Can Emre
CANLI HAKLARI
Canlı Hakları
#SokakHayvanlarınıkoruyalım
Peter Singer, Avustralyalı filozof ve önde gelen, ‘Hayvan Hakları’ savunucusu. Aynı zamanda Hayvan Özgürleşmesi kitabının yazarı ve hayvan hakları konusunda, dünyada önemli bir isim, bu konuda şöyle diyor: “Bütün Hayvanlar eşittir”
Ne Güzel…
Ayrımcısız, yani tüm dünya hayvanlarını kapsayan, bir düşünce.
Yine, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen ‘İnsan Hakları Bildirgesinde’; tüm canlılar eşit yaşam hakkına sahiptir. Dili, dini, rengi, cinsiyeti, etnik kökeni, ekonomik durumu, kültürü, eğitimi, ne olursa olsun, eşit düşünce ve ifade özgürlüğüne, ayrımcılığa uğramadan yaşamaya, insanlık ailesinin bir parçası olarak bu dünyada, yaşama hakkına sahiptir…
Ne Güzel…
Ayrımcısız, yani tüm dünya insanlarını kapsayan bir düşünce.
Ama öyle mi?
Hem hayvan hakları, hem de insan hakları konusunda?
Sizce?
Peter Singer, Hayvan Özgürleşmesi kitabında; Öncelikler konusunda şöyle diyor. ”Kamuoyunda, hayvanlara karşı ilgi yaratmayı güçleştiren, sorunlar arasında en güç olanı belki de, <Önce İnsan gelir> ve ‘Hayvanlarla’ ilgili herhangi bir sorun ciddi bir ahlaksal ve siyasal sorun olarak, insanlarla ilgili bir sorunla kıyaslanamaz” varsayımı…
Halen daha, dünyada güçlü sömürgecilik damarının olduğu toplumda, Amerika ve Avrupa’da Siyah-Beyaz ayrımının yapıldığı düşünülürse, bugün de ‘Canlı Türü’ konusunda ayrımcılık yapılıyor.
Yapılmıyor mu? Yani biz aslında “Türcülük” yapıyoruz sınıflandırıyoruz.
Hayvanların dilleri yok konuşamıyor, hatta “Oy hakları” yok. Şayet bunlar olsaydı, nasıl olurdu? Diye düşünmüyor değilim. Ama insanoğlu maalesef bencil bir yapı, önce ‘Ben’ diyor; ‘Canlı Haklarını’ unuturcasına…
Bir yudum su, bir kap yemek, sıcak bir yuva, sevgi dolu bir kucak ve yaşam. Düşünün bu saydıklarım #sokak hayvanları için değil, tüm dünyada yaşayan “Türler” için geçerli.
Şimdi, Sonbahar ve ardından Kış. Nasıl Belediyeler, soğuk ve yağmurda-karda ve kışta, evsizler için ellerinden geleni yapıyorsa, sadece insanların hayvanları sevmesinden öte Devlet, Belediyeler, Kurumlar…vs. bir şey yapmalılar. Yapıyorlar, elbette ama yetersiz…
Şimdi insan olarak, yağmurda, soğukta, kar ve kışta dışarda kalamıyorsan, hastalanıyorsan #sokak hayvanları da öyle. Önce vicdanınla düşün. Gerek Peter Singer’in ortaya koyduğu Canlı Hakları kavramı, gerekse Birleşmiş Milletlerin Canlı Hakları kavramı hiç farketmez. Dünyada ‘Canlı Hakları’ varsa, #sokakhayvanlarının da vardır. Ayrımcılık yapmadan.
O zaman düşün, insan olarak değil de, başka bir ‘TÜR’ olarak dünya gelseydin. Bunu seçme hakkına, sahip değilsin çünkü. Konuşma yeteneğin olmasaydı. Onlar gibi, sokaklara terk edilseydin, yağmurda ve soğukta sığınacak yer arasaydın. Yavruların varsa, onları beslemek için çırpınıp duracaktın. Ha insan, ha hayvan yani, hepimiz bu dünyada ‘Canlıyız’.
Diyebilirsiniz; ekonomik zorluklar, çaresizlikler, zamlar, hayat kaygısı…vs. bizde de yok. Haklısın. Ama kalbinde ‘SEVGİ’ demi yok, be kardeşim. Sevgi…
Canlı Hakları, sadece seni değil, dilsiz dostlarımızı da kapsıyor. Unutma, bu dünyada sadece biz yokuz. Tüm canlılar ile birlikte yaşıyoruz.
O zaman; #Sokakhayvanlarını koruyalım. Onları yaşatalım. Bir elin parmakları gibi değil, onlarca hatta yüzlerce elin parmakları gibi dilsiz dostlarımıza, sahip çıkalım.
Ben varım. Ya siz…
Onlara; gereken şefkati gösteren, bakan, doyuran, dostlara da selam olsun.
Esen Kalın…
canemregundem.com
Bu da bizim küçük Hera ‘mız.