Bu sorunun cevabını, bende sizin gibi merak ediyorum. Cevabını, hafta sonu hep beraber alacağız.

Kim kazanacak?

Ya da kaybedecek?

Bu anlamda; Cumhuriyet Halk Partisinde Genel Başkanlık seçimleri için Mayıs 2010’ da 33. Kurultayda, Ecevit mavisi gömleği ve şapkası ile yeni ‘Ecevit’ olarak lanse edilip seçilen Kemal Kılıçdaroğlu ile Milletvekili Özgür Özel, Genel Başkanlık için yarışacaklar.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu seçimlere girerken, geçmişte Çatı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu tercihi, Abdullah Gül dirsek temasları, Babacan, Davutoğlu, Akşener ve Karamollaoğlu koalisyon arayışları, CHP’liler tarafından eleştirilirken aynı zamanda ilkeler ve Atatürk’ün felsefesinden uzaklaşma, partiyi daha sağa kaydırma, seçimlerde koalisyon aramak ve yine sağ ve muhafazakar kanattan Milletvekili tercihleri, onun bu seçimlerdeki en büyük handikabı.

Kılıçdaroğlu’nun bu tercihleri ile CHP’ nin, hızla ilkelerden ve değerlerinden uzaklaştığını söylüyorlar.

Özgür Özel ise partiyi daha modern, çağdaş ve paylaşımcı bir akıl ile ileriye taşıyarak, Genel Seçimlerde iktidar olmak için Kurultay’da planlarını ve projelerini açıklayacak.

Hedefim; ‘CHP’nin iktidar olmasıdır’ diyor.

‘Genel Merkezciler’ ile ‘Değişimcilerin’ Kurultayına tanıklık edeceğiz. Tabi bunu da delegeler yapacaklar. Beklenen değişim bakalım nasıl olacak?

Bir tarafta 2010’ da, CHP Genel Başkanı olmasına rağmen seçim kazanamamış Kılıçdaroğlu. Diğer tarafta genç bir aday Özel.

İlginç bir Kurultay bizi bekliyor. Her sonuca açık bir maç gibi! Ev sahibi favori gözükse de, misafir takım bir gol atıp, onun üstüne yatarsa misafir takım da, galibiyetle ayrılır sahadan.

Holding Genel Müdürü, Banka Müdürü, Yönetici, CEO…vs. başarısız olduklarında nasıl değiştiriliyorsa ya da istifa ediyorsa, Kılıçdaroğlu için de bu kadar başarısızlıktan sonra halen daha Genel Başkan olmak istemesi, onun en çok eleştirilen tarafı. Değişim şart diyenler toplumda çok fazla. Ama toplumun talepleri, delegelere nasıl yansır şimdilik bu bilinmiyor?

Birde; Ekrem İmamoğlu faktörü var. Partililer, vatandaşlar, aslında gerçek değişimin İmamoğlu ile olabileceğini söyleyerek; tüm kesimleri kucaklayan, herkes ile barışık ve İstanbul’da ezici bir üstünlükle Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan İmamoğlu’nun, Genel Başkan olmasından yanalar. Bunu da toplum içinde, açık ve net görüyoruz. Ama bu Kurultay’da aday değil.

Ancak tarihe not düşelim.

Siyasette saatlerin ve günlerin önemli olduğunu biliyoruz. Fakat herkesi kucaklayan yine her kesimden oy alan, halkın sevdiği Ekrem İmamoğlu dört buçuk yıl sonra CHP’ nin doğal Cumhurbaşkanı adayıdır.

Yine Genel Seçimlerde seçildiği taktirde, ayrıca CHP Genel Başkanı adayı dır da. Çünkü bu süreç sonunda bu başarı onu doğal olarak, CHP Genel Başkan adayı yapacaktır.

Hafta sonu dar alanda kısa paslaşmalar olacaktır. Ama değişim nasıl olur? Onu yaşayarak öğreneceğiz. Tabi bu da delegelere bağlıdır.

CHP’nin hedefi Mart ayındaki yerel seçimler olsa da, bu günkü konjonktürde nihayi hedefin Genel Seçimlerde partinin göstereceği adayın kazanıp kazanamaması dır. Bugün yeniden aday olan Kemal Kılıçdaroğlu bunu denemiş fakat başaramamıştır. Yarın bu sıfatla da, orada bulunacaktır. Özgür Özel’ de daha yolun başındadır.

O zaman?

Hedef; ‘Genel Seçimlerde’ iktidar olmak ise ceketini çıkarıp, beyaz gömleğinin kollarını sıvayıp, iktidara; ‘Hodri Meydan’ diyen, diyebilecek aday profilidir seçmenin gönlü, isteği ve beklentisi…

O da zaten bellidir.

canemregündem.com