Can Emre
“VELİNA”
BU ÜLKEDE BİR ŞEY NASIL GİZLENİR?
Velina ile…
Velina?
Bu gün Türkiye’de yaşananlara, olup bitenlere tanık olanlar, yine ülkenin iktidar eliyle yabancılaştırılarak, özelleştirilen ve satılan, yüz yıllık kurumlarının emperyalizmin eline geçmesinden sonra el değiştiren, gazete ve televizyonlar ile mağdur olan yüzlerce emekçi ve ailenin yanında, ciddi bir sansür içindeyiz.
Yine bu ortamda, kendi sınıfını yaratarak zenginleşenler ile sınıf dışında kalarak fakirleşen ve kölelik düzenine mahkum olan, içinden çıkılmaz durumdaki hayatlar, acımasızca çarkın içinde, paramparça olmakta!
Bir yanda yıkım ve işsizlik, diğer yanda, zenginlik ve sömürü…
İktidar ile el değiştiren, gazeteler, televizyonlar, hatta ajans ve dergiler, bu anlamda yine iktidarın dalkavuğunu yaparak yaşananları, yapılanları, ört bas etmek için, her konuda sansür uygularken; iktidar yanlıları, satın aldıkları medya araçları ile iktidarın yanlışlıklarını, talan düzenini, rantları, gizlemek, örtbas etmek için, konuları ve gündemi, başka yere çevirip, aslında yağma ve talanı örtmek, gizlemek, kapatmak için büyük bir çaba içindeler…
Neden sansür?
Aslında bu olay, bugüne has bir durum değil. Her dönem konjonktür fark etmeksizin, yapılan talan ve yağmayı, yöneticilerin uygulamaya koyduğu, baskı, sindirme, korkutma olaylarını örtbas ederek, konuşulmasını istemediği durumları ortadan kaldırma işlemidir, sansür…
Bugün olayları “örtbas” etmek için kullanılan, gizlemek, karartmak ve örtmek anlamında kullandığımız ve aklımıza hemen, kalın kartonlar, kumaşlar, ağır boyalı tablolar gelir.
Ama bunun yanında, daha eski dönemlerde kullanılan Velina gelmez…
Nedir Velina?
İtalyan yazar Umberto Eco, Düşman Yaratmak kitabında, Velina’dan bahsediyor.
VELİNA, İtalyancada pelür kağıt anlamına geliyormuş…
İtalya’da faşist iktidar döneminde Kültür Bakanlığı, gazetelerin yayınlamasını istemediği bölümleri ‘Velina’ ile işaretleyerek, yani pelür kağıtla, sansürleme, üstünü örtme işini gerçekleştirirmiş…
Alt tarafı “velina” üst tarafı pelür kağıdı…
Dersiniz; Ama öyle değil…
Kendi ince, hassas, zar gibi, her an kopabilir hüviyette ama işlevi, çok büyük…
Sansür…
Yine Umberto Eco bu konuda, ‘bir şeyi gizlemek istediğinizde bambaşka şeylerden, farklı olaylar yaratıp, yepyeni bir gündem oluşturur, daha sonra oluşturulan bu suni gündem ile insanlar sağa, sola bakarken, asıl gündemi unutarak, olayları geçiştirip, kimsenin fark etmesine müsaade etmezsiniz’ yorumunu da yaparak;
Aslında sansürün işleme mekanizmasınıda, açığa çıkarıyordu…
Günümüzde öyle değil mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan siyasi, sosyal ve ekonomik olarak kaos yaşarken, bir anda gündemi değiştirip, ‘Lozan-İnönü’ gibi kavramları ortaya atıp tartışma yaratmıyor muydu?
Geçmişte, İtalya’da Faşist Lider Franko ’nun Velina, yanı gazetelerin istenmeyen yerlerini, pelür kağıt ile örterek, okuyucuların nerelere pelür kağıt koydular diye, incelemesi ile birlikte, önemli haberleri atladıkları, hatta ıskaladıkları ‘Velina’ döneminden, bugün iktidarın baskısı ile daha sarih bir şekilde el değiştiren, medya kuruluşları, eski gazeteler gibi, bazı bölümleri değil, bugün tümden sansür uygulaması içindeyiz…
Nereden nereye?
İtalya’da faşizmde, pelür kağıt “Velina” kullanılarak, istenmeyen haberlerin üstleri örtülürken, bugün bizde, gazeteler tümden imha edilerek, yandaşların elinde, kese kağıdı durumunda cam silme işlevi gören, adeta paçavra niteliğinde, “Velina” durumda..!
İtalyan faşist Hükümetinin Velina’sı varsa, bizimde Yeni Türkiye jargonu ile ortaya çıkan bir değil, birden fazla Velina’ larımız var…
Nedir bu Velina’lar?
Manipülasyon, kargaşa, gürültü, yeni Osmanlıcılık, Arapça kursları, İmam Hatipler, Diyanet İşleri, İmamlarımız, Fetö….vb… gibi bugün bizde, İtalya’da faşist dönemde kullanılan ‘Velina’ yerine kullanılan argümanlar….!
Onlarda bir tane, bizde istemediğin kadar…
Hayırlı Velina’ lar…..
Aman.!
Dikkat edin yırtılmasın…!
Eyvah, yırtıldı galiba!
canemregundem.com