TÜİK’İN SEPETİYLE HALKIN SEPETİ UYUŞMUYOR
24 Haziran’dan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ” Siz bu kardeşinize yetkiyi verin, faizle, maizle, dolarla, nasıl mücadele edilir göreceksiniz” söyleminin ardından,
Yine 24 Haziran’dan sonra, dolar karşısında tepetaklak olan Türk Lirasının, değer kaybı ile bir gecede fakirleşen halka, şunları söylüyordu dünya liderimiz Erdoğan: “Hepimiz aynı gemideyiz. Batarsak hepimiz batacağız. O nedenle sizden kemer sıkmanızı istiyorum” söylemi ile sorumluluğu yine halka yüklüyordu!
Sanki 16 yıldır ülkeyi yöneten, kurumlarını yabancılara satan, özelleştiren bizi dışarıya bağlayan vatandaşmış gibi…
Komik!
Bu söylemlerin ardında ise, sözde Katar’dan 400 milyon dolarlık hediye gelen uçak, daha sonra Saraya alınacak onlarca araç ise işin piyangosu gibiydi! Yine, ajitasyon ile halka kemer sıkın aynı gemideyiz, diğer yanda alınanlar ve yapılanlar, Türkiye Cumhuriyetinin temsil itibarı söylemleri ile kandırmaca?!
Yermiyiz, yemeyiz…
Bir yanda, dolar ile ezilen ve fakirleşen halk, ilaç ve ameliyat malzemesi sıkıntısı çeken hastaneler, kanser ilaçlarını alamayan hastalar, çocuklar, diğer yanda iktidarın desteklediği kesimler, devletin sağladığı kaynaklarla alev almış piyasadan kurtulurken, vatandaş ise bu alevlerde, cayır cayır yanmaya devam ediyor…!
Biliyorsunuz, 16 Nisan ve 24 Haziran’da Yüksek Seçim Kurulunun yaptıklarını. Tam bir rezaletti. En güvenilmesi gereken kurumun içine düştüğü açmaz, Ülkenin nasıl yönetildiğinin kanıtı gibiydi.
Şimdi bir başka kurum YSK’yı aratmıyor!
TÜİK…
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
TÜİK verileri ile sepeti, Halkın sepeti ile uyuşmuyor…
TÜİK’te aynı YSK gibi siyasetin, siyasetçilerin elinde oyuncak olmuş durumda.
İktidar, bugün halka kemer sıkın derken, diğer yanda ekonomik krizin yol açtığı sorunları da ötelemeye, seçime kadar yüzdürmeye çalışıyor. Üstelik bunu da vergi indirimleri üzerinden patronlara kaynak transferi ile yaparken vatandaşa ise fatura keserek yapıyor. Ne kadar acı… Ezilen gene halk.
Ama, elindeki siyasal güçle, vatandaşa yaptığın gibi global anlamda, enflasyon, kur, faiz ve dolara muamele yapmaya kalkarsan, sana ‘Hayır’ diyenler gibi sıkıştığında, kulağından tutup içeri atmaya çalışırsan, müdahale etmek istediğin vatandaş değil, unutma küresel piyasalar olduğu için ‘Piyasa’ kendi hukukunu yaratacaktır.
Sana dur diyecektir.
Bugün, TÜİK ile enflasyonu indirebilir, çıkarabilir, oynayabilirsin. TÜİK sepetine, soba borusu, araba aküsü, lamba, klozet kapağı, araba lastiği koyabilirsin..
Ama vatandaşın sofrasına bunları koyamayacağına göre,
Sarayın gedikli sanatçıları, yandaş iş adamları, ihale avcıları, Erdoğan’a aşık olanlar, çarşı pazar bilmedikleri için, yüzde yüz fiyatlar artmış, artmamış umurunda mı? Empati yaparlar mı? Hayır…
O nedenle iktidarın elinde oyuncak olmuş devletin kurumları dün YSK, bugün TÜİK, ortaya koyduğu kişiliksiz duruş ile yine açıkladığı kendi sepetiyle, halkın sepeti maalesef uyuşmuyor. Uyuşmaz da…
Dün sahibinin sesi YSK idi, bugün TÜİK…
Şimdi yıl sonu,
İşçi, memur, emekli maaş zammı bekliyor. O nedenle fiyat istikrarı gerek…
Ne yapacak TÜİK?
Temel gıda maddeleri, temel ihtiyaçlar yerine, soba borusu, araba lastiği, akü, şarjlı el süpürgesi ve ampul koyacak sepetine…
Bence TÜİK sepetine ne koyarsa koysun, kişiliksiz duruşu ve sepeti ile halkın sepeti uyuşmaz.
Halk açlık ve fakirlik içindeyken, soba borusu mu yiyecek? Araba lastiği ile mi karnını doyuracak? Ampul ile mi ısınacak? Soba borusunu gözümüze sokmanıza gerek yok, Müteahhit Mehmet Cengiz’den alışık bu millet…
Biraz, TÜİK olarak onurlu olun…
Gemi?
Maalesef sizinle aynı gemide değiliz.
Biz vapur deriz ona…
Sadece Bandırma Vapuruna bineriz, başka da tanımayız…
Açıkladığınız enflasyon sepeti değil, olsa olsa çuval olacak sanırım,
Artık, mızrak çuvala sığmıyor, çünkü?!…
Pazar fiyatlarını yazmamışsın diyebilirsiniz. Yazmama gerek yok. Yukarıdaki fotoğrafa bakmanız yeterli sanırım. Her şey 7 ve 10 lirada sabitlenmiş, hayırlı pazarlar.
Durmak yok yola devam…
