Can Emre
LEBALEB DOLU
Lebaleb doluyuz…
Yaklaşık bir yıldır Covid-19 ile mücadele ederken, ondan önce de ‘Lebaleb’ sıkıntılar, sorunlar ve geleceksizlik kaygısı yaşıyorduk…
Unutmadık, ‘Tanzim Satış Çadırlarını’.
Sabahın köründe ucuz meyve, sebze almak için girilen kuyrukları!
Soğanın ‘Terörist’ muamelesi gördüğü günden, bugün üniversite öğrencilerinin ‘Terörist’ olarak görülmesine geçiverdik birden.
Ne ara?
Daha dün ‘Soğan’ tehlikeliydi, hatta terörist.
Bugün Covid-19
Lebaleb, sorunların ülkesiyiz.
Kapanan işyerlerinde, çalışanların evine ekmek götüremediği için aç yatan çocuklarla, ‘Lebaleb’ dolu evler var bugün…
Yine kapanan işyerleri nedeniyle, kirasını ödeyemediği için icraya düşen ‘Lebaleb’ insanlar, topluluğu çaresiz…
Kira ödeyemeyen yada kira alamayanlar, elektrik, su ve doğalgaz borcunu ödeyemeyenler ile ‘Lebaleb’ dolu toplum…
Pandemiyi fırsat bilen ve zam yapan vicdansızlarla ‘Lebaleb’ dolu işverenler…
Fırsatçılardan markete, pazara çıkamayan emeklilerin, ‘Lebaleb’ doldurduğu insanlık hali…
Ağlayan, çaresiz işveren ve yine ağlayan emekçilerin ‘Lebaleb’ doldurduğu bir düzen ve bu düzende ayakta kalamayan ‘Lebaleb’ yığınlar…
Sanatçılar, müzisyenlerin tiyatrocuların, sinemacıların, hayatta kalabilmek uğruna, sokaklarda iş aradıkları ülkede, sanatçı olduklarına bin pişman oldukları ‘Lebaleb’ dolu sokaklar…
Vs…Vs…
Bir yanımız bahar bahçe.
Diğer yanımız kara kış.
Lebaleb de bile, iki ayrı toplum.
İktidardan beslenenler,
Ve beslenmeyenler…
İktidarın nimetlerinden, faydalanmak için Covid-19 gibi tehlikeli ve ölümcül bir virüse aldırış etmeden, ‘Lebaleb’ salonları dolduranlar ile çaresizlik, işsizlik, yoksulluk ile mücadele etmek zorunda kalan ‘Lebaleb’ dolu bir toplum ve aç aileler…
Olsun, Covid-19′ a rağmen, sosyal mesafe kuralları hiçe sayılsın, salonlar ‘Lebaleb’ dolsun,
Mühim olan, yeniden iktidar olmak ise,
‘Lebaleb’ sorunlara rağmen, Uzay keşfi ve Ay’ a gitmek ne güzel..!
Gaz bulduk olmadı,
Ay macerası tutmadı,
Şimdi Kanal İstanbul.
‘Lebaleb’ sorunlarla dolu ülkede, hayal kurmak!
İşte o parayla…
Bir yerde salonlar ‘Labeleb’ dolu,
Diğer yanda, açlarla ‘Labeleb’ dolu toplum…
Bir yerde liyakat, hak ediş, tecrübe olmadan 3 maaş…
Diğer yanda, gecenin karanlığı bekleyip, pazardan bozuk domates, çürük soğan, elma ve portakal toplayan yada, evine ekmek götürmek için çöp konteynerlerinin yanında sabahlayan, ‘Lebaleb’ dolu hayatlar…
Nasıl bir çelişki bu?
Tok, açın halinden anlar mı?
Anlamaz…
Çok şükür salonlarımız kongrelerde ‘Lebaleb’ dolu,
Gerisi; toz duman olsa da, yürüyoruz kol kola.
Nereye?
İktidardan beslenenler salonlara, diğerleri çöp bidonlarına, akşam pazarlarına!
Saygılarımla.