileceğini savunur.
****
Biliyorsunuz, Atatürk içinde sol/sosyalist/komünist hatta marksist eğilim içinde olduğunu, Atatürk ile birlikte CHP’nin de solcu/komünist olduğu söyleyen bir kesim daima vardır. Ancak Atatürk, NUTUK, Atatürk İlkeleri, CHP kuruluşu ve tüzüğünde partini sınıfsal bir parti olamayacağı belirtilerek ‘Devlet ve CHP ilkelerinde bu açıkça yazılıdır. Kaldı ki Atatürk, Cumhuriyeti kurarken böyle bir düşünce ve yapıda olsaydı, kimseye sormaz sosyalist bir bir Türkiye kurardı.
Atatürk, Milliyetçi, Vatansever, Halkçı, Cumhuriyetçi, Laik bir yapıyı benimseyen gerçek bir devlet adamıydı. Atatürk CHP’nin kurucusu olduğuna göre Atatürk İlkeleri CHP ilkeleri olduğuna göre Atatürk/CHP solcu bir parti değildir.
For conservative treatment of suspected LPD patients, P is routinely recommended for luteal phase support priligy buy Underneath the mantra lies stenciled a toll- free phone number