İSTANBUL BAYRAM YAŞADI İMAMOĞLU İLE
31 Mart seçimlerini kazanmasına rağmen mazbatası elinden alınan CHP Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran seçimlerinde, rakibi AKP adayı Binali Yıldırım’ı sandığa gömerek, 806 bin oy farkı ile hak ettiği mazbatasına bugün kavuştu…
Ama ne kavuşma….
Uzun yıllar görüşmemiş, birbirine hasret kalmış aşıklar gibiydi, Saraçhane…
Ve yine Saraçhanede bugün bayram vardı.
Düğün vardı.
Şenlik vardı.
Umut vardı.
Gelecek adına…
İğne atsanız yere düşmeyecek kalabalık;
İnsanları oraya getiren neydi?
Neydi İmamoğlu’nun insanlara verdiği umut?
Nasıl bir kalabalık, anlatılmaz yaşanır…
Kadınlar, kızlar, erkekler, yaşlı teyzeler, İstanbul’un her yerinden kopup, gelmiş insan seli, Saraçhaneyi bayram yerine çevirerek, sanki yeniden “Cumhuriyet ilan edilmişcesine” halaylarla, davullarla, zurnalarla, türkülerle başarıyı kutlayarak, İmamoğlu’nu bağırlarına bastılar…
Orada olup ta, bu coşkuyu görmenizi ister, canlı yaşanan tarihe tanıklık etmenizi arzu ederdim. Ama sizin yerinize gittim ve yazıyorum.
İnanın oraya gelen on binler hatta yüz binlerce insana para verseniz, böyle bir kalabalığı, coşkuyu ve heyecanı yaşatamaz, kimseyi toplayamazsınız; olmaz yani…
Yine akşam üstü olmasına rağmen, sıcağa aldırış etmeden Saraçhaneye akın akın gelmiş, çağdaş, modern, kültürlü, bir o kadar da nazik ve kibar, alçak gönüllü genç kızlarımız, genç erkeklerimiz yaşları 18 ile 30 arası gençler, özellikle kadınlarımız, teyzelerimiz, yaşları 75 üzeri olan büyükannelerimiz bile bugün coşkuya ortak olup;
Ellerinde “Türk Bayrakları” ile meydanda hem İmamoğlu’na sahip çıktılar, hemde yeniden “Cumhuriyetin” ayağa kalkması gibi, demokrasi ve çağdaşlığa, laikliğe, özgürlüğe giden yolda, yıllarca baskı ve Ilımlı İslam politikaları ile sindirilmiş halk, bugün “üzerindeki ölü toprağını atarak” hep bir ağızdan “Mustafa Kemalin askeriyiz” sloganları ile Saraçhaneyi inletirken;
Diğer yanda da, “Ne mutlu Türküm” diyerek, “Herşey çok güzel oldu, İmamoğlu yanındayız” türküleri ile yediden yetmişe, sevinç gözyaşları ile Saraçhane ve park coştu da coştu…
23 Haziran’da, 806 Bin oy ile Yıldırım’ı sandığa gömerek tarih yazan İmamoğlu’nu, bugün İstanbul Halkı onu bağrına basarak, yeni bir tarih yazdı.
Peki neydi bunun sebebi?
Gerilim politikasının, ötekileştirmenin, yok saymanın, fakirleşmenin ve belirsizliğin tavan yaptığı ülkemizde, aynı zamanda Atatürk ve İlkelerinin aşındırılması, İmamoğlu’nun ortaya çıkarak, halkın tümünü kucaklaması ve yine mazbatasının elinden alındığı 6 Mayıs akşamı konuşmasında; “bundan sonra herkes konuşacak, sanatçılar konuşacak, artık susmak yok” söylemi, bugün Saraçhaneyi dolduran yüz binlere ilham oldu diyebilirim; milat oldu…
1980’de darbe sonrası başlayan neoliberal politikalar, özelleştirmeler için açılan kapılar, “Türklüğün İslamlaştırılması Politikası” yine 2002’de AKP ile başlayan yeşil sermaye girişi ile devam eden politikalar ve bugün hızla artan, işsizlik, yoksulluk, ötekileştirme ve “Ilımlı İslam Politikaları” ile din baskının yarattığı ikilem ve belirsizlikler, baskılar, anti demokratik uygulamalar, bugün Saraçhane’de İmamoğlu’nun söylemleri ve İstanbul halkının coşkusu ile son buldu diyebilirim…
Evet; bugün Bayramı yaşadık;
Bayramları bize yasaklayanlara inat…
Şöyle dedi; İmamoğlu…
Yolumuz uzun ama umutluyuz.
İyi ki varsınız yurttaşlarım, iyi ki varsınız İstanbul halkı.
“Türkiye herhangi bir Ortadoğu ülkesi değildir.”
“Cumhuriyeti yaşayacağız”
Bence bugün İstanbul’da güneş bir başka güzel doğdu.
Yarınlar, bizim için güzel olacak. İnanın dostlar, Saraçhane’de çağdaş, modern, laik ve her yerden gönüllü olarak gelen halk bize şunu gösterdi.
“Biz Atatürk’ün askeriyiz” dediler.
Cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz. Yeniden fabrika ayarlarına dönüyoruz mesajıydı, Saraçhaneden on binler hatta yüz binlerden yankılanan…
Bugün demokrasiye susamış, baskılardan bunalmış, yoksulluktan çaresizleşmiş halk, sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin her yerinde üzerindeki ölü toprağını atarak, bizi günden güne eriten, yalnızlaştıran ve fakirleştiren iktidara mesaj verirken, Cumhuriyetine, demokrasisine, çağdaşlığına, laikliğine ve en önemlisi Atatürk’üne sahip çıkarak mesaj veriyordu.
Yaşasın Cumhuriyet.
Teşekkürler Atatürk.
Sonsuza kadar demokrasi.
Bize bu duyguları yeniden yaşattığın için, teşekkürler İmamoğlu;
Bizi umutlandırdığın için…
Halkı yeniden uyandırdığın için.
#Herşeyçokgüzelolacak…
Sevgiyle kalın…
I don’t think the title of your article matches the content lol. Just kidding, mainly because I had some doubts after reading the article.