Can Emre
EYY İSTANBUL!
YÜZLEŞ KENDİNLE
EYY İstanbul! Yüzleş Kendinle…
Eyy İstanbul cesaretin yok,
Korkularınla yüzleş…
Kaderin kesiştiği hayatlar,
Hayaller, umutlar ve umutsuzluklar,
İçi başka, dışı başka şehir,
İçindeki umutları alıp,
Onları umutsuzluğa dönüştüren,
Eyy İstanbul,
Merhametinle yüzleş,
Yüzleşmeye cesaretin yok, değil mi?
*
Kirinle, tozunla, pisliğinle,
Merhametsizliğin le, hayatları karartan,
Büyüklüğünle, aslında küçücük kabında yaşayan,
Tek odalı ve tek ocaklı evlerinde ama,
Bir o kadar da bin odalı saraylarınla
Yüzleş Eyy İstanbul…
*
İşe gitmek için sabahın beşinde kalkan,
Ama çalışmaktan sabahın beşinde evine gelen,
Hayalleri uğruna sana yüreğini açan,
Ama senin o yürekleri karartan,
Kabaran denizin, kara bulutların,
Oradan oraya fırlattığın insanların ile,
Yüzleş Eyy İstanbul…
*
Yedi tepeli şehir
Eyy İstanbul,
Zenginliğinle, fakirliğinle,
Dramları içinde barındıran,
İyilerle, kötülerle, namussuzlarla,
Kadıköy’le, Tarlabaşı ile
Gökdelerinle, gecekondularınla,
Lüks villalarınla,
Boğazda pahalı sabah kahvaltıları,
Akşam Yemekleri ile
Ama bir o kadar da,
Utancından yemek için gece yarısı,
Çöp tenekelerinden beslenenlerinle
Yüzleş Eyy İstanbul…
Sana umut olarak gelenlerin
Hayatlarını umutsuzluğa,
Seni umut ile görenlerin hayatlarını,
Paramparça yapan zihniyetinle,
En önemlisi yok ettiğin hayallerle,
Kibrinle,
Acımasızlığınla,
Korkularında,
İnsanı yutan dalgalarında,
Sert rüzgarlarında,
Aşındırdığın,
İnsanların,
Umutlarını,
Geleceklerini,
Alıp götürdüğün,
Eyy İstanbul,
Biliyorum, cesaretin yok,
İçindeki umutları alan,
Yerle yeksan eden,
Ruhunla yüzleş,
Eyy İstanbul,
Sen bu şehirde yaşayanların celladısın…
*
Kendinle yüzleş!
Yüzleş ki,
Pusu kurduğun insanlar,
Kimin kime pusu kurduğunu anlasın.
*
Hayalleri, umutları, yok eden şehir,
Seni hem seviyorum, hem sevmiyorum.
İçimdeki sevdayı yok eden İstanbul,
Kendinle yüzleş,
Yok ettiğin hayallerinle!
Eyy İstanbul…
Yüzleş!
Esen Kalın.