AMERİKAN OYUNLARI

Amerikan Oyunları Kitabından;

Amerika ve Ermeni kartı;

Uzun zaman önce yazdığım, ama bir türlü aktif hale getiremediğim, ‘Amerikan Oyunları Kitabımı’, artık yayınlama vakti geldiğini düşünerek, ufak dokunuşlar yapmak için yeniden ele aldığımda; tarihler  22 ve 23 Nisan’ı gösteriyordu.

23 Nisan 1920’de TBMM’ nin kurulmasıyla, genç Cumhuriyete giden yolun taşları, ‘Mustafa Kemal Atatürk’ tarafından döşenip, emperyalizm denize dökülürken, bağımsızlık ve özgürlük ateşiyle, yanıp tutuşan Atatürk, 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan ederek, taçlandırdığı ‘Kurtuluş ve Bağımsızlık mücadelesini’ yeni ve genç Türkiye Cumhuriyetini, sıfırdan yaratarak bizlere; çağdaş, modern, laik bir hukuk devleti armağan etmiştir.

Bugün kutladığımız, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını, çocuklara Atatürk tarafından, armağan edilmesinin yanında; aslında özgürlüğe açılan kapıdır.

Yarın da, 24 Nisan; Amerika’nın 46.Başkanı Joe Biden’ in ‘Ermeniler’ için sözde ‘Soykırım’ veya ‘Büyük Felaket’ deyip, demeyeceği tartışılıp, papatya falı açılırken;

Osmanlı ve Türkiye’nin ‘soykırım’ yaptığı Amerika tarafından, dünyaya ilan edilmesi meselesi, bence mesele edilecek, bir mesele değildir…

Bu kadar.

Neden?

Amerikan sömürgeciliği bilmeyenler, emperyal ve sömürgeci duygularla 1800’lü yıllarda; önce ‘ticari kaygılar’ daha sonra ‘sömürgecilik’ anlamında uzak denizlere açılan Amerika;

Orta Doğu’da, petrolün varlığı daha bilinmeden çıktığı bu yolda, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan bu toprakları, ele geçirmek için 1800’li yıllardan beri, yaptığı ve yarattığı ‘oyunlarla’ aslında, soykırım yapan, yine onların değimiyle ‘Büyük Felaket’ yaratıp, yaşatanlar kendileridir.

Aynı zamanda oyunları ile 1827-1830′ da Navarinde, diğer emperyalist devletler; İngiltere, Fransa ve Rusya’yı kullanıp, Osmanlı Donanmasını yok ettiği ve sonunda 1830′ da Osmanlı ile imzaladığı ‘Seyri Sefa-in Ticaret Anlaşması’ ile girdiği bu coğrafyada, en ayrıcalıklı devlet statüsünde, kapitülasyonlardan muaf bir şekilde, adeta at koşturmuştur.

Amerikan’ın; 1830’dan itibaren girdiği Osmanlı topraklarında, ‘Misyonerlik’ adı altında yaptıklarına, bu sayfalar yetmez. Onu kitabım ‘Amerikan Oyunlarında’ geniş ve detaylı bir şekilde araştırıp, anlattım.

Ama size şunu söylemeliyim.

Yarın, yani 24 Nisan’da Amerika, Ermeniler için ne diyecek, ne söyleyecek diyenlere şunu söylemeliyim.

Amerika; Osmanlı topraklarına girince önce ‘Misyonerlik’ çalışmaları adı altında; onlarca okul, kilise, dernek, kolej… vs. açıp ayrıca; Erzurum’da Konsolosluk açma isteği, nasıl açıklanabilir?

Çok kolay; Ordusunu getiremediği için herhangi bir devleti kışkırtarak, ayaklanma ve kaos çıkartarak, iç dinamikleri yıpratıp, ünvan, para vs… gibi, diğer nedenlerle, kendi tarafına çektiği işbirlikçilerle, bunu yapmaktı. Sonunda başardı.

İşte Amerika; bunu yaparak, ‘Ermenileri’ kışkırtmış, çıkardığı kaoslar ile Osmanlının yıpratılmasını sağlayarak, yıkılması yolunda, kendisine zemin hazırlamıştır.

Nereye kadar?

Osmanlı’nın 1.Dünya Savaşında yenilip yok olmasına kadar.

Sonra?

Bunu fırsat bilen Amerika’ savaşta yenilmiş, silahlarına el konulmuş, çaresiz ve fakirlikle boğuşmak durumunda kalan, Osmanlı vatandaşları, çaresizlikten ne yapacağını bilemediğinden, yine Amerikan’ın kışkırtmaları ve destekleri ile Navarin’de, Osmanlı donanmasını topa tutan emperyalistler, bu kez topraklarımızı işgal ediyordu.

Coğrafya bu dünyada önemli bir kelimedir.

Ama içinde bulunduğumuz acımasız coğrafya, bir tek Atatürk’e kafa tutamamış, kafa tutamadığı gibi bu coğrafyada egemen olmak, söz sahibi olarak, ‘yeni dünya düzenini’ kurmak isteyen Amerika’da, Atatürk karşısında başarılı olamamış, adeta yıkılarak, bu topraklardan; Lozan’da çekilmek durumunda kalmıştır.

Nutuk’ta Atatürk; Amerikan Mandası, İngiliz Himayesi isteyenlere de çok net cevaplar vermiştir.

Ne mandası, ne himayesi…

Sadece bağımsızlık, özgürlük…

O nedenle; Ermeni meselesi, 1830’dan sonra Amerikan eliyle yaratılan suni bir mesele olup, Osmanlının son bulması ile Atatürk’ün kurduğu, yeni Türkiye Cumhuriyetinin, Ermenileri sözde katlettiği ‘Amerikan Oyunlarının’ dünyaya yansımasıdır, yalanıdır.

Zaten Osmanlı; son 150 yılını, daha önce ülkesine kattığı toprakları korumak ve müdafaa etmek için devamlı savaştığından, zaten güçsüzdür. Osmanlı Ermenileri nasıl katledebilir? Nasıl? Birincisi bu.

Yine; Osmanlı’yı yok etmek için 1830’da, bu topraklara giren Amerika, zaten Osmanlı’nın dağılması ve yok olması için planlar yaparak, 1.Dünya Savaşı da dahil, bu topraklarda gözü olan, emperyal bir devlettir. Ortaya koyduğu tezleri zaten boştur, anlamsızdır. Daha önce ve sonra yaptığı gibi ‘Cambaza bak misali’ yapmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran, 1920 ‘de TBMM açan, 29 Ekim’de Cumhuriyet ilan eden Mustafa Kemal Atatürk, bu konjonktür ve coğrafyada, yapılması zor olan ‘Ulusal Kurtuluş Savaşını’ kazanarak, 1830’da bu topraklara giren Amerika ve diğer emperyal devletlerin planlarını yırtıp, onları denize dökerken; aslında yok olan Osmanlı’nın da emaneti korumuştur.

1920’den sonra genç Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ile gelişip büyürken, ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ ilkesini benimseyen bu ülke, Ermenileri nasıl katletsin?

Kaldı ki, her devlet gibi Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti; o yıllarda kendisinden toprak isteyen, ‘Wilson İlkeleri ve Self-Determination ‘un’ ilgili maddeleri ile ‘azınlıkların’ bulunduğu ülkede kendi kaderlerini, kendilerinin tayin edeceği’ ilkesi gereğince;

Amerikan Oyunlarının cazibesine kapılarak, onların dümen suyundan gidenlerde, Türkiye Cumhuriyetinden, toprak ve ayrıcalık isteyerek isyan yada kaos çıkartmışsa, bu ülkenin kurucu lideri Atatürk ve onun silah arkadaşları tarafından, bunun bedelleri kendilerine ödetilmiştir. Yaşamak, dostça yaşamak başka, ama bir ülkeden toprak istemek başkadır.

Bu ülkede, dil, din, mezhep ayrımı gözetmeksizin Ulusal Kurtuluş Savaşı, yapılmış, bu topraklarda genç ‘Mehmetler’ vatan uğruna şehit düşmüştür.

O nedenle; Amerika’nın Yeni Dünya Düzeni politikaları ve Amerikan Oyunları, bugüne özgü olmayıp, önce ‘Osmanlı’ bugün ise özellikle Atatürk’ten sonra Türkiye Cumhuriyetini, güçsüz, zayıf ve kendisini müdafaa edemeyecek konuma getirerek, 1830’da girdiği ama 1920’de çekilmek zorunda olduğu bu topraklardan, Atatürk’ün vefatı ile 11 Kasım 1938’de ‘Kış Uykusundan Uyanarak’ yeniden ortaya koyduğu,  Amerikan oyunları ile kaldığı yerden devam etmektedir.

Mesele; yarın yani 24 Nisan’da Joe Biden’ in Türkiye için ‘Ermenileri katletti, soykırım’ yaptı masalı önemli değildir.

Çünkü Amerika bu coğrafyada; Amerikan Oyunları ile zaten katliam yapmaktadır, Orta Doğu’da, yıllarca. Afganistan, Irak, Suriye….

Türkiye değil, Amerika;

‘Amerikan Oyunları’ ile Orta Doğuda ‘Soykırım’ yapmış ve kan gölüne çevirdiği bu coğrafyada, soykırım yapmaya devam etmektedir.

Osmanlı’nın yıkılmasına sebep olan Amerika, Atatürk’e karşı aciz ve çaresiz kalmış, onun vefatı sonrası Truman Doktrini-Marshall Yardımları, ardından da NATO ile zaten dünyada soykırım yapan, onların değimiyle; dünyaya ‘Büyük Felaket’ yaratan ülke kendisidir.

Amerika derken şunu da belirtmek isterim.

Hangi Amerika?

FED’ in kontrolünde, Küresel Baronların emrindeki Amerika.

24 Nisan’da ne söylerse söylesin, bence hepsi gazel.

Çünkü Atatürk ve onun kurduğu ülke, 1923’ten sonra yine Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığında; ne katliam yapmış nede, Amerika’ya boyun eğmiştir.

Devamı yeni kitabım; Amerikan Oyunlarında.

Nokta…

Saygılarımla.

canemregundem.com