Can Emre
SEÇİMLERDE BİTTİĞİNE GÖRE…
Nerede kalmıştık…
Hayat çok acımasızdır. Bir gecede her şey olabilir. Yaşanabilir ve yer değiştirebilir. Aynen 31 Mart seçimlerinde yaşandığı gibi.
22 yıldır ülkeyi yöneten AKP ve 2018’den itibaren “Partili Başkanlık” diğer adıyla tek adamın iki dudağı arasında gerçekleşen bu model, 1 Nisan şakası ile sabaha uyandı. Çünkü halk adeta üzerindeki ölü toprağını atarak, sisteme hayır dedi. Başka çaresi de kalmamıştı…
Bir halkın ilkeleriyle, değerleriyle, yaşam biçimiyle ve en önemlisi, Atatürk ‘ün bize sağladığı laiklik ile oynayıp, bunun üzerine bir de ekonomik ve sosyal anlamda mültecilerle doldurulan ülkemizin halkı, AKP’ye soğuk duş aldırdı. Doğal bir sonuç. Varlık ve yokluk arasında gidip gelenlerin tercihleri yansıdı sandığa.
2002′ den sonra AKP ilk kez ikinci parti, CHP ise birinci parti oldu. Yerel seçim olmasına rağmen bu seçim genel seçim havasında geçti. Çünkü iktidar tüm Bakanları ile sahadaydı.
Ekonomik anlamda boş tencere ve tava, mülteciler, yüksek enflasyon, fakirlik, yokluk ve yeni Anayasa çalışmaları gibi halk çaresizlik ve yokluk içinde kıvranırken, yine AKP’nin kendi içinde yarattığı Burjuvazinin tavrı, yaşam biçimi, zenginleşerek şımarık ve üstten bakan tavırları da, böylece sandığa yansıdı ve gömüldü.
Halktan kopanlar, gece yatmadan önce manda yoğurdu üzerine kestane balı döküp Medine hurması doğrarken, halk havanın kararmasını bekleyip, utancından çöp tenekelerinden çocukları için eve iki lokma ekmek götürmek için gece sokaklarda sabahlıyordu. Açlık ve yokluk belirleyici oldu.
Manda yoğurduna kestane balı döken ve Medine hurması doğrayanlar. Bin odalı saraylarda oturanlar, ne anlar halkın açlığından yokluğundan? Anlamaz!
Ama halk tüm bunlara cevap verdi, ben açım ve evime ekmek götüremiyorum. Sen ıstakoz yerken ben akşamı bekleyip, çöp tenekelerinden beslenmek istemiyorum dedi. Haklıydılar. Bu kadar uçurum olmamalıydı halk ve AKP Burjuvazisi arasında.
Evet, bu onlar için büyük bir kırılmaydı ve bu kırılma daha da derinleşeceğe benzer. Genel seçimlere dört yıl olmasına rağmen bu ekonomik tablo ve Mehmet Şimşek’in uygulamaları yüksek vergi, düşük ücret içerdiği için Ekim ve Kasım’da bizi büyük sıkıntılar bekliyor diyebilirim.
Ebetteki bu başarıda, CHP’ nin ve adayların nitelikleri, çalışmaları, gösterdikleri performanslar yadsınamaz.
Büyük iş başardılar. Tebrikler.
Ancak; 31 Mart akşamı sandığa yansıyan, bunca yıl görmezden gelinen, yok sayılan, ötekileştirilen halkın çaresizliği ile bin odalı saraylarda oturup, altın kurnalı musluklarda yıkanan, halktan kopuk yaşayanların zenginleşmesi ve halkın fakirleşerek inim inim inlemesi, bu seçimlerde belirleyici oldu.
Ocaklar tütmüyor. Tencereler bomboş. Çarşı pazar ve marketlere girilemiyor. İnsanlar, çocuklar, bebeler aç. Emekli perişan. Halk bezgin. Gençler çaresiz. Tüm bunlar birbiri sıra eklenince halk, partili partisiz AKP’nin politikalarına hayır diyerek, CHP’ye yeşil ışık yakıp onu birinci parti yaptı.
Bandırma’da ise; Dursun Mirza ve Cemal Öztaylan arasında geçen seçim yarışını, büyük farkla CHP adayı Mirza kazandı. Tebrik eder, başarılar dilerim.
Çekişmeli geçti. Söylenen sözler, halka nah yapmalar, üst perdeden konuşmalar ve uçuk vaatler, sandıkta uçup gitti. Bandırma, AKP’nin adayı Öztaylan ‘ın vaatlerine, ‘Hayır’ dedi. Ve tarihin tozlu sayfalarına onu gönderdi.
Yine AKP Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yücel Yılmaz. Çok konuştu. Çok üst perdeden atıp tuttu. Seçildiğinde ve buraya gelip konuşmalarında hep Bandırma için ikircikli konuştu. Şehri ortadan ikiye böldü. Kısacası Bandırma onu sevmedi. Bu seçimde de sevmediğini gösterip, yerine CHP adayı Ahmet Akın’ı seçti. Bu vesileyle kardeşim Ahmet Akın’ı kutlar, çalışmalarında başarılar dilerim.
Bu seçimlerde CHP adına Bandırma’da Mirza, Balıkesir’de Akın’ın kazanması ile halk derin bir nefes aldı.
Siyasi anlamda yıllarca Balıkesir tarafından ötelenen ve görmezden gelinen Bandırma inanıyorum ki, Ahmet Akın ile üzerindeki baskıyı, yok sayılmayı hatta ölü toprağını atarak, daha çağdaş ve yaşanabilir bir şehir olacaktır.
Tarihi bir başarı. Bizim için büyük fırsat ve avantaj olarak şehrimize yansıyacağı inancı taşımaktayım.
Bu seçimlerde Bandırma ve Balıkesir’de CHP’nin ilk defa birlikte kazanması, 1950′ den bu yana gerçekleşen Balıkesir hâkimiyeti de son buldu. Başkan Mirza ve Başkan Akın bu tarihi fırsatı iyi değerlendirip Bandırma’nın önünün açılmasına vesile olacağına inanıyorum.
Elbette Balıkesir siyasi anlamda etkili de olsa, Belediyecilik anlamında bu şansı iyi değerlendirmeliyiz. Bu anlamda her iki Başkan’a büyük görevler düşüyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, sorgusuz sualsiz, haksız ve hukuksuz bir şekilde Cumhuriyet Meydanında bulunan tarihi Ortaokul binamızı zapt etti.
Buradan Büyükşehir Belediye Başkanı kardeşim Ahmet Akın’a sesleniyorum. Bu binayı Bandırma’ya vererek, bu yapının Bandırma Şehir Müzesi olması için adım atması en büyük dileğimdir.
Başkanımızın bunu yapacağına inanıyorum.
Kazanan Türkiye ve şehrim Bandırma olsun. Çünkü yıllardır, ötelenmekten, yok sayılmaktan bıkmıştık. Hele hele İl olursak, kadayıf üstüne kaymak gibi nefis olacaktır.
Sevgi ve saygılarımla.