03 Şubat 2016
Can Emre
HOLLANDA’YA GİDEMEDİM DİYE ÜZÜLMEYİN
Papatya falı açılıyordu, olacak mı? Olmayacak mı? 1/100000 planlar, uzadı mı? Yoksa kısaldı mı? Sanayi gelecek mi? Gelmeyecek mi? Bölgemiz ne olacak? Falan, filan…..
Merakla beklenen film vizyona giriyor, Rotterdam ’a kavuşacağız. Balıkesir ve Bandırma Belediye Başkanları Hollanda’da incelemeler yapıp, iyi niyet anlaşması imzaladılar.
Söylemeliyim, dedim ya hepsi film.
Ama film gibi hayal ürünü değil, gerçek. Sonunda oluyor….
1/100000 planları yazdık, söyledik, buraya “Ağır Sanayi Bölgesi” kurulursa, havası, suyu, denizi, insanları ve canlıları çok değil birkaç yıl sonra zehirlenmeye başlayacak hatta ölecek dedik, ama bir yerden girdi, diğer yerden çıktı…!
1/100000 planların ilk aşaması liman’dır. Sanayi şehri kurulurken malzeme taşımak daha sonra da ürünleri başka ülkelere ulaştırmak için deniz yolu en elverişli alan olduğu için bu bölge seçilip, liman ile ilk hamle yapılacak. Şimdi sorduğunuzda, bu bölgeye yatırım gelecek, istihdam artacak, işsizlik azalacak, gençler iş bulacak gibi birçok güzel sözler söylenirken, yetmezmiş gibi sanayi ye karşı değiliz ama çevreyi kirletmeyen olsun gibi komik sözlerde söyleniyor.
Çevreyi kirletmeyen sanayi, nerede bulacağız onu, insanları, doğayı, denizi ve diğer canlıları kirletmeyen sanayi icat edildi de biz mi bilmiyoruz?
Burada amaç daha fazla getiri, daha fazla kazanç ve rant. Diğerleri ise teferruat. Aslında Belediyeler için de can suyu. İmar, yol, su, ruhsat vb. gibi gelir getiren kalemler.
Bu daha işin başı. Bölge yeniden dizayn edilecek, yapılandırılacak 10 bin ve 5 binlik planlar çizilecek, kısacası Belediyeler için bulunmaz bir fırsat. Çevre zarar görecekmiş, insanlar ve diğer canlılar ölecekmiş, çölleşme olacakmış, insanlar rahat nefes alamayacakmış, önemli değil, dedim ya hepsi film. Herkes Bayramı bekleyen çocuklar gibi. Sanayi Bölgesini ve limanı bekliyorlar. Rotterdam’a kavuşmak için harıl harıl çalışıyorlar.
Peki, Şirinçavuş için yapılan eylemler, bölgenin Termik Santral’den kurtarılması için yağmur çamur demeden onlarca kilometre gidenler. Şimdi işin başında Rotterdam’a evet diyenler, Şirinçavuş’a gidenlere destek verenlere ne diyecek?
Tersten bakın, Şirinçavuş’a gidenler, eylemde bulunanlar Rotterdam ve Sanayi Bölgesi olgusu için ne diyecek? Mutlaka onlarında bu konuda söyleyecekleri vardır. Ben bu konuda tavrımı daha önce ortaya koydum.
Net olarak 1/100000 planlara karşıyım.
Hani lokantada az çorba veya az pilav ister gibi biz sanayiye karşı değiliz ama çevreyi kirletmeyen sanayi olsun gibi komik sözler söyleyerek bazıları gibi kendimle çelişmiyorum. Bandırma’lı olarak bu toraklara doğmuş, büyümüş ve yetişmiş biri olarak Erdek ve Edincik Körfezinin, Kapıdağ Yarımadasının, denizinin ve doğasının tahrip olmasını istemiyorum.
O nedenle, Hayır diyorum.
Sadece benim bu planlara Hayır dememle bir şey değişmeyecek, ama Şirinçavuş’a destek verenler, öncülük edenlerin eylemler düzenleyenlerin de Hayır demesi gerekir diye düşünüyorum.
Biz istemiyoruz ama ‘Sanayiyi yan cebime koy…!
Hayırlı olsun, sanayiniz…
Hatta Rotterdam’ınız.
Ya, olmaz sa?
Ya, planlar ters rüzgarlar ile uçup, elinizden kayıp giderse peki ne olacak?
Yandı keten helvam…
