BANA TACİZİN FOTOĞRAFINI ÇİZERMİSİN ABİDİN?!.

0
439

Can Emre /Canemregundem.com

Can Emre

BANA TACİZİN FOTOĞRAFINI ÇİZERMİSİN ABİDİN?!.

Cinsel İstismar Suçtur

Merdivenlerden koşarak inerken, adeta uçuyordu. Gözlerinden boşalan damlalar, okyanusa ulaşmıştı. Kirpikleri yapışmış, boğazı kurumuş nefes, alamıyordu. Sokağa attı kendini.

Şaşkınlık, kızgınlık, nefret….öfke.

Tacizcinin elleri boynunda gezinirken, hatta eteklerini kaldırmak üzere, teni, tenine değdiğinde, soğuk terler boşandı vücudundan. Tir tir titriyordu, çaresizdi..! Bir şeyler yapmalıydı, kurtulmak için.

Üzerinde adam, tam hakimiyet kuracakken şans eseri, masa üzerindeki, ağır kül tablasını, kafasına geçirdiğinde, baskı, korku ve ter yerine, bir rahatlama aldı. Çünkü adamın elleri, vücudundan düşmüş, bedeni yerde, kafası kanlar içindeydi. O korkuyla dışarıya fırladı ve gitti. Ama nefes nefese…

Adam mıydı? O da tartışılır. Adam ‘insan’ olamaz. Hatta ‘hayvan’ bile olamaz. Çünkü hayvanlara hakaret olur. Onların merhameti vardır. Bunların yok. Bu sapıklık, ruh hastalığı ve sapkınlık, başka tanımı yok.

Ama maalesef her kadın ve kızımız bu hikayedeki gibi şanslı olmuyor.

Kadınlarımızın ve kızlarımızın fiziksel ve psikolojik tacize uğramaları, onların bedenlerinde ve ruhlarında derin yaralar açarken, on yıllar geçse de, bu vahşi olayı açıklayamıyorlar. Onlarla beraber, yaşıyorlar adeta. Ne kötü değil mi?

Taciz affedilecek bir eylem türü değildir

Önemli değil; kravatlı, kravatsız, şalvarlı, fötr şapkalı, kasketli, eğitimli, eğitimsiz fark etmeksizin bu bir hastalıktır. Yine okulda, evde, dershanede, hastanede, otobüste, trende, yolda, tenha sokakta, gündüz yada gece karanlığında, kadınlarımıza ve kızlarımıza yapılan, tacizleri bir an için kendimize, yapıldığı düşünelim. Ne yapardınız? Yapabilirdiniz…?

Merdivenlerden nasıl ineceğinizi, sokak kapısından nasıl kaçacağınızı, boynunuza dolanan yabancı bir eli, söz yada eylemi, nasıl karşılayacaksınız? Herkes şanslı olmuyor, olamıyor. Darp ve öldürmeye varan eylemler, kadınlara hayatı zindan ediyor. Hatırlar mısınız?

Kadın Bakanımız ‘çocuklara tecavüz edenler’ için ‘bir kereden bir şey olmaz’ demişti. Ne talihsiz bir söz..!? İkircikli bir davranış biçimi! Her gün kadınlarımıza, kızlarımıza, fiziksel ve psikolojik taciz, darp ve öldürme olayları artarken, düşünmemiz gereken şu olmalıdır. Neden? Niçin?….!

Bunun yanıtını ‘insan’ olarak verdiğimizde, bunun önüne geçebiliriz.

Buna; eğitim-eğitimsizlik, cahillik-okumuşluk, ünvan-ünvansızlık, para-parasızlık….vs. temelinde değil, insan temelinde baktığımızda gerçeği göreceğiz. Önce bu psikolojik davranışın, ‘Hastalık’ olduğunu görmeliyiz. Ve toplum hasta. Hasta olmasa, bu kadar ‘Kadın cinayetleri, tacizleri, darp ve tehdit’ olayları olur muydu?

O nedenle, hukuksal anlamda ele alınırken, yetkililerin kendilerinin yaşamları konusunda, olaylarla empati kurarak, ele almaları ve toplumun rahatlaması adına, radikal önlemlerle, olaylara yaklaşması gerekir. Mesela bugün Covid-19 ile nasıl mücadele ediyorsa Devlet, bu olaylar içinde gerekli hassasiyeti göstererek, Kadın cinayetlerini, tacizlerini, darp olaylarını azaltacak önlemleri alarak, yapabilir.

Ama nafile bir istek, benim ki.

Çünkü Kanunların yapıldığı mecliste, 600 vekilin 96′ sı ancak kadın. Şimdi bu Meclisten, Kadın Hakları Konusunda ne çıkabilir? Daha çok her zamanki gibi, torba yasaların içine bunlar için ‘Af’ çıkacaktır tabi ki.

Yine 20′ ye yakın kadına, tacizde bulunan edebiyat dünyasının tanınmış ismi, yazar Hasan Ali Toptaş gibi, ahlaksızların yaptıkları, yanlarına kar kalmayacağı gibi, bu olay ile  mağdur olan kadınların gerçekleri, yıllar sonra açıkladıklarında, gelinen nokta, sadece Toptaş’ın yaptığı ‘özür’ açıklaması, kabul edilebilir mi?

Yada nasıl kabul edilebilir? Kim kabul eder? Hoş görür…!?

Peki yaşanılanlar, yıllarca beyinde kalan kötü hatıralar, bozulan psikolojiler, depresyon hali, sadece ‘özür’ ile geçebilir mi? Hayır. Ve bunun gibi yüzlerce Kadın tacizi, tecavüzü, darp ve öldürülmesinin, ailelerde yarattığı kaygı ve üzüntü, korku nasıl tamir edilir? Edilebilir mi?

Bu bir hastalık. Ve toplum hasta!

Kadınlarımıza, kızlarımıza cinsel istismarda bulunanlar, yargılanıp ceza almalarının yanın da, bir de kadınlarımızın hayata ile oynamanın bedelini, ilaçla mı, iğneyle mi, yada ameliyatla mı ? Erkeklik özelliklerini kaybederek yaşamalılar. Ve bir daha da topluma çıkmaları yasaklanmalıdır. Yok öyle, af falan filan. Ne affı? Tacizin, tecavüzün, darp ve öldürmenin kadınlara cinsel istismarın, affı mı olurmuş?

Bana tacizin fotoğrafını çizer misin Abidin?
Çizemem, ben insanım.
Ancak insanlar için yorum yapabilirim.

Cinsel istismar yapanlar, insan olmadıkları için onlar, insani yöntemlerden anlamayacaklarından, Devlet onlar için gereken kanunları çıkarmalıdır.

Son olarak, Kadın istismarının artık sıradanlaştığı ülkemizde, kadınlarımız, kendilerine yapılan tacizleri, tecavüzleri, artık yüksek sesle haykırmalılar ki, ahlaksızların ve ruh hastalarının maskesi düşsün, aynı yazar Ali Haydar Toptaş gibi.

Saklamak, içinde tutmak, yıllarca onun acısı ile yaşamak yerine, onlar acı yaşasınlar ki, belki toplum bir nebze rahatlar.

Şimdi haykırma zamanı.

#Kadın cinayetlerine son
#Kadın tacizlerine son
#Tacizciler tecavüzcüler, en üst limitten cezalandırılmalıdır.

Artık, mızrak çuvala sığmıyor.
Artık, haykırma zamanı.
Ve kadınlarımızın her zaman olduğu gibi yanındayız…

Esen kalın, saygılarımla.

canemregundem.com

TEILEN
Önceki İçerikIRKÇILIK
Sonraki İçerikAMERİKAN NARSİSİZM DÜNYAYA YANSIMASI
Bağımsız, özgür, hiç bir kişi yada kurum ile nakdi, ayni yardım ilişkisi içinde olmayan, sadece özgür gazetecilik ve habercilik yapan, çevreye, doğaya ve canlı haklarına saygılı, gazetecilik anlayışı ile gündeme ışık tutmak için yola çıktım. Amacım sadece gazetecilik...