ATATÜRK KARAMSAR OLMAMIŞTI SİZDE OLMAYIN

0
513

ATATÜRK KARAMSAR OLMAMIŞTI SİZDE OLMAYIN

1.Dünya Savaşında yenilen, sınırları değişen ve ağır bir yenilgi sonrası, Mondros Mütarekesi ile;

Ordusu dağıtılan, silahlarına el konulan, sınırları değişen,

Boğazlar sorunu yaşayan, halkının yoksul ve çaresiz durumunu,

Fırsat bilen emperyalistler, Osmanlı topraklarını işgal ediyorlardı…

Ama unuttukları; Mustafa Kemal vardı…

19 Mayıs 1919’da Samsun’a Bandırma Vapuru ile özgürlük ve bağımsızlık için ayak basarken, ülkeyi işgal eden emperyalistler için şunları söylüyordu:

“Geldikleri gibi giderler”…

Öylede oldu. Denize döküldüler, gittiler, Lozan’da diz çöktüler….

O nedenle, Atatürk’ü, emperyalizm sevmez.

Neden? Hayallerini yıktıkları için…

Sonrasını hepimiz biliyoruz… Yeni Türkiye Cumhuriyetinin inşa süreci…

1923 – 1938 arası hayata geçirilen ve yapılanlar, tamamen Türk Halkının kendi öz sermayesi, çalışması olup, dış kaynak kullanılmadan başarılmıştır…

Yine, Mustafa Kemal Atatürk’ün üzerinde durduğu en önemli husus, “Bağımsızlık ve Özgürlük” konusudur. Bu konuda NUTUK’ta özellikle “Amerikan Mandacılığı” isteyenler için çok sert sözler kullanmış ve şöyle demişti:

“Bu ne hayal ve ne gaflettir? Hayır Paşalar hayır, hayır, beyefendiler hayır, hayır hanımefendiler hayır, manda yok; Ya istiklal ya ölüm var…

Emperyalizm ile hayatının her döneminde mücadele etmiş, yeni Türkiye Cumhuriyetinin gelişmesi, büyümesi ve muasır medeniyet seviyesine ulaşması için özgür ve bağımsız olmasını savunmuştur.

Savaşlar ve bazı olaylar, ülkelerin kaderi olmuştur. Bizim kaderimiz olduğu gibi!

Vefatından sonra, 2.Dünya Savaşının ekonomik çöküntüsü, daha sonra Demokrat Parti dönemi, yine bu süreçlerin sonunda yaşadığımız 1960 ve 1980 askeri darbesi ve 1971 askeri muhtırası, bizi değiştirip dönüştüren önemli olaylar olmuştur…

En önemlisi, NATO konsepti içinde görev yapan “Bazı Türk Subayları” darbe heveslerini içselleştirerek, ülkenin kaderiyle oynamışlardır…

Siyasi, sosyal ve ekonomik, çıkmazlar, kaoslar, darbelerin getirdiği baskı ve ekonomik kuşatmalar, maalesef bugün ülkemizin nasıl değişip, dönüştürüldüğünün kanıtıdır. Bu gün yaşananları hepimiz biliyoruz….

95.yıllık Cumhuriyetin rejimi, Parlamenter Sistemden, Partili Cumhurbaşkanlığına geçişimiz, özelleştirmelerle elimizden çıkan, Atatürk’ün hayat geçirdiği tüm yapılar, kurum ve kuruluşlar, bugün yabancı sermayenin eline geçmiş;

Siyasi, sosyal ve ekonomik baskılar, hiç olmadığı kadar artarak, halk fakirlik, çaresizlik, demokrasizlik ve hiçsizlik sarmalında, önünü görmeden, yaşamaya devam etmektedir…

Bugün yaşananlar ortada;

Emperyalizm sarmalındaki Türkiye ve halk ne yapacağını bilemez durumda…

Ne yapmalıyız?

Mustafa Kemal Atatürk İlkelerini, felsefesini dışlayanlara, aşındıranlara inat, bu felsefeye ve onun yaktığı bağımsızlık ve özgürlük ışığına sahip çıkarak, onun gösterdiği, çağdaş, modern, laik, hukuk devletine sahip çıkmalıyız….

Fiziksel olarak, artık Atatürk gelmeyecektir.

Ama onun bize bıraktığı emanete ve ilkelerine sahip çıkarak emperyalizmi yenebiliriz. En büyük silah onun bize bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İlkeleri, Felsefesi  ve Halkıdır…

Atatürk, en kötü durumda bile umutsuzluğa kapılmamıştı, karamsar olmamıştı.

Çünkü, halkına güveniyordu…

Bizde, bizi planlı ve programlı olarak, dil, din, mezhep temelinde bölerek ayrıştıran, uzaklaştıran, koparan emperyalizme inat, birleşerek, birlikte hareket ederek ve Cumhuriyete sahip çıkarak, başarabiliriz.

Enseyi karartmaya gerek yok.

Onu yok sayanlara, onu aşındıranlara, onu kötüleyenlere inat;

Gazi Mustafa Kemal Atatürk İlke ve Felsefesi etrafında birleşmek, onun yaktığı ışığı takip etmek, çağdaş, laik, demokratik hukuk devletine sahip çıkıp, bir ve birlikte hareket ederek, emperyalizmle savaşabiliriz, bizi değiştirmek isteyenlere inat..!

“Bu ne hayal ve ne gaflettir? Hayır Paşalar hayır, hayır, beyefendiler hayır, hayır hanımefendiler hayır, manda yok;  Ya istiklal ya ölüm var…

Demişti; ATATÜRK….

Uyanın beyler;

Birileri, bizi uykumuzdan uyandırmadan…!

Cumhuriyete, demokrasiye ve özgürlüğümüze sahip çıkalım…

Daha fazla ATATÜRK aşındırılmadan.

 

 

 

nutuk-atatürk
ATATÜRK’ÜN AMERİKAN MANDACILIĞI HAKKINDAKİ KONUŞMASI “NUTUK” yazıya ulaşmak için lütfen tıklayınız…

 

TEILEN
Önceki İçerikTÜRKİYE OKSİMORON YAŞIYOR
Sonraki İçerikPOZİTİF DÜŞÜNELİM AMA; NASIL?
Bağımsız, özgür, hiç bir kişi yada kurum ile nakdi, ayni yardım ilişkisi içinde olmayan, sadece özgür gazetecilik ve habercilik yapan, çevreye, doğaya ve canlı haklarına saygılı, gazetecilik anlayışı ile gündeme ışık tutmak için yola çıktım. Amacım sadece gazetecilik...

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here