KÜRESEL İKLİM TEHDİTİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

2
504
canemregundem.com-kuresel-iklim-tehditi-ile-karsi-karsiyayiz

KÜRESEL İKLİM TEHDİTİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Biz insanoğlu yaşlanırken, üzerinde yaşadığımız dünyada yaşlanıyor ama biz farkında değiliz. Küresel ısınma ve global iklim değişikliği problemleri hem gelişmiş ülkeleri hem de gelişmekte olan ülkeleri kısacası biz insanoğlunu farklı boyutlarda etkilemeye devam ediyor. Çünkü yaşadığımız dünyayı, toprağını, denizini, ormanlarını, havasını/suyunu hoyratça kullanıyoruz. Bilim insanlarının dünyanın fizyolojik olarak genişlemekle birlikte, tahminen 4/5 milyar yıllık daha biz insanoğluna ev sahipliği yapacağını duyurdular.

Yine biz insanoğlu, yaşadığımız bu toprak parçası üzerinde sanki bizden sonra nesiller yaşamayacak, nesiller devam etmeyecek gibi tasarruf yapmadan, kaynakları hunharca harcayıp yaşadığımız dünyayı kirletiyoruz. Bu hoyratça yaşamanın çevre ve iklim temelinde bize geri dönüşü olduğunu hesap etmeden fütursuzca yaşayarak, dünyayı kirletiyor, hatta bazı bölgelerde yaşamı çekilmez kılacak şekilde talan ediyoruz. Ve bu kirlenme, bozulma, atmosfere salınan zehirli gazlar, ozon tabakasında açılan delik, sanayileşme, makineleşme ve gelişen teknolojiler, zamanla kömür kullanımını arttırarak çevresel felaketlere yol açarak, çevrenin, toprağın, denizin ve dünya üzerinde yaşana tüm canlıları etkileyerek onların yaşam sürelerini kısaltan en büyük nedenlerin başında geliyor.

Bu gün kuzey kutbunda buzullar hızla erimekte ve bu nedenle bilim insanları yaptıkları araştırmalarda 2050/2060 gibi dünyanın bu erimeden dolayı etkileneceğini söyleyerek, küresel iklim felaketine vurgu yaparak, tüm insanlığa çağrıda bulunmuşlardı.

Örneğin, bu bağlamda Amerika okyanus kıyısı eyaletleri deniz seviyeleri artmakta olup,  Kasım 2013’de Filipinler’i vuran rüzgarın hızı 315 km / saat (196 mil / saat) olan çok şiddetli tropik Haiyan Tayfunu yaklaşık 7000 adaya yayılan ülkede seller ile su taşkınları yoluyla önemli ölçüde can ve mal kaybına neden olmuştur. En üst beşinci kasırga kategorileri sınıfından sayılan Filipinler Haiyan Tayfunu bölgede yaşayan 11 milyon kişiyi etkileyerek çok sayıda insanı evsiz barksız bırakmıştır. Okyanuslarda sıkça oluşmaya başlayan kategori düzeyleri yüksek tayfunlar ile kasırgalar bilimsel platformlarda küresel ısınma ve global iklim değişiklikleri, mekanizmaları, problemleri yaygınlaşması konusundaki endişeleri artırmaktadır.

Diğer taraftan, okyanus seviyelerinin yükselmesine rağmen Amerikalılar deniz kıyılarına konut inşa etmeyi yine de sürdürmektedir. Bilim dünyası ise hızla gelişen küresel iklimsel sorunlar karşısında dünya çevre güvenliği ile global ekolojik dengenin korunması açısından uluslararası karbon emisyonları ve karbondioksit salımlarının sınırlandırılması, dizginlenmesi, azaltılması, kısıtlanması için önlemler alınması gerekliliğini vurgulamakla birlikte, bu süreç bazı ülkelerin yine başta Amerika olmak üzere çare üretmek yerine şimdilik göz ardı ediyorlar.

Bu nedenle Küresel İklim değişikliği dünyamızın can damarı buzulları etkileyerek hızla erimelerine neden oluyor.

Yapılan yeni araştırmalara göre Arktik Okyanusu (Kuzey Buz Okyanusu) giderek Atlantik Okyanusu’na benzemeye başlıyor. Sıcak su akıntıları İskandinavya’nın ve Rusya’nın kuzeyinden ilerleyerek buz okyanusunun üretkenliğini ve kimyasını kökten değişikliğe uğratabilecek olaylara yol açıyor. Buzul erimelerinin fazlaca gerçekleştiği tespit edilmiş durumda ve bunun başlattığı geri besleme döngüsü yaz aylarında bile kararlı duran buz kütlelerinin artık bir hayal olacağının sinyallerini veriyor. Alaska Üniversitesinden çalışmaya öncülük eden bilim insanı Igor Polyakov’un sözleri önemli; “2015 yılı çok anormal bir yıldı çünkü şamandıralarımızı indireceğimiz uygun bir soğuk su akıntısı bulmakta bile sıkıntılar çektik. Böyle bir şey geçmişte hiç olmadı ve bu yaşadığımız olay analizlere girişmemiz için bir motivasyon oldu aslında.

Bu durum ayrıca jeopolitik sürtüşmelerde tansiyonun artmasına sebep olabilir çünkü buzulların altında saklı duran çeşitli kaynaklar gün yüzüne çıkıp gemilerin yolları açıldıkça ticari girişimler artacak ve dolayısıyla bölgenin doğal yapısı daha da çok bozulacak. Su yolları değişiyor, ekoloji değişiyor ve bunların hepsinin sebebi giderek azalan, yok olma düzeyine gelen okyanus buzulları.

O nedenle, buzulların erimeye başlaması ile birlikte okyanusa kıyısı bulunan ülkeler tehdit altındadır. Bu gün atmosfere salına zehirli gazlar kontrol altına alınmadıkça, küresel anlamda doğa ve hava kirletilmeye devam ettikçe, biz insanoğlunu önemli bir olay yakın bir zaman için tehdit edecektir.

Bu doğa olayı, Küresel İklim değişikliğinin neden olacağı çevre felaketi, Küresel İklim Felaketidir. Önlemleri gelecek nesiller için şimdiden alalım. En azından biz kendi havamızı, denizimizi, suyumuzu, ormanlarımızı, yani çevremizi kirletmemeye özen gösterip, gelecek nesillere iyi bir çevre ve dünya bırakalım.

Yeşil bir dünya özlemiyle…

 

TEILEN
Önceki İçerik21.YÜZYILDA FEODALİZM YAŞIYORUZ
Sonraki İçerikKAŞIKÇI OLAYININ YANSIMASI ve ATATÜRK
Bağımsız, özgür, hiç bir kişi yada kurum ile nakdi, ayni yardım ilişkisi içinde olmayan, sadece özgür gazetecilik ve habercilik yapan, çevreye, doğaya ve canlı haklarına saygılı, gazetecilik anlayışı ile gündeme ışık tutmak için yola çıktım. Amacım sadece gazetecilik...

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here