EROL MÜTERCİMLER VE SİNAN MEYDAN NELER DEDİLER?

0
87
Sinan Meydan ve Erol Mütercimler

Can Emre Gündem

Can Emre

EROL MÜTERCİMLER VE SİNAN MEYDAN
NELER DEDİLER?

Mütercimler ve Meydan

Bugün 30 Eylül’ de, 5.Bandırma Kitap günlerinde iki değerli yazar, akademisyen ve gazeteci aynı zamanda seküler dünya görüşü ile topluma önderlik eden, Erol Mütercimler ve Sinan Meydan, etkinliğe gelenlere güzel ve verimli bir sunum yaparak, kitaplarını imzaladılar.

Kitap günleri bu anlamda, Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünde, Atatürk’ün ortaya koyduğu çağdaş, modern ve akılcı düşünme, batı normlarını yakalama, kadın-erkek eşitliği, demokrasi ve özgürlükler anlamında, aynı zamanda 19 Mayıs 1919’ da özgürlük ve bağımsızlık ateşini yakmak için onu Samsun’a götüren ‘Bandırma Vapuru’.

Yine 1922’de son kurşunun Bandırma’da atılıp, Cumhuriyete giden yolun bu şehirden geçtiğini hatırladığımızda bu anlamda ‘Bandırma’, önemli bir şehir. Cumhuriyetimizin 100. yılında da yapılan bu etkinlikte özel…

Bu gün söz alan konuklar; Atatürk’ün bizlere emaneti; laik, demokratik ve çağdaş Cumhuriyet üzerine sohbet ederken;

Erol Mütercimler, Cumhuriyetin kuruluş yolunda, Atatürk’ün ortaya koyduğu mücadele ve felsefe. Sinan Meydan ise yine Atatürk’ün bize mirası Cumhuriyet ve onun tüm alt normları hatta özellikle kadınlarımızın sosyalleşme, özgürleşme ve bireyselleşme alanında, Atatürk’ün on yıl gibi bir süreçte mücadele ettiğini anlattı. Çokta güzel oldu. Hatta ‘Filenin Sultanları’ için Atatürk’ün kızları ve kadınları tarih yazdı diyerek, onları da unutmadı.

Sonuçta her iki yazar gerek ekranlardan, gerekse yazı ve kitapları ile vermek istediği mesajları, bu kez Bandırma Kitap günlerinde, Bandırma halkı ile paylaştılar.

Tabi onları takip edenler için bilinen ve yinelenen mesajlardı. Ancak bu kez şunların üzerine odaklandılar. “Atatürk ilke ve doktrinleri, çok hızlı bir şekilde aşındırılıyor. Tabi bununla birlikte Cumhuriyet, laiklik bu kez her zamankinden daha fazla hırpalanarak zayıflatılıp, onların istediği biçime sokulmak için yeni planlar yapılıyor” diyerek, vatandaşları uyarmayı da ihmal etmediler.

Evet dedim ya. Takip edenler, bu konu üzerinde çalışanlar, yazarlar ve çizerler yine seküler dünya görüşüne sahip bu norm ve ilkeleri benimseyenler, elbetteki bu tehlikenin farkında.

Ancak farkında olmayan, şu ve ya bu şekilde farkında olup ta, kendi çıkar ve ikballeri için ‘mış’ gibi yapanlar. Yine bizzatı eskiyi arayanlar, getirmek isteyenler ve bunların kuyularına su taşıyanlarda, sayı bakımından az değiller.

Hepsi bilinen konular.

Ama biz bilinmeyenlerin peşindeyiz. Bilinmeyenleri kovalıyoruz. Onun için hep soruyoruz ve soracağız.

Erol Mütercimler ve Sinan Meydan, tehlikeden bahsettiler. Aşındırmadan, yok etmekten ve sonlandırılmak isteniyor ‘laiklik’ tehlike var dediler.

Doğru. Haklılar da…

Ama neden? Niçin? Nasıl? Sorularını sormak gerek. Niçin bunlar yapılıyor? Nasıl bu günlere geldik? Neden bunları yaşıyoruz? En önemlisi de, Atatürk niçin aşındırılıyor?

Elbetteki bunların neden-sonuçları belli. Gerek Mütercimler, gerekse Meydan süre olmadığı için neden? Niçin? Nasıl? Soru ve cevaplarına girmeden güzel bir sohbet gerçekleştirdiler.

7 Ekim Cumartesi günü ikinci kitabım ‘Çivili Kadın’ın” imza ve söyleşi etkinliği var.

Yaşanmışlıklar, çekilen acılar, zorunlu sürgün ve göç yaşayanlar… Kısacası dönemin acı ve gerçeklerinin kitaba dökülmüş hali, Çivili Kadın olarak sizlerin huzuruna çıkacak.

Mütercimler ve Meydan’ın bugün 5.Bandırma kitap günlerinde değindiği konuların, gerçek hayattan ve kesitten anlatılarak, uzak ve yakın tarihimizin canlı tanıklıkları ile harmanlanmış bu roman, bugün Cumhuriyet Meydanında yarım kalan hikayenin devamı olarak, kitap olarak okuyacağınız, gerçek ve yaşanmış hikayelerin kağıda dökülmüş hali olarak önünüze gelecek. Hüzün, acı ve ıstırap olarak…

Bu gün etkinlikte onları pür dikkat dinledim.

Ve şöyle dedim.

‘Çivili Kadın’ kitabı da sorgulayarak, neden? Niçin? Nasıl? Diyerek bugün yaşadığımız dezenformasyonları sorguladığı için adeta, Cumhuriyetimizin 100.yılında ve Bandırma’mızın düşman işgalinden kurtuluşunun 101.yıl dönümünde özel bir kitap olacağı, bu gün anlatılan ve konuşulanlardan sonra önemli bir roman olarak, sizleri zaman zaman düşündürecek, ağlatacak ve geçmişe götürecektir. Buna inanıyorum…

Çünkü neden? Niçin? Nasıl? Sorularını sorup, cevaplarını aramazsak, bu gün yaşananları da anlayamayız.

O nedenle tesadüftür ki, 100.yıldönümümüzde Çivili Kadın kitabı bu soruları sorarak, acıları, sürgün ve göçleri, zorluklar ile kurulan Cumhuriyet ve onun değerlerini bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, özgürlük ve bağımsızlık aşkını sizlerin önünüze getiriyor.

Çünkü Cumhuriyet kolay ilan edilmedi. Savaşlar, acılar, sürgünler ve gözyaşları. Bunun bir parçasıydı.

Bugün Erol Mütercimler ve Sinan Meydan’ı dinlerken, aklımın diğer yanı da, geçmişte yaşananlardı. Bize yaşatılanlardı..! Çivili Kadın aklıma geldi. Empati yaptım.

7 Ekim Cumartesi günü Çivili Kadın imza gününde görüşmek üzere.

Pazılın parçalarını birleştirmek için buluşalım.

canemregündem