BANDIRMA KENT KONSEYİ SEÇİMLERİNDE YAŞANAN HEGEMONYA SAVAŞI

0
795

BANDIRMA KENT KONSEYİ SEÇİMLERİNDE YAŞANAN HEGEMONYA SAVAŞI

Ülkemizde siyaseti anlamak için onu tersten okumak gerek. Çünkü bizde siyaset maalesef, siyaset olmaktan çok, koltukları paylaşım ve güç savaşı. Biliyorsunuz Pazartesi günü Bandırma Kent Konseyi seçimleri vardı. Birçok aday Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu üyesi olmak için yarıştı. 2014 yılında bende Belediyenin mavi listesini delerek 71 oy ile ‘Yürütme Kurulu Üyesi’ olmuştum. Yine bu seçimlerde yarışan adaylardan Dr. Murat Ergöz, Nermin Kotil Mutlu, Necdet Ayhan Mancılık ve Mustafa Gürsoy’un katıldığı yarış sonucunda, Dr.Murat Ergöz ikinci turda CHP, ADD ve Başkan Tolga Tosun’un işaret ettiği aday olarak kazandı. Yine bize bu sonuçlar, siyasetin tersten okunması gerektiğinin cevabı niteliğindeydi.

Siyaset; aslında erkek egemen toplumda, din gibi bağlayıcı ve demokrasiyi kabul etmeyen, yine erkek hegomanyanın yazıp yönettiği bir paradigma. Bakın; Kent Konseyi seçimlerinde oy veren STK’lara; kaç tane ‘Kadın Başkanları’ var? Yönetimlerinde kaç kadın mevcut? Yine bakın, iktidar olan CHP’ye Bandırma’da Belediye Başkan Yardımcısı ünvanında kaç kadın var? Bu güne kadar İlçe Başkanı olmuş, kaç kadın Başkan var? Yine içlerinden seçilmiş kaç kadın milletvekili mevcut? Erkek egemen toplum ve siyasette, bu mümkün değil. Var mı? Belki bir elin parmakları kadardır.

Yine her partide ‘Kadın Kolları’ var. Aslında bu bile parti içinde ayrımcılık. Ne demek kadın kolları? Kadın ve erkek mademki toplumda eşit statüde, Kadın Kolları ayrımcılığı neden? Çünkü burada da çalışan ve koşuşturan kadınlar, ama yine koltuğa oturan, iktidar olan erkekler. İşte böyle bir düzlemde ve paradigma içinde yaşarken Pazartesi günü, Kent Konseyi seçimleri yapıldı ve sonuçlandı. Kazananlara başarılar dilerim.

Ama sorun yine parti içinde, emek vermiş, çalışmış, parti eğitmeni, çağdaş ve modern kadını temsil eden, eğitimci, lafını sözünü esirgemeyen bir kadın, Nermin Kotil Mutlu’nun yani CHP adına söylersek ‘CHP’nin öz evladının’ hiç bir görevden kaçmayan, Atatürkçü bir kadının, seçimlerde CHP içinde destek görmemesi çok acı bir durum. Neden?

Siyaseti besleyen damarlar, yollar, erkekler tarafından kapatıldığı için. Aslında olaya başka bir açıdan, perspektiften bakmak gerek. Neden-Sonuç ilişkisi üzerinden değerlendirmek ve yaşananları bu açıdan yorumlamak. Düşünün Nermin Kotil Mutlu Bandırma Kent Konseyi seçimlerinde, kendi partisi tarafından desteklenmediği gibi, daha öncede İlçe seçimlerinde kendisine “Mahalle Delegeliği” bile çok görülen, bugün kadınların temsilcisi olarak, Kent Konseyi Başkan adaylığını açıklamış ve seçimlere girerek, ortaya koyduğu çizgi ve hedefler ile yarışan diğer adayların önünde olan bir partiliydi.

Ama seçilemedi. Neden?

Güç dengeleri dedik; Nasıl?

Çünkü seçimler güç ve denge üzerinde yapıldığı için kadınlar parti içinde ancak, ‘Kadın Kolları Başkanı’ olabilir, İlçe Başkanı, Belediye Başkanı ve Yardımcısı olamazlar. Olsalar bile zor. Dediğim gibi bir elin parmaklarını geçmez. Çünkü parti içindeki dengeler buna müsaade etmez.

Dengeler? Abiler, akiller, kendisini merkez konumunda belirleyenler, kısacası erkekler. Partilerde hiç bir kadının, gücü kendi lehine çevirmesine müsaade etmezler. Aslında Pazartesi günü yapılan Bandırma Kent Konseyi seçimlerine de, bu pencereden bakmak gerek. CHP içinde güç dengesi muhalefeti. Parti içinde bile, gücü elinde bulunduranların muhalefeti ve çekişmesi.

Bizden mi? Muhalefetten mi?

Aslında pazartesi günü Nermin Kotil Mutlu kaybetmedi, kadınlar kaybetti. Hegomonlar kazandı. Dediğim gibi, oy veren STK’lardan kaç kadın vardı. CHP içinde Kadın Kollarının desteği yeterli miydi? Bunların hepsi bir potada eritildiğinden şuna bakmalı; CHP içinde Atatürk’çü Nermin Kotil Mutlu, Bandırma Kent Konseyi Başkanlığını kazandığında, dengeler, statüler, paradigmalar nasıl değişecekti?

Kimler kazanacak? Kimler kaybedecekti?

Yani neden-sonuç ilişkisi…

Nermin Kotil Mutlu kazandığında; erkek egemenler, abiler, partinin ağır topları, yön verenler, dizayn edenler, kazanacak mıydı? Yoksa kaybedecekler miydi? Bu seçimlere “Kent Konseyi savaşına” bu yönüyle de bakılmalı.

Evet, kadınlar kaybetti, erkek egemenler kazandı ama siyaseti tersten okumak gerekirse, artık parti içinde de kadınlarında uyanması gerek. Partideki kadınlar destek verdikleri halde Nermin Kotil Mutlu neden kaybetti? Kadınlarda madem siyaset yapacaklar, bu durumu şeffaf bir şekilde değerlendirmeli. CHP, Kent Konseyi Seçimlerinde ikinci tur oylamada, neden kendi evladı Nermin Kotil Mutlu yerine,  Başkan Tolga Tosun’un desteği ADD ve STK’lar ile bir olarak, CHP kanadı başka bir adayı destekleyerek, kendi partilisine sahip çıkmaz? Çıkmadı?

Sakın buna bazı arkadaşların söylediği gibi, demokratik ortamda seçimler yapıldı masalının, ardına sığınmasınlar. Kendi evladına sahip çıkamayan ama buna demokrasi ağzı ile cevap verenlere şunu söylemek isterim. Demokrasi seçime girip birinin başkalarından aldığı destek ile değil; demokrasi kadın ve erkeğin eşit olduğu, fırıldakların dönmediği, çıkarların gözetilmediği bir sistemde hak edenin kazandığı seçimlerdir.

Yazık oldu. Daha biz demokrasiyi çok bekleriz. Listeyi yapan, zarları atan, kağıtları karan erkekler olunca, partisel anlamda demokrasi savunmanın yanında, içsel anlamda da, partilisine sahip çıkarak, ona gereken desteği vermektir. Sizin bahsettiğiniz demokrasi değil, olsa olsa koltuk sevdasıdır.

Çıkıp ta, mesaj atıp ta, demokrasi kazandı, biz sadece oy kullandık, tarafsızdık  demek, demokrasi zaferi ise; biraz geriye gidip, çok değil, 31 Mart seçimlerinde İlçede ön seçim olmadan, CHP Genel Merkezinin ataması ile bugün koltuklarda oturanların, parti içinde demokrasiden bahsetmeleri; biraz abesle iştigal.

Ne zaman demokrasi olurdu? Bandırma Kent Konseyi seçimlerinde; ikinci turda CHP, Başkan ve yönetimi  tarafsız kalabilseydi, demokrasi o zaman olurdu. Şimdi; kendi partilisine ‘kendi evladına’ sahip çıkmamış bir yönetim var.

Artık hesabınızı siz yapın.

Kim kazandı, kim kaybetti?

İşte bütün mesele bu.!

Gerçekler her zaman acıdır.

Şimdi atama ile gelenlerin demokrasiden bahsetmesi, tarafsızlık söylemlerinde bulunması, hatta kendi partisi içindeki kadın adayı desteklememesi sizce nedir?

Parti içi muhalefet çekişmesidir.

Bizden, sizden..

Ve sözde CHP’ de parti içi demokrasi var. Var mı?

Belediye Başkanının desteklemediği kadın aday, CHP içinden çıkmış, Nermin Kotil Mutlu kaybederken, tavrını ve tercihini başka yönde kullananlara, zamanı geldiğinde kadınlar gerekli cevabı verecektir.

Sonucu Neden-Sonuç ilişkisi üzerinden değerlendirdiğimizde; İktidar olanlar kazandı, muhalefet olanlar kaybetti.

Siz halen daha demokrasiden bahsedin.!?

Bence Nermin Kotil Mutlu, Kent Konseyi Başkanlığını kaybetse de, parti içi muhalefete kurban gitse de, kadınların sesi olarak, bir şeyi ortaya koydu.

Gelecek adına, partisine çıkarsız hizmet eden Mutlu, yaşadığı şehre değer katamamış olanların yanında kadın olarak, bunu başaracak güçte olduğunu kanıtladı.

Yolu açık olsun.

Esen Kalın.

 

TEILEN
Önceki İçerikENKAZ
Sonraki İçerikDARBELER İLE DEĞİŞEN DEĞİŞTİRİLEN TÜRKİYE
Bağımsız, özgür, hiç bir kişi yada kurum ile nakdi, ayni yardım ilişkisi içinde olmayan, sadece özgür gazetecilik ve habercilik yapan, çevreye, doğaya ve canlı haklarına saygılı, gazetecilik anlayışı ile gündeme ışık tutmak için yola çıktım. Amacım sadece gazetecilik...