Can Emre
NASIL BÖYLE İYİ Mİ?
Çaresizlik
Ülke olarak özellikle ekonomik anlamda, zor günler geçiriyoruz. Önümüz karanlık ve sonbahar ardından kış, bizi bu yıl bir hayli hırpalayacak. Vatandaş bu ekonomik buhranda ne yapacağını şaşırmış durumda. Simit bile 10 TL. iken malum raflardaki, marketlerdeki tüm ürünler el yakıyor. Çarşı pazar, alışveriş anlamında bomboş. Sepetler, poşetler günü kurtaracak kadar ihtiyaç için doluyor. Ürünler ateş pahası, bunun yanında ise maaşlar kuş misali alındığı gün uçuyor? Vatandaş, şapkadan tavşan çıkartmak zorunda!
Sadece ekonomik olarak mı zor günler geçiriyoruz? Hayır. Siyasi, sosyal ve kültürel anlamda da hızlı bir dezenformasyon yaşıyoruz. Bilmiyorum farkında mısınız?
Sığınmacı sorunu hızla demografik yapımızı değiştirirken, ılımlı İslam sosuyla yine sözde dinsel tandanslı propagandalar ile festivaller, kitap günleri… Vs bir sürü etkinlik iptal ediliyor.
Muhalefet ise son seçimlerden sonra topu taca atarak, günü kurtarma adına bulanık suda balık avlıyor. İktidar kadar muhalefet partileri de bu gün yaşadığımız çıkmazdan, sorumlular. Çünkü bu güne kadar, iktidarı ayakta tutan politikalar izlediler. Seçimlerde ‘tavşana kaç, tazıya tut’ dediler!
Vatandaş ise bunların yanında en masum olan değil mi?
Hayır değil.
Onlarda yıllardan beri uygulanan bu politikalara; din ve bayrak adına oy verdiler. Din dediler başka bir şey demediler. Ezan susmaz, Bayrak inmez şarkısını hep bir ağızdan söylediler. Yerli ve milli masalına kandılar. Hâlbuki bu gün domates tohumunu bile dışarıdan alıyoruz, farkında değiller.
Şimdi şikâyet etme hakları yok.
Neden?
Çünkü bu günkü konjonktürde hiç sorgulamadılar?
Neden?
Niçin?
Nasıl böyle olduk, oluyoruz demediler?
Kafalarını kuma gömerek, geleceği sorgulamadılar! Sorgulansaydı? Böyle olur muydu?
Şimdi bu kesim yani din iman, ezan ve bayrakla yatıp kalkanlar, marketlerde ellerine verilen faturaları didik didik edip incelerken, bu hassasiyeti geçmişte seçimlerde göstermediler. Ne ekersen onu biçersin!
Peki, tüm bu olumsuzlukları yaşarken yanı başımızdaki Avrupa ya da insanların gitmek hatta kaçmak istediği Amerika nasıl?
Bana sormayın!
Onlara sorun! Benzin ne kadar? Et-kıyma ne kadar? Meyve-sebze ne kadar? Gibi gibi…
Yanı başımızda, Orta Doğuda petrol neredeyse bizim bahçemizden çıkıyor. On bin kilometre ötede Amerika’da petrol fiyatları ne kadar? Bizde ne kadar bunu sorgulayın?
Yani dostlar; bu gün yaşadığımız dezenformasyon sonucunda geldiğimiz nokta bizi hızla Avrupa’dan uzaklaştırırken, uygulanan politikalar ve tercihler, değişen demografik yapımız, bozulan ve dışa bağlı ekonomimiz ile sürüklendiğimiz yer, malum Orta Doğu dur.
İktidar; Gabar da petrol bulduk, Karadeniz’de doğalgaz keşfettik, 2023’te enflasyon tek haneye inecek, uçacağız, süper olacağız derken! Uçan hayallerimiz oldu.
Enflasyon için 3 yıl sonra yani 2026 hedef. Kemer sıkacağız. Vatandaş kemer sıkarken, Saray’lar, köşkler, iktidar, bakanlar kemer sıkıyor mu? Yoksa itibardan tasarruf edilmez mi?
Nasıl böyle iyi mi?
Yoksa az geldi kemeri biraz daha mı sıkalım.
Unutmadan; NATO’dan çıkıyorduk?
Peki, S400’ e ne oldu?
Boşa giden umutlar. Hepiniz sorumlusunuz… Hepiniz.
Çünkü kafanızı kuma gömüp, sorgulamadınız?
Biliyor musunuz? Kemerler bile zamlanmış! Ama takacak bel kaldıysa.
Nasıl böyle iyi mi?