DEMOKRASİDE FAŞİZM OLUR MU?

1
1152

Can Emre

DEMOKRASİDE FAŞİZM OLUR MU?

Olur mu?

Bugünü yaşarken; eskilere gitmek, geçmişi yad etmek, anıları, dostlukları, çıkarsız komşulukları, tel dolaplı, gaz ocaklı, evlerin huzur ve mutluluğunu, bugün tüm modern tekniklerle donatılmış evlerimizde bulmak, artık  mümkün değil… Eski günler, dostluklar, arkadaşlıklar hatta akrabalıklar yok.

Yani somut dünyada ve toplumda, kendi kendimize, soyut olarak yaşıyoruz… Yine bu topraklarda sistem, şiddetli yağmurlarda, önüne ne varsa katıp götüren sel misali, hepimizi sürükleyerek, bir yerlere atıyor ve yıkıp geçiyor…

İklimler değişti sanki..! Mustafa Kemal Atatürk ile yeni Cumhuriyet,  kişi hak ve özgürlüklerinin, insan haklarının, toplumsal mutabakatın ve toplumların, iç içe, huzur dolu bir ülkede yaşamalarını sağlamak adına, bireyin özgürlüğü, en üst seviyede hayata geçiriliyordu. Bunun adı Demokrasiydi…

Ama demokrasi, zaman zaman derdest edildi… 1960/1971/1980. Daha sonra ise Ergenekon ve Balyoz süreçleri ile küçültüldü. Yani önce Ordu yıpratıldı…

1980’den sonra, ‘sol kesimin, aydınların, yazarların’, üzerinden silindir ile geçildi. Yetmedi; yeni sistem ve Özal ile başlayan süreçte, özelleştirmelerin önü açıldı. Kenan Evren ile antidemokratik uygulamalar iç yapımızı ve laikliği aşındırdı. BOP Planlarının bir parçası olarak, Ilımlı İslam tezi ile toplum hızlı bir değişimin içine girdi. Bugün artık Ana Muhalefet ve Muhalefet kavramı yok. Sendikalar, Sivil Toplum Kuruluşları, Dernekler, olmadığı kadar etkisiz. Sivil toplum susturuldu… Ve FETÖ ile girilen, Genelkurmay Kozmik odası…

Devletin gizli belgeleri emperyalizmin eline geçti…

Bir dönemin en ünlü ‘komünistlerinden Rasih Nuri İleri’ : “Atatürk hiç bir zaman komünist olmadı. İstemedi. İsteseydi kimse karşı çıkamazdı, ama toplumları kucaklayan çağdaş ve laik sistemi Cumhuriyeti tercih” etti. Diktatörlüğü ret etti  diyordu.

Yine duayen gazeteci ve yazar Hıfzı Topuz, bir söyleşisinde: “Etrafındaki dalkavukların Atatürk’e ‘Başkan’ olmasını önerdiğini, onun ‘Ben diktatör heveslisi değilim’ diyerek” reddettiğini; Başkanlığa muhalif bir lider olarak; zaten “Amerikan sistemi var. Bir de Hitler var, Mussolini var. Böyle sistem olmaz diyordu, sözleri ile Atatürk’ün demokrasi aşkına vurgu” yapıyordu.

Demokrasi; tüm kalıpların, birbirleri ile harmanlandığı ve birleştiği, sistem olmasına rağmen, bugün kalıplar bir bir yıkılırken, yine bugün demokrasinin ‘Faşizmleşmesini’  Atatürk’e sorsak ne derdi acaba?

Ne diyecek? Şöyle derdi:

“Hey çocuk,  zaten Amerikan sistemi var. Bir de Hitler var, Mussolini var…

Böyle sistem olmaz; Yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz, dediğimi unutuyorsun?  Galiba! Ben diktatör olsaydım, olurdum… O gün kimse karşı çıkmazdı. Ama ben Cumhuriyet ilan ederek, ‘Çağdaşlık, Modernlik ve Demokrasiyi’ tercih ettim. O, soğuk saraylarda oturmayı sevmiyorum; halkın sıcak ilgisi benim için yeterli olur” derdi…

Atatürk hiç saray yaptırmadı biliyor musunuz..? O hep faşizme karşıydı…Antiemperyalist ti…Bir yerlerde yanlış yaptık biz, ama nerede?

Atatürk biter mi? Silinir mi? Çok zor, çok; her geçen gün sevgisi, artarak büyüyor… 19 Mayıs 1919’da emperyalizm için; Geldikleri gibi giderler diyordu…Ve gittiler…

Demokrasilerde faşizm olur mu?

Faşizm ‘de demokrasi olsaydı;

Hitler ve Mussolini olur muydu?

Peki bugün Atatürk olsaydı?

Yağmurlar, fırtınalar, seller….

Bizi bizden ayırır mıydı?

Evet, ayırır mıydı?

Mümkün değil.

O zaman demokraside ‘FAŞİZM’ oluyormuş.

Sağlıcakla kalın.

canemregundem.com.

 

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here