22 Kasım 2015
Can Emre
BANDIRMA VE “KAPİTALİZM CELLATLARI”
Kapitalizm…
Daha önce 1/100000’lik planlar ile bu gün ise hemen burnumuzun dibine, Termik Santral yapılması çalışmaları ile karşı karşıya olduğumuz bir dönemde, ‘Sömürgecilik ve Kapitalizm’ dünyasının oyuncuları maalesef acımasızca hareket ederek doğayı, insanları ve diğer canlıları yok etmek için el birliği ile üzerimize çullanmaktadırlar.
Nasıl bir acımasızlıktır?
Nasıl bir vicdandır?
Nasıl bir inançtır? Anlamış değilim.
Nasıl kandırıldınız?
Gözleriniz kör oldu görmüyor, duymuyor ve okumuyorsunuz?
Doğayı, canlıları ve tüm insanlığı siz yaratmışınızda, ancak tek söz sahibi sizmişsiniz gibi hareket ederek;
Sömürü düzeninin maşası olabiliyor, bu bölgede tarımı, hayvancılığı, çiftçiliği, balıkçılığı, verimli tarım topraklarını bitirecek eylemlerin içinde olabiliyorsunuz?
Deniziyle, havasıyla, suyuyla, toprağıyla, ekili sulak alanlarıyla, kuş göç yollarıyla ve verimli topraklarıyla, hatta turizmi ile adeta cennet olan bir bölgeyi, hangi akıl, hangi zihniyet ve hangi vicdan ile biz insanların olmayan, gelecek nesillere kalacak topraklar üzerine hüküm verebiliyorsunuz?
Balıkesir Bölgesinin yani, Güney Marmara’nın bu bölgesini Sanayi Bölgesi, diğer Ege’ye dahil olan bölümünü Turizm Bölgesi ilan ederken yaşayan halklara, tarımla, ticaretle, toprakla, çiftçilikle, balıkçılıkla, hayvancılıkla uğraşanlara sordunuz mu?
Tabii ki sormadınız.
Önce ülkede tarımı, hayvancılığı, çiftçiliği, ekip biçmeyi, balıkçılığı, küçük sanatkarları ve küçük üreticileri bitir, yaptıkları ve ürettikleri para etmesin, sonra onları göçe zorla, yerli üretimi sıfırla, öz sermayeyi dağıt, tarlaları ellerinden al, daha sonra bu topraklara istihdam adı altında yabancı sermayeyi, çok uluslu güçleri sok, sonrada istihdam masalını anlat dur.
Aynen; siz bunları yaptınız ve yapıyorsunuz.
Siz Kapitalist dünyanın cellâtlarısınız.
Acımasız ve vicdansız.
Bu güzel bölgenin Güney Marmara’nın, Bandırma’dan Çanakkale’ye uzanan verimli toprakların elden çıkarılmasına, bu bölgenin Sanayi Bölgesi ilan edilmesine ve bu bölgeye Tersaneleri, Kimya Tesislerini, Petrol Tesislerini, Ağır Sanayi Tesislerini getirerek doğayı, denizi, ormanları, toprakları, havayı ve insanları zehirleneceksiniz.
Gelişmişlik, modernlik, çağı yakalamak, istihdam, zenginleşme bunlar güzel sözler. Fakat Güney Marmara, Bandırma-Çanakkale arası düşünülen, Sanayi Bölgesi oluşumu, bu bölgenin ölümü demek.
Sanayi Bölgesinde kullanılacak enerji için Şirinçavuşta yapılması düşünülen Termik Santral harici, tahmini olarak 2 veya 3 tane daha yapımı Sanayi Bölgesinde planlanmaktadır.
Bu bölgeyi verimli topraklarını sanayi bölgesi ilan eden zihniyet ve kafalar, ucuz ulaşım, ucuz istihdam ve ucuz maliyetleri düşünerek seçmişlerdir. Balıkesir’e yapılan lojistik köy, demiryolu hattı, denizyolu ulaşımı gibi etkenler bölgeyi cazip kılarken, gelecek fabrikalar, yapılacak santraller bölgeyi de yaşanmaz kılacaktır.
5000 kişiye istihdam sağlamak mı beceri, yoksa bölgede yaşayan 500-600 Bin kişiyi sağlıklı, sorunsuz ve mutlu yaşatmak mı?
Bu bölgeye sanayi geldiğinde, onunla birlikte santraller geldiğinde, bunu alkışlayanlar, onaylayanlar maalesef bu bölge yaşanmaz olacak, öleceksiniz. Çocuklarınız, torunlarınız sakat doğacak ama kaçacak, gidecek yeriniz olmayacak.
Bandırma deniziyle, doğasıyla, Kapıdağ Yarımadasıyla, Manastır, Daskleion ve Kyzikos Antik Kentleri ile Edincik’in tarihi evleri, Erdek, Ocaklar ve Avşa’nın turizm değerleri, Bandırma’nın tarihsel, kültürsel dokusu, insanlarının bilgisi, modernizesi ve halkı ile bence, Kültür Turizmi olgusuna aday şehirdir.
Bu şehir Kültür Turizmine adaydır. O nedenle bırakın kararı siyasetçiler değil, Bandırma versin. Halk versin.
Sanayi şehri olmasını isteyenlere inat, ben bacasız sanayiden yanayım. Sanayi, istihdam, yatırım, iş gücü bunların karşısında değilim, ama Bandırma özelinde yapılacak ve insanlarımızın yaşam kalitesini düşürecek plansız sanayi olgusuna karşıyım. Bölgenin talanına, yozlaşmasına, havasının ve suyunun hatta denizinin bozulmasına ve bölgenin yaşanmaz olmasına karşıyım.
O nedenle; Bandırma’nın gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha temiz ve daha gelişmiş bir kent olarak bırakılması için Sanayi Şehri olgusunu şiddetle reddediyorum.
Gelecek nesillere yaşanabilir bir Bandırma bırakalım. Bırakalım ki bizi sevsinler, övsünler ve bize teşekkür etsinler.
Tek amacımız bu olmalı.
Ama siz nasıl anılmak istersiniz, o size kalmış…!
canemregündem.com