Beşiktaş-Galatasaray-Fenerbahçe

Artık, Süper Lig’de şampiyon belli oluyor. Son yıllarda, böyle bir finiş görülmedi, yaşanmadı. 3 Büyükler; Beşiktaş-Galatasaray ve Fenerbahçe son haftaya ‘Şampiyonluk’ iddiasıyla girerken, aslında; yine bu 3 Büyük takım, adeta ‘Şampiyonluğu’ altın tepsi içinde birbirlerine armağan ettiler.

Ben istemiyorum, sen ol! Yok, yok bende istemiyorum, sen ol gibi!

Şimdi son hafta, düğüm çözülecek. Ama gelin görün bu düğümü, ‘İskender kılıcı ile’ bile çözemeyecek cinsten. Hesaplar, kitaplar, averajlar, puan durumları vs. şimdi hepsi masa üstünde…

Cumartesi günü, şampiyon adayı takımlar sahaya çıkarken; Beşiktaş ’81 puan’, Galatasaray ’81’ puan ve Fenerbahçe ’79’ puan ile sıralanırken, Beşiktaş’ın gol averajı ile puan durumundaki yeri; maçlar oynanmadan avantajlı görünüyor olması, ‘Şampiyonluk’ havası içindeki takımlarda, baskıya neden olur unutulmasın…

Yine yıllar önce; Beşiktaş ve Galatasaray’ın yaşadıkları daha tazeliğini koruyor. 1993’te Galatasaray-Ankaragücü maçı; şampiyon olabilmek için, Beşiktaş’tan 3 tane daha fazla, gole ihtiyacı olan Galatasaray’ın, Ankaragücü’nü 8-0 yenmesi, Zalad olayı. Yine Beşiktaş’ın 86-87 sezonunda; İnönü’de Denizlispor ile 1-1 berabere kalması, bunun gibi bir çok maç.

Yine Fenerbahçe’nin, 14 Mayıs 2006′ da yaşadığı Denizli faciası, ardından Kadıköy’de 12 Mayıs 2012’de Galatasaray ile 0-0 berabere kalarak, Galatasaray’ın Kadıköy’de kupa kaldırması, hafızalarımızda tazeliğini koruyor. O nedenle futbol; sahada, çimde mücadele bitmeden, sonucu kestirilemeyen bir oyun.

Beşiktaş

Bu hafta Beşiktaş, evinde Karagümrük’e 2-1 yenilerek, büyük bir avantajı elinin tersiyle itti. Adeta şampiyonluğu, son haftaya bırakmasına rağmen, moral-motivasyon olarak ta, yıprandı.

Maç sonunda BJK. Teknik Direktörü Sergen Yalçın; ‘Üzgünüz, maçı kazanmalıydık. İşimiz son haftaya kaldı. İnşallah kazanırız’ dedi. İnşallah-maşallah ile olacaksa? Zor. Karagümrük’ü evinde yenmeliydin.

Şimdi küme düşme tehlikesi bulunmayan, Göztepe ile İzmir’de oynayacaklar. Kolay bir maç değil. Aynı zamanda bu maçta, Beşiktaş’ın Karagümrük maçı ile avantajını yitirmesinin, handikaplarını görebiliriz.

Beşiktaş, bana göre favori değil. Çünkü kafalar halen daha, Vadofon’da kaybetmenin üzüntüsünde olacaklar. Ya olmazsa? Dedikleri müddetçe, oyun sıkışacak, telaşe artacak, kulaklar Fenerbahçe ve Galatasaray maçında olacak.

Oradan erken gelecek gol/goller, Beşiktaş’ın oyun ritmini, bozacağı için iki farklı gol avantajı da, oyunun gidişatını, gol gelmeyince kitleyerek, Beşiktaş’ın aleyhine olacaktır.

Hatta son haftaya kadar; şampiyonluk şansı açısından, yüzüp yüzüp kuyruğuna gelip, Karagümrük mağlubiyeti ile avantajını kaybetmesinin ardından, Galatasaray ve Fenerbahçe ile çekişmesi, her ihtimalde, Beşiktaş’ın oyun yapısına, kurgusuna yansıyacaktır. Birde moraller bozuk ve kafalar karışık ise.

Bu şartlarda, favori Beşiktaş değil. Karagümrük maçında yıprandılar, ağır darbe aldılar. İzmir’de Kazanabilir mi? Kazanabilir. Üç ihtimalli bir maç. Bana göre beraberlik ağır basıyor. Şampiyonluk için futbolcular, varlarını yoklarını, ortaya koyacak olmasına rağmen, kısır sonuçlu bir maç olur diye, düşünüyorum.

Üç ihtimalli bir maç; öncelikle beraberlik diyorum. Gol için yüklenen Beşiktaş olacaktır. Ama Göztepe’de buna karşılık verecektir. Ünal Karaman’ın açıklamalarını dinledim, ‘en iyi kadro ve oyunumuzu sahaya yansıtacağız’ dedi. Galibiyet açısından önce Beşiktaş, daha sonra Göztepe derim. Tabi şans faktörü de önemli.

Birde İstanbul ve Kayseri’den erken gelen gol haberi olursa; Beşiktaş adına bu maç çok zor olacaktır diye düşünüyorum. Şampiyonluk avantajı Vodafon Parkta ellerinden kayıp gitti çünkü.

Fenerbahçe

Fenerbahçe evinde, Sivasspor’a 2-1 mağlup olurken,  FB. Teknik Sorumlu Emre Belezoğlu; ‘Çok üzgünüm, bize yakışmadı, iyi oynayamadık, şansımız kaybettik, ama mücadelemiz devam edecek’ dedi.

Mücadele dediği, Kayserispor maçıydı. Evinde Sivasspor’u yenemeyen moral-motivasyon olarak dip yapmış Fenerbahçe, burada nasıl kazanacak?

Ayrıca Sivasspor maçında, galip gelen taraf olsaydı, bu günkü durumda Şampiyonluğun bir numaralı adayıydı. Kayserispor maçı o zaman, daha başka geçecekti. Fakat, Fenerbahçe yine altın tepsi içinde, avantajı Galatasaray’a sundu.

Kaldı ki, deplasmanda oynayacağı Kayserispor maçı, zor bir maç olacak. Kayserispor ‘da sınır da. Bu moral ve motivasyonda, yıllar önce Denizlispor ve Galatasaray maçlarında kaçan şampiyonluğun, handikabı ile maça çıkacaklar.

Yine favorisi olmayan bir maç. Üç ihtimalli. Yine bu maçta beraberlik ağır basıyor. Her şeye rağmen, kazanmak isteyen Fenerbahçe olacağı için bu maçta da, kısır gollü galibiyet olur diye düşünüyorum. Her iki takımda temkinli olacaktır.

Ayrıca, son Sivasspor maçında gördük. Fenerbahçe, sahada yürüyor. Bel bağlanan Mesut Özil, varlarla yoklar arasında. Bu maçta, Mesut Özil avantaj değil. İnşallah olsun, derim. Avantaj olacağı maç; Sivas maçıydı. O da, klasını ortaya koyamadı. Bence soru işareti? Çok güçlenmesi gerekir. Çok çalışması ve sezona iyi hazırlanmalı. O taktirde faydalı olur Fenerbahçe’ye. Bu haliyle değil!

Yine Fenerbahçe, evinde Sivasspor’a kaybederek, hem şampiyonluğu, hemde Emre Belezoğlu ve Başkan Ali Koç, taraftarın kendilerine sundukları, opsiyonu da kaybettiler.  Fenerbahçe adına, büyük bir handikaptır. İsteksizlik, amaçsızlık ve hedefsizlik yönetim ve teknik heyeti zorlayacaktır. Taşlar yerinden oynayabilir.

Fenerbahçe ‘li olarak; gönlüm Fenerbahçe’nin ‘Şampiyon’ olmasını ister. Fakat, görünen köy kılavuz istemez. Para harca, transfer yap, son maçlarda şampiyonluğu kaçır. Aslında Fenerbahçe’nin durumu, bu anlamda bir ‘vaka dır’. İncelenmelidir, psikolojik anlamda. Neden böyle? Niçin son haftada gelip, şampiyonluğu ezeli rakiplerimize veriyoruz?

Galatasaray

Haftaya; Beşiktaş (81)  ve Fenerbahçe’nin (79)  ardından üçüncü sıradan başlayan Galatasaray (78)  deplasmanda, Denizlispor’u 4-1’lik sonuç ile geçerken, üçüncü sırada ve şampiyonluk şansı, Beşiktaş ve Fenerbahçe’ye oranla, zor olmasının yanında, rakiplerinin yenilmesiyle birlikte; kendisini birden bire, şampiyon adayı olarak buldu.

Rakipleri, Galatasaray’a yine altın tepsi içinde, son haftada şampiyonluk kupasının kulpunu uzattılar.

Maç sonunda, GS. Teknik Direktörü Fatih Terim; ‘Mutlu olduklarını, avantajın kendilerine geçtiğini ve bu sonuçla haftaya evimizde, Malatyaspor’u yenerek, şampiyon olacağız derken, adeta yeniden doğduklarını açıklıyordu. Moral ve motivasyon olarak ta, rakiplerine göre avantalı ve evlerinde oynayacakları için kupayı kaldıracaklarını’ söylüyordu.

Galatasaray’ ın evinde Malatyaspor’u, bu moral-motivasyon ve takım-taraftar bütünlüğü ile yeneceğini düşünüyorum. Bu maçta favori, evinde oynayan Galatasaray.

Ayrıca; Beşiktaş ile aynı puana fakat eksi 2 averaja sahip olması; yıllarca böyle maçları oynamış, Fatih Terim için sorun olmayacağını zannediyorum. Zaten Fatih Terim, bu sezon ilk defa takımı dün kampa alarak, bu maçı ne kadar önemsediğini ortaya koydu.

Ayrıca; hem Beşiktaş hemde Fenerbahçe puan olarak üçüncü sırada bulunan Galatasaray’a hem hayat öpücüğü hemde şampiyonluk şansı vererek, kendi ayaklarına sıktılar. Galatasaray’ın bunu avantaja dönüştüreceğini düşünüyorum. Banko Galatasaray diyorum. Berberlik yada mağlubiyet sürpriz olur.

Sonuç olarak;

Evet maçlar oynanmadan, 90 dakika sonunda, maçın bitiş düdüğü çalmadan, şampiyon belli olmuyor. Elbette ki Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’ nin şampiyon olmaları doğal bir sonuç.

Ancak, son haftaya girilirken durumları da ortada, takımların. Beşiktaş ve Fenerbahçe ‘Şampiyon’ olabilmek için büyük bir avantajı ellerinin tersiyle ittiler. Yarışa Galatasaray’ı da dahil ederek, son haftaya girilirken; deplasmanda oynayan Beşiktaş ve Fenerbahçe, evinde oynayan Galatasaray’a göre daha dezavantajlı görülüyor.

Galatasaray; geçen yıllarda, Fenerbahçe’nin Denizli ve kendisiyle Kadıköy’de oynadığı maçlarda yaşadığı anormallikleri yaşar mı?

Yaşayabilir?

Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin şampiyon olması için mutlak galip gelmesi gerekirken, rakipleri mağlup olacak;  Galatasaray ise Beşiktaş’a göre Malatya maçını farklı kazanması gerekecek, kupayı kaldırması için.

Bu tahmin ve öngörüler, 3 Büyüklerin son oynadıkları maça göre yapılmış olup, 90 dakika bitmeden kimse bir şey söyleyemez. Şimdi biz analizimizi yaparak, Cumartesi’yi bekleyeceğiz.

Tarafsız ve objektif olarak düşündüğümde ben; favori olarak Galatasaray’ı görüyorum. Daha sonra Beşiktaş. Ve Fenerbahçe geçmişte yaşadığı şampiyonluk deformasyonlarını düşününce, bunun kırılması için Kayseri’de mutlak kazanması gerekir ki, Beşiktaş ve Galatasaray’ın mağlup olmasını beklesin.

Nasreddin Hoca’ nın göle maya çalması gibi.

Ya tutarsa?

Tutmuş mu? Yok…

Beşiktaş yada Galatasaray’ın birinciliği ve ikinciliği paylaştığı bir ortamda Fenerbahçe ligi 3. olarak bitirirse Şampiyonlar Ligine gitme şansını da kaybedecek. İşte o zaman Başkan Ali Koç ve Emre Belezoğlu için zor bir süreç başlar.

Kazanan centilmenlik, spor ve taraftar olsun.

Kim şampiyon olursa, onu da şimdiden tebrik ederim.

Covid-19 ile yaşanan taraftarsız maçlar, yavan yenilen kuru ekmek gibiydi.

Fenerbahçe şampiyon olur mu?

İşte o zaman,

Yıllarca son dakikalarda kaybedilen şampiyonluğun, şansı kırılır.

Kadıköy adeta tutuşur, alev alır…

Bekleyip göreceğiz.

Yok, Zalad’ lı yıllar geride kaldı artık!

canemregundem.com.spor