IRKÇILIK

0
442

Can Emre /Canemregundem.com

IRKÇILIK

#Irkçılık

Biliyorsunuz, dün gece Fransa’da; PSG-Başakşehir arasında oynanan maçta, Başakşehir ‘in yardımcı Antrenörü Pierre Webo’ya, maçın dördüncü hakemi tarafından yapılan, ‘Irkçı’ söylemler nedeniyle, Başakşehir’in haklı olarak, sahadan çekilmesi sonucu yaşananları… Ve bu gece, oynanan maç sonucunda da, 5-1 lik mağlubiyet ile Başakşehir’in yaşadığı dramı.

Tam bir rezalet…

Hem hakemler, hem Fransa, hem de dünya adına, kabul edilebilecek bir durum değil. #Irkçılık dünyada yine en büyük sorun…

Mesela Amerika’da; Oskar alan, siyahi sanatçılar bile halen bu durumun, yani #Irkçılığın kırılamadığından, yakınır dururlar. Sanatçılar, sporcular, zenginler hatta sıradan insanlar, halen daha 21.yüzyılda bile bunun acısını yaşıyorlar… Renkleri nedeniyle, hatta çekik gözlü, sarı benizli olmaları bile, onların #Irkçılığa maruz kalması, kabul edilebilir değil.

Ağaç…

Ama; elma, mandalın, portakal, kayası…..binlerce alt dalları, türleri var.

Kuş; serçe, karga, leylek….binlerce alt dalları, türleri var.

Bunları çoğaltabiliriz….

Ve dünyada sadece insanlar değil, diğer hayvanlar, bitkiler ve başka canlılarda yaşıyorlar. Ve uzayda salınan dünyamız, bir çok çeşitliliğe ev sahipliği yapıyor. Hatta Unesco’ nun benimsediği Peter Singer’ in ‘Hayvan Özgürleşmesi’ kitabından sonra dünyada, ‘canlı kavramı’ adı altında tüm türlerin yaşadığı, varsayımı ile özellikle tür ve türlerin alt dallarını da, baz alınarak bu kavram genişletildi.

İnsan da öyle.

Bizi dizayn eden, kurgulayan, genetik kodumuzu yazan/yazanlar, çünkü bilemiyoruz insanoğlu olarak, nerede kodlandığımızı, nereden geldiğimizi, ama varsayım yaparak incelenen örneklerden; Dünya üzerinde ‘İnsanoğlu’ nun Afrika’dan dünyanın değişik Kıta’larına yayıldığını söylüyor bilim insanları. 13.8 milyar yıllık dünyamızda, insana benzeyen canlılar 3.8 milyon yıl, insan formunun, bugünkü duruma gelmesi, 400 bin yıllık bir süreç.

Yine, Amerika hatta televizyonda, dizi olarak seyrettiğimiz ‘Köle’ filmindeki gibi, emperyalist hedeflerle, dünyaya açılan Amerikan’ın, Afrika’dan gemilerle, siyahi ırka mensup insanları getirerek, köle olarak sattıklarını, zincire vurduklarını en ağır şartlarda, çalıştırdıklarını biliyoruz. O meşhur filmi seyrederken, duygusallaştığımız oluyordu, Kunta Kinte’nin hayat hikayesinde.

Keşke hatırlamasaydım…

Ama dün gece biz, bir kez daha, Fransa’da yaşadık bunu. Amerika’daki ve Avrupa’daki siyahilerin dramını, televizyonda PSG-Başakşehir maçında, milyonlar seyretti. Daha doğrusu dünyada bitmeyen #Irkçılığı… Renk bu kadar mı önemli? Yazık!

Olaya, ülke, spor, sanat…vs. gibi düşüncelerle bakmıyorum.

Adamların Kıta’sını ve ülkelerini istila eden, yağmalayan, ‘Beyazlar’ yine Amerikan’ın keşfinde de görüldüğü gibi kendileri gibi olmayan ve Kıta’nın gerçek sahipleri,  ‘Kızılderilileri’ öldüren ve yine Avustralya’ da yerli halk, Aborjinleri, katledende beyazlardı. Ne acı değil mi!

Renginden, gözünden, teninden, saçından, derisinden, ötürü karşısındakini, kendisi gibi olmadığını eleştirmek evet #Irkçılıktır. Ben de buna karşıyım.

Neden?

Dünyayı dizayn eden, yaratan biz değiliz. Ve bitkileri, hayvanları ve tüm canlıları biz yaratmadık. En önemlisi; senin gibi kodlara ve genlere sahip ama sadece, rengi, ırkı, gözleri, burnu, kaşı…vs. gibi, yıllardır yaşadığı ortama göre şekillenmiş İnsanı, yine başka bir insanın eleştirmesi, kendi gibi renge ve tene sahip olmadığı için #Irkçı söylemlerle adeta ‘taciz’ etmesi kabul edilir gidi değil.

Bunlar emperyalist düşüncenin eseridir.

Baskıcılıktır, totalirizmdir, faşizm dir…..

İnsan olarak, biz kendi kendimizi yaratmadık!

Irkçılık tamamen, emperyalist düzende, renkler, tenlere, dinlere, mezheplere hatta kaşa, göze indirgeyerek, kendi egemenliklerinin devam etmesini isteyen, hatta dünya insanlığını yönettiğini sanan ve kendilerini, insan üstü gören ‘yaratıkların’ işidir. Hastalıktır, çürümüşlüktür…

Pierre Webo’ ya yapılanı kınamakla birlikte; Amerika ve Avrupa’da sömürgecilikten kalan gelenekler ile hayatını ve yaşamını farklı gören, dünyayı yöneten, yine özellikle olayı #Irkçılık boyutuna kadar indirgeyerek; ‘biz sizi buraya getirdik, burası medeniyet diyenlerin’ aslında, insanlık adına medeniyetten uzak, insanlıktan uzak, hatta bizi kodlayan yada dizayn edenlere, isyan edercesine renginden dolayı, diğer insanları aşağılayan zihniyeti, her kim ise onu da lanetliyorum.

Böyle insanlık olmaz.

Zaten bu insanlık değil, insanlığın zincire vurulmasıdır.

Şimdi, #Irkçılık yine bitmeyecek, renginden, teninden, dolayı insanlar yargılanacak, ötekileştirilecek, hatta yok sayılacak. Ama şunu unutmamak gerek, anne ve babamızı seçemediğimiz, ten rengimizi, göz rengimizi, kaşımızı, gözümü belirleyemediğimiz için şöyle durup düşünelim; Bizde başka bir renkte, hatta cinste, formda, yapıda doğabilirdik!

Onun için önce bunu anlamak için ‘İnsan’ olmak lazım.

#Irkçılık, insanlık dışı bir eylemdir.

Siyasi anlamda, faşizm, soysal ve kültürel anlamda bağnazlıktır.

Esen kalın, saygılarımla.

canemregundem.com

 

TEILEN
Önceki İçerikTESADÜFLERE YER YOK
Sonraki İçerikBANA TACİZİN FOTOĞRAFINI ÇİZERMİSİN ABİDİN?!.
Bağımsız, özgür, hiç bir kişi yada kurum ile nakdi, ayni yardım ilişkisi içinde olmayan, sadece özgür gazetecilik ve habercilik yapan, çevreye, doğaya ve canlı haklarına saygılı, gazetecilik anlayışı ile gündeme ışık tutmak için yola çıktım. Amacım sadece gazetecilik...