PATERNALİZM KISKACINDAKİ ÜLKEDEN FRANSA’YA BAKIŞ
Türkiye Coğrafi açıdan, Asya ve Avrupa’ya köprü oluşu ile ne Avrupalı, nede Asyalıdır. Her ikisininde ortak özelliklerini üzerinde taşır…
Bizim gibi hem Avrupa, hemde Asya normlarını üzerinde taşıyan ülkelerde, bazı normlar devlet eliyle yapılır ve düzenlenir. Paternalizm gibi!
Malum son günlerde Fransa’da yaşanan ve “Sarı Yelekliler” olarak adlandırılan grupların, zamlara karşı yaptıkları protestolardan sonra, bu gün Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu duyuru yaparak şunları söyledi;
“Bugün Paris’te ve tüm Fransa’da gösteriler oluyor ve olacaktır. Protesto etmek tarihimizin bir parçasıdır ve barışçıl bir şekilde yapılıyorsa, temel demokratik bir haktır” söylemi ile bize adeta demokrasi dersi verdi.
Önemli bir kavramdır demokrasi…
Ama hangi toplumlarda?
Demokrasilerde;
Siyasi iktidarlar ve aileler, kendi görüşlerine ve düşüncelerine uygun bireyler yetiştirmezler. Bağımsız düşünebilen, özgür bireyler yetiştirirler ve hayata hazırlarlar…
Demokrasinin olmadığı toplumlarda ise;
Siyasi iktidarlar ve aileler ise, baba devlet veya devlet baba ilkesinden hareket ederek, toplum adına huzurlu ve güvenli ortamların sağlanması için devletin otoritesini kullanarak ve yine devlet, kendi otoritesi ile birey yetiştirir.
Devlet otoritesinin kullanılarak, yine devletin huzuru ve güvenliği için devlet eliyle uygulanan bu sistem “PATERNALİZM“ olarak adlandırılır.
Otoritenin devlet eliyle kullanılması, yani Paternalizm bugün bizim iliklerimize kadar işlemiştir…
Paternalizm;
-Kaç çocuk yapacağımız,
-Hangi yöntemle doğuracağımız,
-Üreme hakkımızı, kullanıp kullanmayacağımız,
-Nasıl bir kentte yaşayacağımız,
-Bilgisayarda neye bakıp bakamayacağımız,
-Hangi sanat eserlerinin ‘ucube’ sayılıp sayılmayacağı,
-Görsel ve yazılı medyada hangi haberlerin verilebileceği,
-Alkol ve sigara satışının yasaklanması,
-Bildiri yayınlama, toplu açılış ve gösteri,
-Her akşam iktidarın propagandası dışında, hangi bilgilere erişmeye hakkımız olduğu, siyasal otorite tarafından kararlaştırılıp belirlenmektedir.
Paternalizmde özne birey değil, öncelikle devlettir.
Paternalizm, özgürlük sorunudur. Kişi temel hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması, bireylere adeta kelepçe vurulmasıdır. Daha derine inince bu olgu diktatörlüğe doğru kayar.
Bugün, Fransa’da yapılan protestolara bakarak, yine Fransa’nın İstanbul Başkonsolosluğunun açıklamalarını görünce, demokrasilerde, protestonun temel demokratik hak olduğunun altı çizilerek, Paternalizm ile sarıp sarmalanmış toplumlara, demokrasi dersi verir nitelikteydi…
Taksim Gezi Parkında, ağaç kesilmesi ile başlayan eylemler sonunda, bu eylemler gözaltılar ile sonuçlanmış, hatta 5 yıl sonra Can Dündar ve Mustafa Alabora için tutuklama kararı çıkarılarak; Taksim’de eylem, gösteri, basın açıklaması hatta 1 Mayıs İşçi Bayramları bile ertelenerek, Paternalizm bizi esir almıştır…
Fransa’nın ‘Sarı Yeleklilere’ bakış açısı ile Türkiye’nin olaylara bakış açısı arasındaki fark Paternalizmdir. Yani devletin bizi dizayn etmesidir…
Bugün Fransa’nın hoşgörü, temel hak ve özgürlük kavramı olarak kabul ettiği normlar bizde ‘ Devleti ve Hükümeti yıkmak olarak’ algılandığı için, demokrasi ve demokrasizlik kavramlarının algılanışı;
Fransa’dan Türkiye’ye bakınca başka…
Türkiye’den Fransa’ya bakınca başkadır…
Yine, bugün Fransa’da yapılan ve Fransa Hükümeti tarafından olağan ve barışçıl olduğunun altı çizilerek, demokrasinin gereği olarak kabul gören protestolar;
Fransa’da temel hak ve özgürlük.
Türkiye’de ise Devleti ve Hükümeti devirmeye yönelik eylem olarak görülür.
Bizde bu olaylar terörizm, bunları gerçekleştiren ve eylem yapanlar ise maalesef terörist olarak nitelenir…
Aradaki fark, algı, kavrayış ve kabullenme,
Asya ve Avrupa arasındaki ince çizgidir.
İnce çizgi, Doğu ile Batı, Asya ve Avrupa arasında farklı algılanır.
Bunun adı “Demokrasi” dir…
Bizde demokrasi var mı?
İşte bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu nokta bu. Daha biz ülkemizde demokrasi var mı? Yok mu? Tartışması içindeyiz. Karar veremiyoruz, varlığını ve yokluğunu.
Ama Fransa, protestolar demokrasinin gereğidir diyor…
Fark, ince çizgi değil!
Türkiye Fransa arası 3449.7 Km. dir.
Bu kadar uzun yani…
Adamlar demokrasiye bizden 3449.7 Km. öteye bakıyor.
Anlayın, gerisini siz. Demokrasi var mı? Yok mu?
Türkiye’den yani Paternalizm kıskacındaki ülkeden, Fransa’ya 3449.7 Km.den baktığımıza göre ” Demokrasi” adına daha çok alınacak ders ve yol var.
Hayırlı yolculuklar..!
Bakmaya devam…
Your article helped me a lot, is there any more related content? Thanks! https://accounts.binance.com/ro/register?ref=V3MG69RO
Can you be more specific about the content of your article? After reading it, I still have some doubts. Hope you can help me.