Can Emre
CHP’DE DEVRİM YAŞANDI
CHP Kurultayında Devrim Yaşandı
38. Kurultayda ikinci tur seçimlerinde, 812 oy ile Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlık koltuğuna oturan, açık ara ile Özgür Özel oldu. Hatta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Merkezin, tüm baskılarına rağmen.
Yine CHP tarihinde bir ilk yaşanarak, seçimlerde yani Kurultay’da Genel Başkan değişikliği yaşandı. Bu çok önemliydi. Adeta partide ‘Devrim’ yaşandı.
Beklenen Kılıçdaroğlu’nun galibiyeti olsa da, değişimin mimari Ekrem İmamoğlu ve onu destekleyerek CHP Genel Başkanlığına aday olan Özgür Özel ve arkadaşlarının değişim talebi, aslında CHP’li vatandaşların değişim talebi ile gece geç saatlerde, partide vücut buldu.
Dün gece yaşanan aslında statükoya ve baskıya hatta Genel Başkanın tek adamlık yönetimine karşı bir tepkiydi. Kimin tepkisiydi? Halkın tepkisi.
Şimdi bu değişimin devamı çok önemlidir. Çünkü yaşadığımız konjonktürde ülkemizin; siyasi, sosyal, ekonomik anlamda gerileyen istikrarı ile birlikte, insan hak ve özgürlüklerinin yeniden kazanılması, laikliğin perçinlenmesi ve partinin yeniden Atatürk İlke ve normlarına dönme adına bu değişim, önemlidir.
Özellikle ‘delege’ seçimi sorunsalı kesin olarak çözülmelidir.
Yine yerel seçimlerde, mahalle delegelerinin belirlenmesinde, mevcut Belediye Başkanı, İlçe Başkanı ve adayları, parti ileri gelenleri, kendisine parti ombudsmanı olarak görenlerin dizayn ettiği delege ve parti İlçe Teşkilatı değil, İlçede mevcut CHP’li üyelerin ortaklaşa konsensüsü ile seçimlerin yapılması, yine İl-İlçe ve Belediye Başkan adaylarının seçimler öncesi, ön seçim ile tüm partililerin ortaklaşa konsensüsü ile olmalıdır.
Çünkü devir iletişim ve teknoloji devridir. Bu sorun elektronik katılım ile tüm partililerin onay mekanizmasına katılması ile aşılabilir. Yani elektronik oylama.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun en çok eleştirilen yani; Atatürk İlkelerinden uzaklaşarak, muhafazakar yapı ile dirsek temaslarıydı. Şimdi Özgür Özel ile başlayan değişim bunun da önünü kapatacaktır. Hatta kapatmalıdır.
Aynı zamanda; devrimci yapıyı benimsemiş, Atatürk’ün felsefesini içselleştirmiş, partinin geleneklerine uyan, nitelikli ve halkı kucaklayabilecek, saygın ve hoşgörü sahibi, ekip ruhu ile çalışabilecek yönetimlerin oluşturulması, değişimin tabandan tavana ya da tavandan tabana şeffaflık, ilke sellik ve kendi geleceği adına değil, CHP adına onun iktidarı için çalışacak, özellikle gençlerin yer aldığı bir yapı olmalıdır.
CHP, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşında bağımsızlık ve özgürlük uğruna kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetinin sonradan CHP olarak vücut bulmuş halidir. O nedenle Atatürk, CHP’nin misyonu ve kurucusu olduğu için tabandan tavana bu ilkelere dönülmelidir.
Sonuç olarak; evvelki gün yazdığım ‘CHP’ de Genel Başkan Kim Olur’ yazımda belirttiğim gibi bu seçimin gerçek kazananı, Ekrem İmamoğlu’dur. Onun değişim talebi, akşam gerçek oldu. Destek veren Özgür Özel’de Genel Başkan.
Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu yerine Ekrem İmamoğlu olsaydı nasıl olurdu? Sorusu akıllara geliyor.
Dün gece CHP Kurultayında yaşanan ‘Devrim’ devam edecektir.
Değişim başladı.
Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı.
O nedenle; eski, denenmiş, yıpranmış, ilkelerden uzaklaşmış, halktan kopmuş adaylar değil, halkı kucaklayan ve ilkesel anlamda Atatürk’ün misyonuna sahip çıkacak, gerçek devrimciler ile başarı yakalanacaktır.
Kendi ikballeri için değil ait oldukları, CHP’ nin misyonu ve onun iktidarı için çalışacak nitelikli ve bu ruha uygun adaylarla başarı yakalanacaktır.
Değişim yeni bir rüzgar olarak, yakında ülkede hissedileceğini inanıyorum. Bunun önünde kimse duramadı ve öyle oldu.
Bu seçim ve tercih; Ülke adına, CHP adına ve demokrasi adına önemliydi. Bu da gerçekleşti.
Şimdi sıra partinin özüne, felsefesine, ilkelerine dönülmelidir. Statükonun son bulması önemliydi bu gerçekleşti. Ülkenin sorunları büyüktür. Şimdi bu soruna odaklanmalı ve heyecanını yitiren partililer yeniden bu konsensüse ortak olmalıdır.
Birleşmek, birleşmek ve yine birleşmek CHP’ de gerçek vizyon olmalıdır.