BATIYORUZ DEMİŞTİM ve BATTIK

1
192
batiyoruz-demistim-ve-battik

20 Nisan 2018

BATIYORUZ DEMİŞTİM ve BATTIK

Tam 10 gün önce “Deniz Bitti” diyerek, yapılan özelleştirmeler ile satılacak başka kurum kalmadığını, Türkiye’nin en baba işadamlarının iflas erteleme istekleri, önlenemez kur artışı ile içerde vatandaşların zor değil çok zor durumda kaldıklarını sizlerle paylaşmıştım.

Son olarak şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden sonra başka özelleştirilecek kurum kalmadığı için içeriye sıcak para girişi de durunca Türkiye ekonomik olarak yönetilemez duruma geldi.

Yanı resmen BATTIK….

1970-1980 ve 1990’lı yıllarda Türkiye “Tarım’da kendi kendine yeten” ülkelerden biri iken, sadece sanayi ve elektronik ürünler ithal ediyorduk yani alıyorduk.

AKP’nin 2002’de iktidara gelmesi ile birlikte emperyal dünyanın ağabeylerinin istekleri ile hızla yapılan özelleştirmeler nedeniyle tarım ve hayvancılık politikalarımızı değiştirerek yabancı sermaye girişini hızlandırdık.

Bir baktık ki, yakın bir zaman içinde tarım ve hayvancılıkta ihracat yapan Türkiye buğday’dan mısır’a, pirinç’ten, saman’a, yağ’dan şeker’e ve büyükbaş-küçükbaş hayvan’a kadar dışarıdan ithal eder konuma geldik.

AKP, hem sanayi, hemde tarım ve hayvancılıkta Türkiye’nin dışa bağımlılığını arttırınca sadece sanayi ürünleri için yabancılara dolar bazında ödeme yaparken tarım ve hayvancığımızı da dışa bağımlı hale getiren AKP sayesinde her iki alanda da dışa bağımlı hale geldik. Yani Borçlarımız katlanarak büyüdü.

Son olarak şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile birlikte satılacak başka kurum kalmayınca sıcak para girişi kesildi ve iç piyasada Türk Lirasının değer kaybı ile birlikte vatandaşlar zor durumda değil, çok zor durumda kalınca kriz patlak verdi.

Şimdi dün seçim takvimi açıkladığında Erdoğan/Bahçeli ikilisi dış baskılardan, ekonominin yönetilemez olduğundan bahsedince sanki tüm bunları yapan AKP İktidarı değilde Kongo Cumhuriyeti Hükümeti sorumlu oluyormuş gibi bir tablo ortaya çıkartmaya çalıştılar.

Tütünlerimizi, zeytin ağaçlarımızı, ekili tarım alanlarımızı ve ormanlarımızı yakan buraları işlevsiz kılan Mozambik Hükümeti mi? Bu gün saman, mısır-buğday-mercimek-büyükbaş-küçükbaş hayvan ithal eden Somali Hükümeti mi?

Erdoğan/Bahçeli ikilisinin söylemlerine göre “Dış baskılar, kırılgan ekonomi, yönetememe krizi, çift başlılık ( Cumhurbaşkanı-Başbakan ) yönetim vb… gibi krizlerin sonucunda erken veya baskın seçim olduğunda 25 Haziran sabahı uyandığımızda ne değişecek?

Satılan Devlet fabrikalarını hızla Devletleştirecek mi?

Dolar Euro 2015’te 2.38 Türk Lirası düzeyine gerileyecek mi? İşsizlik, açlık, yoksulluk, fakirlik Türk Halkının kötü yazısı bitecek mi?

25 Haziran sabahı uyandığımızda ne olacak?

Daha mutlu, daha refah, daha huzurlu, daha güvenli, daha zengin, sınır komşuları ile barışık, Türk Lirasının değeri yüksek, dolar-altın en düşük seviyesinde, benzin-mazot fiyatları yarı yarıya düşmüş, geçmediğimiz köprülere verdiğimiz vergiler, ücretler kaldırılmış olacak mı?

Olmayacak!

Battığımız için seçim yapılıyor. İşin içinden çıkamadığımız için seçim yapılıyor.

Oturduğunuz koltuğun altında can yelekleri bulunuyor diye yazı vardır, gemilerde. Bakın bakalım oturduğunuz koltuğun altında can yelekleri kalmış mı?

Onları da sattılar çünkü. Artık nasıl olacak, açık denizde sürüklenen gemideyiz. Yüzme bilmeyenler şimdi ne yapacak? Can yelekleri de koltuklarınızın altında değil!

Boğulacak mıyız?

Yeni Başkanlık sistemi Türkiye’yi nasıl düzlüğe çıkaracak?

Çok zor, çok zor…

TEILEN
Önceki İçerikDENİZ BİTTİ…!
Sonraki İçerikYENİ TÜRKİYE
Bağımsız, özgür, hiç bir kişi yada kurum ile nakdi, ayni yardım ilişkisi içinde olmayan, sadece özgür gazetecilik ve habercilik yapan, çevreye, doğaya ve canlı haklarına saygılı, gazetecilik anlayışı ile gündeme ışık tutmak için yola çıktım. Amacım sadece gazetecilik...

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here