Can Emre
KAPALI HAVA
Hava kapalı, kapalı hava.
Kapalı hava misali,
Hüzünlü geceler olur ülkemde,
Hüzünlü geceler…
Sabahında hüzünlü pencereler,
Kendini dışa vurur…
Yakılır ağıtlar,
Kuzeyden, güneye,
Doğudan, batıya,
Üstüne birde cigara sarılıp yakılır.
Kül olur mazi,
Çektikçe dumanı içine.
Mazin gelir birden bire aklıma,
Bir büyük yetmez, açarız bir küçük daha,
Deviririz, sandalı sabaha.
İçeriz tuz ruhunu, sevap diye.
Acımı çektim,
İlacımı çektim,
Bir büyük, bir küçük,
Üstüne de, sandalı devirdim,
Tüm bunların bedeli neyse, ödedim.
Canın yanmasın,
Canım yanmasın,
Cigaranın dumanı,
Ciğerini dağlamasın.
Kapalı hava,
Dumanlı hava,
Islak zemin,
Küflü oda,
Belki kış, belki yaz,
Soğuk geceler, sabahlar ayaz.
Bilemeyiz ki,
Güneş ne zaman çıkacak?
Unutmadım,
O sabahı,
Sabaha doğru özledim,
Sabaha doğru,
Canım yanıyor bir bilsen,
İnan senin canın yanmasın,
Bedelini ödedim ben.
Bahar deme çocuk,
Baharda çiçekler tomurcuklanır,
Çiçekler tomurcuklanırken,
Dar ağacına ipler kurulur.
Hava kapalı,
Hava puslu,
Kimi gominist, kimi faşist diye damgalanır.
Ne bahar, nede yaz farketmez,
Fidanlar hep burada kurur.
Ağıtlar fayda etmez o zaman
Yürekler dağlanır,
Yanan yüreklere sup serpsen de,
Onlar alev olur.
Kapalı hava,
Hava kapalı,
Dumanlı dağlar burada kapalı,
Nereden gürleyecek, biliyor musun?
Üzerindeki tozu ve kiri,
Yağmur olup ne zaman dökecek.
Ha bu gün ha yarın derken,
Üç kuruşa, ekmek arası köfte yerken,
Sen çöp tenekesi yanında sabahlarken,
Birileri, boğazdaki yalısında,
Yüz milyonluk uçağında,
Yada yanaşma gibi ocağında,
Sana ayrılanı, yuta dursun,
Yuta dursun,
Kim rızkımıza göz koyduysa,
Boğazında dursun,
Hava kapalı,
Kapalı hava,
Elbet var bunun güzel sabahı da.
Esen Kalın.
canemregundem.com