Can EMRE
ORTA YAŞLI KADIN
Kadın…
İstanbul’un en gözde mekanından çıkarken gözleri sağa sola bakarak sanki birilerini, arıyor gibiydi. Alımlı bir kadından öte ben bu dünyadan değilim, mesajını veriyordu.
Nasıl bir dünya?
Orta yaşlı şık giyimli alımlı kıyafeti, takıları ve çantası uyumlu hatta bir örnek, versaca gözlükleri ile gözlüklerin arkasından çevreye bakarken, bu dünya da yaşamıyor gibiydi. Etrafı keserken güzelliğini lavanta tarlası gibi coğrafyaya saçarken, fuları aynen lavanta tarlasını andıran renk cümbüşüyle harmanlanmış, kıyafeti ile bir bütünlük oluşturmuştu.
Hele elindeki tek taş yüzüğünü zor taşıyor gibiydi, park halindeki arabasını vale getirirken. Dünya ya değil sanki evrene poz verir gibiydi. Etrafa bakıp BMV marka cipine binmek için ilerlerken, boynundaki fuları ve dolce gabbana pantolonunun paçaları rüzgarda savrulurken, sanki bu dünya ya ait değilmiş gibi sağına ve soluna bakarak, rolex marka saatine bakıp kapıyı açan valeye teşekkür eder gibi elini uzatarak, avucunun içinden yüz dolar bahşiş bırakarak aracına bindi Orta Yaşlı kadın.
Bu dünyaya ait değil gibiydi. Hani güzeldi de. Yolculuğa bu hava ile başladı. Yolculuğu biraz uzundu.
Gaza bastı Orta Yaşlı alımlı kadın. Hafif yağmurda yağmaya başlamış, yavaş yavaş bulutlar şehri ıslatırlar, Orta Yaşlı kadının arabasının camlarına göz yaşı gibi saplanıyordu damlalar. Gaza bastı, güvenli arabasının pedalına yüklendi. Akşam 18.00 haberlerinde Son Dakika haberinde şöyle diyordu.
Tanınmış, zengin, ….sülalesinin tek varisi…. kaygan yolda, direksiyon hakimiyetini kaybedip takla atarak, vefat etti. Yıldızlara yolculuğa başladı.Evet bu gün gördüğüm, Orta Yaşlı bayan bu dünya ya ait değildi.
Sabah ait olmadığı gibi dünyaya. Kader, sizin içinizdedir.
Sizin komutlarınıza uymaz. Bu dünya da olupta, bu dünya da değilmiş gibi bulutlarda yaşayanlarda, elbetteki gidecek bir gün yıldızlara!