DOĞRULARI SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, artık gizli saklı hiç bir şey kalmıyor. İnsanların bilgiye ve veriye ulaşması çok kolay. Hatta bu bilgi, bir tık kadar yakınında. İnternet yoluyla, bire bir, yüz yüze bilgi paylaşımı, gizli saklı yapılanları deşifre etmeye yetiyor. Yine insanlar dünyada huzur isterken, rahat ve özgür yaşamak, ekonomik olarak sorun yaşamadan hayatlarını idame ettirme derdinde. Normalde insanoğlu, azla yetinme derdinde iken, bazıları doymak bilmez bir anlayışla, bütün dünyanın malı mülkü benim olsun, ben yöneteyim, güç daima benim elimde, silah olarak kalmalı düşüncesi ile oradan oraya saldırıyor. Dünyayı yönetenlerin sayısı bir elin parmağını geçmeyen “Küresel Baronlar” yine ülkeleri yöneten baronların işlerini takip edenler, zengin iş adamları, şehirlerde burjuvazinin tekelindeki ve yönetimindekiler, ayrıca zenginliğini siyaset, spor, ticaret vb. gibi alanlarda kullanarak güçlerini tüm toplum üzerinde egemen kılma peşinde.
Yani dünya egemen güçlerin kontrolünde.
Siyaseti, sporu, kültürü, cahilliği, ezilmişliği, fakirliği…..vs.vs. kullanarak dizayn etmek isteyenler, toplumun çıkarından daha çok kendi çıkarları için hareket ettiklerinden, yine kendi güçlerini pekiştirerek, daha acımasız, daha gaddar, daha vurdumduymaz olabiliyorlar. Toplum, bugün iki kutuplu bir düzende, geçmişte soğuk savaş döneminde yaşanılan Amerika ve Rusya’ nın çatışması, sözde SSCB’ nin dünyaya “Komünizm” ihraç etmek istediği masalı gibi bugün içi boş olduğu anlaşılan tezler ve ideolojiler, yerini artık başka tezlere ve ideolojilere bıraktığını görmek için kahin olmaya gerek yok..!
Nedir bu tezler derseniz?
Para, rant ve kişisel çıkarlar.
Sonuçta genel geçer dünyada bağlandığı yer; yeşil kağıt yani #dolar.
Dünyayı yönetenler, ülkeleri yönetenler, kentleri ve şehirleri yönetenler para olmadan vadettiklerini gerçekleştirmeleri zor. Kendi ceplerinden harcama yapmayacakları için vatandaştan toplanan vergiler ile bunları gerçekleştiriyorlar.
O nedenle yaşadığımız toplumda bize “güzel günler vadedenlerin” eylem ve söylemleri, bizim için önemli. Halkı için çalışan, mücadele eden, gelecek nesillere yaşanabilecek kentler bırakma adına taş üstüne taş koyanları, çevreye, insana, doğaya ve yaşadığı topluma değer katanları elbetteki hep birlikte alkışlayacağız. Ama haksız zamlar, vergiler, vurdumduymazlık, hoşgörüsüzlük ve iktidara gelirken verilen sözlerin aksine davrananları da eleştireceğiz.
Yani; doğruları söylemeye devam edeceğiz.
Makam kapılarını seçildiğinde söküp atacağını söyleyenleri, çok gördü bu millet! Hiç gerek yok, yapılmış bir şeyi yıkmak, sökmek, atmak iş değil. Mühim olan gönül kapılarını açmaktır. Şimdi yaşadığımız topluma bakalım, dediğim gibi ikiye bölünmüş bir millet, birbirini suçlayan insanlar, rant uğruna gözü dönmüşlük, vurdumduymazlık bizi daha da böleceğini unutmadan, iyi ye iyi, kötü ye kötü, yanlışa yanlış demeye devam edeceğiz.
Her zaman doğrunun peşinde olduk, olmaya da devam edeceğiz. Gerçekler bu dünyada artık sır değil. Çünkü bırakınız İnternet dünyasını, bugün menfaati biten, saf dışı kalan, dışlananlar sizin internetten daha hızlı çalışarak, yapılanları gün yüzüne çıkartmaya yetip artıyor. Deşifre oluyorsunuz. Halk yapılanları, tüm yalınlığı ile kavrıyor ve biliyorken; İki kişinin bildiği sır, sır olarak kalmıyor bugün yaşadığımız toplumda.
Sonuç; çıkar ve rant olunca.
Ne demiş atalarımız; “büyük lokma ye büyük konuşma”
Makamlar, mevkiler, koltuklar, zenginlik, fakirlik gelip geçicidir, mühim olan bu dünyada hoş bir seda bırakabilmek. Rant, çıkar, para denilen kavramlar sona erdiğinde biz burada durduğumuz yerde olacağız…
Ya; siz…?
canemregundem.com