BEKAA SORUNUMUZ YOK, AMA BAŞKA SORUNLAR ÇOK!
Bekaa sorunu yaşıyoruz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre;
Bu nedenle, attığı Tweet ile Belediye Başkanlığı seçimleri öncesi, Cumhur İttifakı karşısındaki Millet İttifakını “zillet ittifakı” olarak tanımlamış….
İttifakın, Kandil ve Fetö’nün mühendisliği ve dizaynı olduğunu ilan ederek, oy verecekleri de, sözde terör örgütlerine destek vermekle eş değere getirerek, vatandaşları iki gruba ayırarak bu “zillet ittifakına” oy vermeyin demiş…!
İyiler ve kötüler,
Güzel ve çirkin,
Teröristlere oy verenler, vermeyenler……vs.vs…
Cumhur İttifakına oy vermeyenler şimdi terörist mi?
Hayır… Ne alaka?
Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, vatandaşlarını ortadan ikiye ayıran sözler kullanır mı?
Kullanmaz, kullanmamalı;
Cumhurbaşkanı seçilirken yüzde 51 ile seçildiyse, yine Cumhurbaşkanı yüzde yüzün Cumhurbaşkanı olmalıdır. Öyle değil mi?
Alt tarafı, üst tarafı, yan tarafı, o tarafı, bu tarafı…
Belediye seçimleri…! Madem bekaa sorunu var?
2002’den itibaren yaşananlar ortada;
-Özelleştirmeler, satılan fabrikalar, limanlar, kurum ve kuruluşlar, yabancı sermayenin eline geçince bekaa sorunu olmuyor mu?
-İktidar; Oslo, Kandil, İmralı üçgeninde gidip gelirken, bekaa sorunu yok muydu?
-Ya, açılım sürecinde, teröristler davullarla, zurnalarla karşılanırken?
-Ethem Sancağa tank palet fabrikası verilirken, bekaa sorunu olmadı mı?
-Enerji, petrol ve doğalgaz da dışa bağımlıyız.
-Adamlar şak diye; vanaları kapatıp, şalterleri indirse, bekaa sorunu olmayacak mı?
Ama, başka sorunlarımız çok…!
-Suriyeliler ülkemizde bekaa sorunu değil mi?
Aslında sorun başka…
-Güç kaybından, korkuyorlar; gücün ellerinin arasından kayıp gitmesinde, sorun..!
-İş, aş, ihale ve rant kapısı, bu kapının anahtarları, başkasının eline geçmemeli;
-O nedenle oy verenleri etkilemeli, kafalarını karıştırmalı hatta suçlamalı,
Bekaa sorunu bahanesi ile;
Bu ülkede bekaa sorunu yok…
Ama; başka sorun hatta sorunlar çok!
-İşsizlik, fakirlik, açlık, yoksulluk sorunu var…
-Yine bu ülkede, belirsizlik, hiçsizlik, gençlerin gelecek kaygısı var…
-Alım gücü düşen halk, konteynerden beslenen, kuru ekmek toplayan, anneler, babalar, çocuklar var. Hatta evinin elektriği kesildiği için, ısınmadığından ölen bebekler var…
-Yine, Üniversite okumasına rağmen, iş bulamadığı için intihar eden, yada okuduğu bölümde iş bulamayıp, inşaatlarda çaresizlikten çalışan, ama kafasına demir çubuk düşüp ölen gencecik çocuklarımız var…
-Birde bu ülkede, iktidara sırtını dayayan ve kendilerine yeni bir burjuvazi sınıfı yaratıp, onların zenginleştiği ama halkın giderek fakirleştiği bir kesim de var…
Bekaa, mekaa sorunu, morunu yok…
Bu ülkede;
-Isınamadığı için, yeterince karnı doymadığı için ölen çocuklar sorunu var…
-Çalışamayan, iş bulamayıp, intihar eden gençlerimizin sorunu var…
-Hiç bir geliri olmayan halkımıza karşın, her ay devletten düzenli maaş alan, Suriyelilerin ülkemizi istala sorunu var…
-İkinci plana düşmüş, hor görülen, açlığa mahkum edilen halkın sorunu var…
Var da , var…
Birde yalakalıkta sınır tanımayanlar sorunu var…
Hani Müslüman; komşusu açken tok yatmazdı,
Hepsi yalan…
Ama doğru bekaa sorunumuz vardı; 1918’de…
Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a Bandırma Vapuru ile çıkarak, özgürlük ve bağımsızlık ateşini yakmış, emperyalizmi Lozan’da diz çöktürmüştü. O gün bekaa sorunumuzu bitti…
Bugün sorun; gücün elinizden kayıp gitmesi sorunu yaşıyorsunuz;
Mustafa Kemal Atatürk’ün gençleri biliyor bekaa sorunu olmadığını, ama sizin yarattığınız gençlik bilmediği için, masallarınızı onlara anlatın…
Biz, masallarla değil, gerçek hikayelerle büyüdük,
O gerçek,
Mustafa Kemal Atatürk’tür, gerisi yalan…
Bekaa sorunu yok, ama sorunlarımız çok…
Mesela;
Amerika ile sözde stratejik ortaklık sizce bekaa sorunu yaratmıyor mu?