BİNALİ YILDIRIM 550 ÇEŞİT YEMEKTEN SEÇMESİ ZOR; HADİ YAA..
Meclis Başkanı ve aynı zamanda AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı, hani tahtada adını yazamayan Binali Yıldırım, Meclis lokantasında bıçağı eline alıp sözde et sıyırmak için hamle yaparken, şöyle diyordu:
“Çok şükür, Meclis Lokantamızda 550 çeşit yemek var, seçmesi bile zor” cümlesini kullandığı gün, Tokat’ta İşkur işçi alımı çekilişinde bir kadın:
“Açım aç, çocuk doymuyor” çığlıkları ile sizin çekilişinize inanmıyorum, diyerek aslında toplumun içinde bulunduğu durumu haykırıyordu.
Açlık,
Yokluk,
Fakirlik
Ve belirsizlik, hatta hiçlik duygusu,
Yankılandı bu topraklarda…
Başkan Binali Yıldırım, gülerek, çok şükür 550 çeşit yemek yiyebiliyoruz derken, ağlayarak isyan edenler ise “açız aç” diyerek isyanını dile getirdiği ülke;
Paradoksların yaşandığı, hayat pahalılığın, zamların, yoksulluğun, fakirliğin, açlığın ve çaresizliğin artık ülke insanının kaderi olduğu bu coğrafyada, iktidardan nemalananlar kendi burjuvazisini yaratırken, bunun dışında kalan toplum açlığa mahkum edildi.
Şimdi Binali Yıldırım, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı;
Oldu da seçildiğinde, bu kez İstanbul için yine aynısını söyleyecektir, inanın…
Dün ve bugün;
Güneşi hiç bu kadar ürkek görmedim.
Yavaşça bakınıp etrafına kafasını kaldırırken,
Bir duvarın arkasına saklanıp çevreyi kontrol eden,
Yaramaz çocuklar gibiydi.
“Kimse yok mu?” dercesine bir bakış fırlattı.
Ve ben, bu kurumuş yürekleri,
Taş kesilmiş kalpleri,
Vicdanları körelmişleri,
Gözleri doymayanları,
Ahlaksızları, hırsızları,
Tecavüzcüleri,
Yalancıları….
Isıtmak istesem de;
Onların kalplerini ısıtamam?
O kalpler artık taşlaşmış…
Evet, o kalpler artık taşlaşmış;
Bir yerde açlık ve çaresizlik,
Diğer yerde 550 çeşit yemek ile övünenlerin ülkesindeyiz…
Tok, açın halinden anlar mı?
Güneşte batmak üzere artık karanlık iyice çöktü üzerimize.
Soğuk ve karanlık geceler,
Artık yorgan misali bizlere.
Esen kalın;
Emperyalizmin darmadağın ettiği ülkemin,
İnsanları…