YENİ DÜNYA DÜZENİNE DOĞRU GİDERKEN!

0
1279
YENİ DÜNYA DÜZENİNE DOĞRU
YENİ DÜNYA DÜZENİNE DOĞRU

Can Emre

Can Emre

YENİ DÜNYA DÜZENİNE DOĞRU GİDERKEN!

Analiz

#Corona- Covid-19 kendisi küçük, işlevi büyük canavar…

Çin’de başlayan ve dünyayı kasıp kavuran #Covid-19 virüsü, ekonomik ve sosyal olarak dünyayı kitlerken, insanları evlerine kapatıp sağlık açısında da, binlerce hatta yüz binlerce insanın hayatına son vermeye devam ediyor. Bir yıl önce, böyle bir olayın gerçekleşeceğini; “Çin’de büyük-küçük fabrikaların kapanacağını, küçük bir virüsün, yüz binlerce insanı öldüreceğini, Avrupa’da keza yine fabrikaların kapanıp, insanların evlerinden dışarıya çıkamayacağını ticaretin, sanayinin ve turizmin yapılamayacağını, insanların tecrit edileceğini söyleselerdi, kimse inanmaz hatta gülerdi.

Olur mu, böyle bir şey diyerek? Oluyormuş!

Aslında; Covid-19 ile insanların evlerine kapandığı, ölümlerin yaşandığı, korku, endişe ve panik ile “kendisi küçük işlevi büyük” virüsün, büyüklüğü ve acımasızlığı karşısında tüm insanlık pek ala, kontrol altına alınabiliyormuş. Zorlama yapmadan, sadece “korku” baskısı kullanılarak.

Ama öyle böyle değil; “Ölüm” korkusu…

#Yeni Dünya Düzenine giden yola, taşların döşenmesi.

Nedir Yeni Dünya Düzeni?

2004 yılında ABD Başkanı Bush’ un açıkladığı; BOP yani Büyük Orta Doğu Projesi ile Orta Doğuda oluşacak kriz sonrası, bölgesel ve küresel anlamda ulus devletlerin sonlandırılıp, daha küçük ve yönetilebilir bir dünya düzeni yaratmak için ortaya konan, plan ve planlar bütünüydü.

Yani kaos ve savaş.

Neden Orta Doğu derseniz? Ne özelliği var Orta Doğunun? Çünkü dünyayı hızla kirleten küresel güçler dünyada ekonomi, sanayi ve ticaret anlamında büyürken, diğer yandan da dünyayı atmosferik anlamda kirletiyorlardı. Bu nedenle 1990’lı yılların başında, NASA’nın hazırladığı raporda, Kuzey Kutbundaki buzullar, bu olumsuzluktan etkilenmeye başlayarak, erime sürecine girmişlerdi. 50-60 yıl sonra ya da bu yüzyılın sonunda, bu erime artarak tüm dünyayı etkileyecektir.

Peki, ne olacak?

#Küresel İklim Felaketi

Buzulların ermesiyle birlikte, okyanuslara kıyısı olan ülkeler, bu erimeden dolayı zarar görecek ve toprakları sular altında kalarak, tarım, ticaret, ziraat ve yaşam olumsuz etkilenerek; milyonlarca insan, topraksız ve evsiz kaldıkları gibi, yine milyonlarca insan ölecektir. Böyle zor ve büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Orta Doğudaki savaşlarda bu nedenledir. Küresel Baronların, Yeni Dünya Düzeninde, kendilerine yaşanabilir bir alan yaratma mücadelesi.

Çünkü Orta Doğu coğrafyası ve Mezopotamya yani ülkemizin de içinde bulunduğu topraklar, iç denizlerle çevrili olduğu için #Küresel İklim Felaketinden etkilenmeyen, dünyada tek bölge olacağı için bugün BOP Projesi ile devam eden savaş, “Küresel Baronların ileride yaşayacakları, Yeni Dünya Düzenindeki toprakları ve evleridir.

Yaşam merkezleridir.

Bugün önce Asya’yı, daha sonra Avrupa’yı ve Amerika’yı vuran Covid-19 ise aslında diğer yüzünde, Küresel Baronlar arasında ki, Yeni Dünya Düzeninin merkezinde var olabilme savaşıdır. Yani güç savaşı, güçler savaşı…

Nasıl?

Küresel baronların bir kısmı Yeni Dünya Düzeni için kendileri ve gelecek adına Orta Doğu’ da “Yeni Dünya Düzenlerini” yaratmak için savaşırken, diğer yanda ise parayı elinde tutan, Amerikan Merkez Bankası sahipleri ailelere savaş açarak, parayı yani yeşil kağıt doları tedavülden kaldırarak, o gücü ellerinden almak isteyenler çatışıyorlar. O nedenle sanal parayı ortaya çıkardılar.

Kim bunlar?

Amerikan Merkez Bankası, devletin değil FED’ in yani sekiz Yahudi ailenin. Ve bugün yeşil kağıt dolar, dünyayı yönetiyor. Amerika ise ihtiyacı olan parayı, Devlet Tahvili bazında değerli kağıt vererek FED’e, bunun karşılığında dolar alıyor. Bir bakıma al gülüm ver gülüm ama burada, Amerikan Hükumeti FED’e borçlanıyor. Eski ABD Başkanı Kennedy, böyle bir girişimde bulunmuş, suikasta kurban gitmişti hatırlarsanız. Bu gün ise ABD hükümetin gizli desteği ile başta, Bill Gates, Facebook, Google… gibi firmalar ve isimlerde, bu savaşta FED’e karşı atağa geçerek sanal para ve onların argümanlarına karşı, kendi enstrümanları ile savaş açmış durumdalar.

Aynı zamanda dünyayı kasıp kavuran Covid-19 virüsüne karşı bilim insanları savaş açarak, bunu önleme adına, aşı bulmak için harıl harıl çalışıyor. Diğer yanda ise Bill Gates önderliğinde hareket edenlerde, Yeni Dünya Düzeni öncesi harekete geçerek, gerek Covid-19, gerekse diğer virüslere önlem olarak, uydular vasıtası ile kontrol edilebilecek, insanlara takılacak çiplerden bahsederek, onay verildiğinde bunları insanlara uygulayabileceklerini söylüyorlar.

Yani birinde Covid-19 ve diğer virüsler mevcut iken, diğerlerinde buna karşı aşı ve insana entegre edilecek çipler. Savaş gelecek adına ama aslında, insanların köleleştirilmesi yönünde atılan vahşi bir adım. Yani yağmurdan kaçarken doluya tutulmak gibi bir şey… Bugün insanlığı Covid-19 virüsü esir alırken, ondan kurtulmak için diğerlerinin ortaya koyduğu veri ise insanlara takılacak ve insanları virüslere karşı koruyacak güdümlü çipler olduğuna göre, dünyada iki şansın olacak.

Ya ölecek, ya da köle olacaksın. Bu kadar basit. Tercih senin.

İnsanlığı oraya getirdiler. Bu baronlar, bugün kendi içlerinde savaşıyor görünseler de, belki Yeni Dünya Düzeni için bu yola birlikte çıktılar, bilemeyiz. Neden-Sonuç ilişkisine bakmalıyız.  Belki de böyle olmasına karar verdiler. Daha önce nasıl, SSCB’ nin kurulma aşamasında, bir tarafta ABD, diğer tarafta SSCB soğuk savaş senaryoları ve sözde Komünizm tehdidi ortaya konduysa, bugünde Covid-19 karşı insanlara takılacak çipler, konuşulmaya başlandı. Ya da şöyle düşünebiliriz, Korkuya karşı Umut, Yeni Dünya Düzeni öncesi Küresel Baronların sarıldıkları, yazdıkları ve yönettikleri “Oyun” da olabilir.

#Korku ve Umut

2.Dünya Savaşında Hitleri gizliden destekleyen, para, malzeme ve silah temin eden Küresel Baronlar, Avrupa’dan kendi istekleri ile çıkmayan ve yine Rockshield ailesinin para karşılığında İngilizlerden alarak, bugün İsrail’in kurulduğu topraklara ve yerlere, Yahudilerin gelmesini Hitlere silah zoru ile yaptırdıkları gibi.

Korku- Umut ve Yeni Dünya Düzenine giden yol. Bu günde Covid-19 ile köleliğe giden düzenin başındayız. Bu yüzyılda yaşayanlar için büyük şanssızlık. Asya, Avrupa’ da ve Amerika’da Covid-19 dan ölen yüz binlerce insan, aynı zamanda buna karşın, başka Küresel Baronların umudu ise insana çip takmak.

2019 yılında Davos toplantılarının konusu, gelecekte Robotik İnsan ve Robotlaşma modelleri ve Yeni Dünya Düzeniydi.

Şöyle düşünürsek, bugün karşı karşıya geldiğini düşündüğümüz Baronlar, orada oval masanın daimi üyeleri ve düzenleyenleri. Çok karışık bir paradigma değil mi? Kime inanacaksınız? Virüslerin masumiyetine mi? Aşısı bulunup, etkisiz kılınmasına mı? Yoksa insanların iyiliği ve güvenliği için vücutlarına çip takılmasına mı? Hangisine? Bu bizi yeni bir düzene ve yeni bir rejime götürecektir. Otur otur, kalk kalk, dışarıya çık, çıkma, evinde otur… vs.vs. Nasıl bir düzen?

Tam bir #Totaliter düzen.

Daha baskıcı, daha zorlamacı, daha itaatkar bir düzen bizi bekliyor. Ayrıca; tek bir yerden yönetim, hatta gelecekte tek dil ve tek din. Şimdi #Yenidünya düzeni yani #Köleliğe doğru, yolculuk başladı, Covid-19 ile. Daha sonra ise Kuzey Kutbunda Buzulların erimesiyle, insanoğlu adına #Kavimler Göçü başlayacak buna emin olabilirsiniz.

İnsanoğlunu zor bir süreç bekliyor. Nedir bizi bekleyen Yeni Dünya Düzeni yönetimi ve süreci derseniz? Dünyadan başka yaşanacak, kaçılacak gezegen yok. Sıkışıp kaldı insanoğlu, Küresel Baronların oyunları arasında. Neyi tercih edeceksin? Virüslerden dolayı ölmeyi mi? Yoksa virüslere karşı kendine çip taktırmayı mı?

Buna direnme şansın yok. Var mı? Nasıl? Bekçiler mahalleri, Polisler ana caddeleri, Jandarma köyleri, Asker giriş ve çıkışları kapatmış, sen eve hapsol muşsun. Nasıl itiraz edeceksin, Yeni Dünya Düzenine giden yolda vücuduna çip takılmasına? İstanbul’da ki gibi Gezi olayları, Fransa’da Sarı Yeleklilerin Paris’i istilası, New York, Berlin’de aynı şu anda; nasıl karşı geleceksin bu düzende #düzensizliğe? Toplu eylem nasıl yapacaksın? Bugün dışarıya adım atamıyorsun. Bu bile senin doğal yaşamsal özgürlüğüne bile darbe…

O nedenle;

Bugün dünyada insanların evlere kapanması ile üretim yarı yarıya düştü. Ama tüketim de o oranda arttı. Şu anda böyle bir durum söz konusu değil, ama bu tecrit uzun sürerse ne olacak? Zaten insanoğlu stoklarını tüketiyor. Tarım, hayvancılık, ziraat yeterli düzeyde olmayınca, buna ileride kuraklık, küresel iklim felaketi, suyun azalması düşünüldüğünde gelecekte insanoğlunu, açlık, kıtlık ve çaresizlik vuracaktır. Çünkü bunları sen değil, Küresel Baronlar kontrol ettiği için sen, onların kölesi olarak, onların verdikleri kadar, yetineceksin… Bunlar ne komplo teorisi nede hayal ürünüdür.

Tercih senin!

Size şunu söyleyebilirim; Yeni Dünya Düzeni, Totaliter bir düzen olacaktır. Tek dünya düzeni ve yönetimi aynı zamanda, baskıcı, merkeziyetçi ve otoriter bir düzen… Peki buna sessiz kalınacak mıdır? İnsanlar sokağa çıkabilirlerse, özgür kalabilirlerse bu düzene tepki mutlaka olacaktır. Ama ne zaman? Bilinmez…Dünya tehlikeli sulara girdi, her an, her yerde, hatta dün Çin’de olduğu gibi insanlar sokaklara çıkabilir, eylem yapabilirler. İnsanlar köleliği ölüme tercih edebilirler. Ben istemem vücuduma çip takılmasını, mesela. Milyonlarca kişinin de isteyeceğini de zannetmem.

Yani zor değil, insanlık adına çok zor bir süreç bizi bekliyor. Köle mi olacağız? Özgür mü kalacağız… Bekleyip göreceğiz.  Ama bu yaşadığımız düzen “Yeni Dünya Düzenine” doğru yol almaya başladı. İnşallah rüzgarlar ters esmeye başlar. Peki insanlık Covid-19 virüsünü yendi, her yer güllük gülistanlık mı olacak? Hayır! Bu kez başka bir virüs, başka bir “OYUN” sahneye konacaktır. Gücü eline geçirenler bu gücü bırakmak istemeyecektir. Baronlar PLEP gördüğü (halkın aşağı sınıfı) bizlere bu fırsatı vermek istemeyecektir. Hangi fırsatı? Kendi özgürlüğünü kendin seçmek.

Umut yok mudur?
Vardır…Zaman;
Ve yeni Robin Hood’lar…

Ama daha yolun başındayız. Mutlaka kendine cip takılmasını istemeyen/istemeyecek milyonlar çıkacaktır. Güzel günlere uyanmak dileğiyle. Yaşadığımız dünya “OYUN” dünyasıdır. Kimin baş rolde, kimin karakter rolünde oynadığını bilemediğimiz, EVREN’ de yaşıyoruz. Aslında, dünya bizim insanoğlunun dur, bir avuç Emperyalistin ve Totaliterci zihniyetin değil. Bakalım savaş nasıl geçecektir.

Emperyalizm mi? Yoksa dünya insanlığı mı kazanacaktır? Kağıtlar karıldı ve dağıtılmaya başlandı. Şimdi Yeni Dünya Düzenine yani arzın merkezine yolculuk başladı. Duyuyor musunuz, savaş davullarını ve tamtamlarını! Ben; barış Türküleri duyuyorum…

Dileğim insanoğlunun kazanması.

Ama!

canemregundem.com