UZAY YOLU

0
601

Can Emre /Canemregundem.com

Can Emre

UZAY YOLU

Bizim Uzay Yolumuz ile Sizin Uzay Yolunuz Farklı

-Sabah 05′ te kalkıyordu Esra öğretmen, işine gitmek için. Evet, sabah 05′ te. Mesleğini yapamıyor ama geçimini sağlamak için mecbur çalışmak zorundaydı, diğer atanamayan Öğretmenler gibi. Temizlik firmasında, gündelikle çalışıyordu…

-Ana caddede, büyük bir kaza olmuştu. Elindeki simit tezgahını tereddütsüz bırakıp, koştu yaralıların yanına Ramazan. Tezgah bir yanda, simitler diğer yanda. Koşarken de bağırıyordu; ‘çekilin dokunmayın, ben sağlıkçıyım, yaralılar rahat nefes alsın’ dedikten sonra hemen kalbi duran adama, ilk yardım yaparak, onu hayata döndürdü. O da, atanamayan Sağlık çalışanıydı. Simit satıyordu…Ne yapsın?

-Kar yağıyordu, lapa lapa. Bir ses duyuldu soğukta; ‘eldiven, bere, atkı’ almaz mısınız.  Eldiven satıyordu, ama elleri mosmordu soğuktan. Giymeye yoktu, hayatta kalmak, evine iki yudum ekmek götürmek için atanamayan, eşine yardım etmek için sokak sokak dolaşan, Pınar Hemşireydi. Üşüyor ve donuyordu. O da atanamayanlardı eşi ile birlikte…

-Ve dün atanamayan, borcu yüzünden 6. kattan kendisini boşluğa bırakan, yaşamak yerine ölümü tercih eden Öğretmen’ de bu kervana katılıyordu… Tıpkı atanamayan, iş bulamayan, evine ekmek götüremeyen, genç meslek sahibi insanlar gibi…

Çaresizlik, işsizlik, yokluk, açlık, fakirlik, hiçlik…

Bunun gibi yüzlerce hikaye barındırıyor bu hayat!

Diğer yanda ise;

Yine İnstagram, Facebook yada Twetter’de 1 yaşındaki bebeklerine şatafatlı, janjanlı, kına yakma töreni düzenleyen ve iktidardan nemalananların, boy boy fotoğraflarının çekilip, servis edildiği, yine Kasap Nusret’in, Türkiye’nin tanıtım yüzü olarak seçilmesinin absürtlüğünü, yaşadığımız ülkemizde,

Atanamayan; Esra Öğretmen, Sağlıkçı Ramazan, Pınar Hemşire…

Diğer yanda; Kasap Nusret.

Suriyelilerin bile daha iyi şartlarda, beslendiği ve barındığı bir ülkede, dün bir müjde ile uyandık. Uzaya gidip, Ay’ a ayak basacak ve Ay madenciliği yapacak mışız. Ne güzel!

Hatırlarımsınız? Daha önce damat eski Bakan Albayrak, Kocaeli’nde ki törende şöyle diyordu; ‘Vallahi Ak Parti’ye o kadar güveniyoruz ki Sayın Bakanım, Cumhurbaşkanımız çıksa, şuradan Ay’a kadar 4 şeritli yol yapacağım derse, vallahi inanırız’.

İşsiz, yoksul, aç, fakir, çaresiz, zorda olan emekliler, yoksulluk çeken halk, pazarın, marketin, kapısından giremeyen, gece yarısını, hava kararmasını ve pazarcıların evlerine gitmesini kollayan, artıklarla, bozuk ürünlerle, beslenmek durumunda olanların ülkesinde, kendi burjuvazisini yaratıp, bir yanda ‘biftek ve jambonla’ beslenip, milyon dolarlık evlerde oturup, pahalı arabalara binenler ile diğer yanda ‘kuru ekmek’ bulabilenlerin ülkesinde, büyük bir müjde ile uyanmak, ne güzel. Doğalgaz müjdesinden sonra!

Biz Ay’a gidecek kadar daha ‘hayal’ kuramıyoruz. Çünkü aç, yoksul, işsiz ve çaresiziz…

Biz, utancından hava kararmasını bekleyip, pazarcıların çöplerinden beslenip, sabah 05′ te evden çıkıp, kilometrelerce yürüyüp, evine ekmek götürmek için yağmurda, çamurda üşüyüp, asıl mesleği öğretmen, hemşire, laborant, diş hekimi, kimyager, ana sınıfı öğretmeni…..olmasına rağmen, hatta prim gününü doldurmasına, yada yaşa takılan EYT’ liler…..liyakatli, eğitimli…. tarafsız, partisiz, olmasına rağmen ayakta durmaya çalışan, önce karnını doyurmak isteyen, insanca ve onurlu yaşamak isteyen bireyleriz.

Bizim Ay’ a gidecek kadar hayallerimiz yok…
Sizin hayallerinizi bilemem. Yeni Anayasa, Doğal Gaz Müjdesi, Demokratik atılımlar…vs. derken bugün AY yolculuğu. Ay’ da ne var ki?

Paramız var mı?

Daha dün IBAN numarası ile para isteniyordu. Şimdi Uzay’ a gidiyoruz..!

Bizim Uzay Yolumuz;
Çağdaş, laik, modern, gelişmiş toplum,
Açlık çekmeyen, yoksul olmayan bireylerin olduğu,
Atanamayan liyakatli ve eğitimli bireylerin evlerine ekmek götürüp, intihar etmediği bir dünya olmalıdır.

Çocuklar masallarla büyür.
Ama büyüklerin masallara karnı toktur.

Çünkü
Onlar evlerine ‘ekmek’ götürmek ister.
Masallar karın doyurmaz.

Bizim Uzay Yolumuz ile sizin uzay yolunuz farklı.
Biliyorsunuz, dünyadan 80 Km. yukarıda oksijen yok.

Uzaya değil de, dünyada önce insanları doyuralım.

Ülkemizdeki yoksulluğu, çaresizliği bitirelim.

İnsanlara aş, iş, güvenli yaşam ve gelecek sağlayalım.

Biz Uzay Yolunu 1970’li ve 1980’li yıllarda seyrettik.

Kaptan Kirk ve Mister Spak. Ama onlar hikayeydi.

Doğru…

Bizim yolumuz ile sizin uzay yolunuz farklı.

Önce insanın karnı doymalı.

Saygılarımla.

canemregundem.com

 

TEILEN
Önceki İçerikYENİ ANAYASA GEREKLİ Mİ?
Sonraki İçerikDOĞAN CÜCELOĞLU ANISINA
Bağımsız, özgür, hiç bir kişi yada kurum ile nakdi, ayni yardım ilişkisi içinde olmayan, sadece özgür gazetecilik ve habercilik yapan, çevreye, doğaya ve canlı haklarına saygılı, gazetecilik anlayışı ile gündeme ışık tutmak için yola çıktım. Amacım sadece gazetecilik...